İç çamaşırlarımla yatağımda uzanırken Lana Del Rey bu lanet hayatıma eşlik ediyordu. Bir elimde sigara ve diğer elimde şarap yine kafayı bulamıyordum ,her zaman ki gibi..
En azından annem gibi her şey normalmiş gibi yaşamıyordum , odamın her köşesi benim için çok farklı, harika büyük yatağım, üzerinden sarkan ledli sarı tül ışıklandırmalarım, küçük eskitme komadinim ve tabi ki devasal özel yapım kütüphanemle mutluydum. Dertlerime eşlik eden kemanımın hakkını yememeliyim. Daha ne olsun ki !
O lanet akşamın üzerinden tam 1 ay geçti , kosakoca 1 ay. Rutin okul , dersler ve İpek Hanım'ın konuşma çabalarını saymazsak biraz daha benim için normal sayılabilir. Hayır tabi ki bu olay beni üzmedi (!) Ben birileri için üzülmeyi bırakalı insanlardan vazgeçeli çok oldu ,
Anlamıyorum bir insan nasıl bu kadar yüzsüz olabilir bana o kadar lafları söyle sonra sonra Ahhh Aman Tanrım ! bu kız tam bir sürtük . Ne bekliyorum ki ben insanlardan ne bekliyorum koca bir HİÇ ! Gözlerimi kapatıp müziğe bırakıyorum kendimi koca bir boşluğa, canım daha fazla yansın istiyorum ve bundan zevk alıyorum. Acıyı her zerrem de hissetmeyi tarif edemem daha fazla fiziksel acı çekmek ruhuma iyi geliyordu bunu artık biliyorum.
Kendimi bu denli keşfetmek , kendimle yolculuğa çıkmak paha biçilemez. Bir ormanda kaybolmak istiyorum mesela , bir ağacın altın uyumak , suyun en derinine dalmak , fırtınaya kendimi bırakmak , oradan oraya savrulmak istiyorum. Bunları gözlerimi kapatarak pencelerimi açıp perdemin yüzüme esmesiyle ve müzikle hissedebiliyorum bir de yağmur yağsa bütün benliğimi akıtsam, suya karışsam (..)
-Mavii Maviii! kızım bir bakar mısın?
Of yine rahat yok şu odamda bir huzur bulup ruhumu arşşa çıkartmama izin vermiyorlar. Neden , ne istiyorsunuz ki benden ben sizden bir şey istemiyorum mesela hiç karışmıyorum size, ..
-MAVİİİİ HADİ KIZIM KİME DİYORUM!
-Tamamm kes artık bana bağırmayı,
-Geliyorum !
Kurtuluş yok acaba yine ne derdi var Hanımefendi'nin yine annecilik mi oynacak ne kadar da heyacanlandım (!) gidelim bakalım ,
Aşağıya indim bir ne ne göreyim , tanımadığım bir adam masada oturmuş bana bakıyor kim ki bu ? Ne kadar da sert bir mizacı var kahverengi gözleri yüzümü deldi geçti resmen , gözleriyle ateş etme dedikleri bu olsa gerek. Adam resmen ayağımdan başlayıp saç diplerime oradan da tekrar ayağıma kadar süzdü. Ürperdim resmen bu ne be!
-Kızım Hoşgeldin demeyecek misin misafirimize ?
Şu kaşını gözünü ne oynattın be kadın adamın yanında eridi resmen;
1.cisi ben misafirlerden nefret ederim !
2.ci olarak ta ..
-Kızım ne kadar ayıp hadi ama Mavi HADİSENE KIZIM !
-Merhaba Mavi ben Andaç Haznedaroğlu tanıştığıma memnun oldum ,
-Ben de olurdum ama davetsiz misafirleri pek sevmeyiz!
-MAVİİİ!
-Sen onun kusuruna bakma Andaç Mavi insanlarla pek nasıl konuşacağını bilmez aslında saygılıdır ama herhalde bugün gününde değil ,
-Ah bir misafirimiz olduğunu bilseydim ona göre hazırlanırım şort tişört karşınıza çıktım ama (!) ahh ..
-Önemli değil kızım biz artık bir aile sayılırız öyle değil mi hayatım, ahh kızına söylemedin mi yoksa pardon benim hatam ,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ'NİN DÜNYASI
Literatura FemininaMavi en net rengiyle, en yalın haliyle kendine ait gizemi, farklı kişiliğiyle MAVİ. Tekdüze giden hayatı olan mavi, kimseyle konuşmuyordu. Ama Mavi'yi anlamak zordu. Her şey yıllar önceki mutlu çocukluğunun bir gün tanımadığı birisinin babasını öld...
