Uyandigimda Noah bana sarilmis uyuyordu. Öptüm saclarini. Dudaklara bak ne kadarda tatli uyuyor oyş yerim sjsddjs.
Ben; "Hadi uyan lan sabah oldu."
Noah; "Noluyor amına koyim."
Ben; "Sabah oldu uyan." Dedim. Ayaga kalkti ve beni gidiklamaya basladi. Kahkaha attim.
Noah; "Bugun disari cikiyoruz."
Ben; "Olur" deyip guldum. Öksürmeye basladi.
Ben; "Iyi misin?"
Noah; "Iyiyim canim" dedi hala öksürüyordu.
Ben; "Dün hava soguktu üşütmüş olabilir misinki?"
Noah; "Olabilir önemli bişey yoktur." Dedi. Yanagindan öptüm. Bana sarıldı. Hemde sımsıkı. İlk defa böyle sarılmıştı. "Seninle herseyi yapmak istiyorum. Bu dünyada seninle yapılmadık şey bırakmamak istiyorum." Dedi ve kafami tutup kokumu içine cekerek alnımdan öptü. Elini tuttum avucunu öptüm.
Noah; "Çıkalım mı?"
Ben; "Hadi." Dedim gülümsedim. Noah disari cikti bende üstümü giyinip yanina gittim. Elimi sıkı sıkı tuttu. Biraz yurudukten sonra bir banka oturduk.
Noah; "Nerden başlasam acaba."
Ben; "Bişey mi soyliceksin?"
Noah; "Evet."
Ben; "Dinliyorum?"
Noah; "Ben işten çıktım Jane."
Ben; "Neden?"
Noah; "Bi sure calismayacagim. Biriktirdigim parayi bizim icin harcayacagim. Seninle eglenicez o parayla. Birde ikimize ev aldım. Orda seninle yaşayacağız."
Ben; "Bu harika!"
Noah gülümseyerek; "Sevindin mi?"
Ben; "Çok!" Deyip sarildim. Güldü.
Noah; "Prensesim."
Ben; "Senden cok iyi bi baba ve eş olur." Deyip güldüm.
Noah; "Gercekten mi?"
Ben; "Evett."
Noah; "Senden de cok iyi anne olur gercekten."
Ben; "Biliyorum." Deyip güldüm. O da güldü.
Noah; "O zaman... Evlensek iyi olur dimi."
Ben; "Ne?"
Noah; "Evlenelim mi? Evlen benimle." salak gibi ne oldugunu anlamaya calistim.
Ben; "Efendim?" Deyip güldüm.
Noah; "Evlenelim."
Ben; "Oluur." dedim şaşkın şaşkın.
Noah; "Şimdi."
Ben; "Ne??" Deyip kahkaha attim.
Noah; "Ciddiyim. Ilerde nikah dairesi var gidip evlenelim şimdi."
Ben; "Nasıl yani? Olur da nasil olacak?" Dedim sevinc cigliklari atarak. Noah kucagina alip döndürdü. Dudagimi öptü.
Noah; "Hadi gel kadınım" deyip elimi tuttu. Koşmaya başladık. Nereye gidiyorduk? Evlenmeye. Bu cok garip degil mi? Mutluluktan ruhum bedenime sığmıyordu sanki.
Sonunda geldik sanırım. Uzun merdivenlerden yukari dogru elele koşarak çıkmaya başladık. Birbirimize bakıp salak salak gülüyorduk. Hemen girişteki sekretere gidip "Evlenmek istiyoruz." Sekreterde şaşkın şaşkın baktı. Kagida biseyler yazıp bize uzattı. "İkinci kat 8 nolu salon" dedi. Hemen koşa koşa çıktık. Adeta hızlandırılmış hayat yaşıyorduk. Hersey düzenlendikten sonra yerlerimize oturduk.
Nikah memuru söylediklerini tekrar etmemi söyledi.
Nikah memuru; "Sen, Noah Napolane."
Ben; "Sen, Noah Napolane."
Memur; "Hastalıkta, sağlıkta."
Ben; "Hastalıkta, sağlıkta."
Memur; "Ölüm bizi ayırana dek." Gözlerim dolmuştu.
Ben sesim titreyerek; "Ölüm bizi ayırana dek." bunu söyleyince Noah'ında gözleri doldu. Gözlerimin içine bakıyordu.
Memur; "Her zaman,"
Ben; "Her zaman,"
Memur; "Yanında olacağıma,"
Ben; "Yanında olacağıma,"
Memur; "İyi bi eş olacağıma,"
Ben; "İyi bi eş olacağıma,"
Memur; "İsa şahit ki,"
Ben; "İsa şahit ki,"
Memur; "Yemin ediyorum." gözlerim doluydu ve bunları sesim titreyerek söylüyordum.
Ben; "Yemin ediyorum..." Noah da aynısını söyledi. Nikah memuru nikah defterimizi verdi. Elime aldım . Noah kafamı ellerinin arasına alıp, alnımı içine çeke çeke öptü.
Ben nikah defterini göstererek; "Noah, evlendik!" Resmen evlenmiştik. Sevinç çığlıkları attık. Tüm dünya duysun istiyorduk. Tüm dünya bu iki aşık gencin evlendigini duymalıydı.
"ÖLÜM BİZİ AYIRANA DEK."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Kabukları
Romance17 yaşındaki Jane, annesi ile babası ayrıldıktan sonra babası ile birlikte yaşamaktaydı. Babasının herkesten çok parası vardı. Bir süre sonra babasını kaybetti. Babasını kaybettikten sonra annesi ve ablasıyla yaşıyordu. Ancak babasının ölümünün cina...