Yerde uzanmış elim Esat'ın ağzında onun üstündeydim. Elim ağzında olduğu için dudaklarını oynatıp garip sesler çıkarıyordu. Ben ne olduğunu anlamadığım için kaşlarımı çattım. Ne demek istiyordu anlamıyordum. Kaş göz işareti yapınca hemen anlayıp elimi ağzından çektim. Çocuğun ağzını kapatmıştım bide saf gibi neden böyle davrandığını anlamaya çalışıyordum.
Esat derin bir nefes aldıktan sonra bıkkın bir şekilde "yerin çok rahat galiba" dedi. Ben şaşkın bir şekilde kaşlarımı kaldırıp "hı" dedim. Esat sinirlenmiş gibi "kızım üstümden kalksana. Neyini anlamıyorsun." dedi. Ben daha yeni farkına varmış gibi hemen üstünden kalktım. "özür dilerim. Bilerek olmadı" dedim mahçupça. Gözlerini devirip "tabi. Hep öyle derler zaten" dedi.
Bu çocuk kendini ne zannediyor. Egosu boyunu geçiyor. Tam bir ego yığını. Bu çocukta bana itici gelen birşey vardı. Gerçi bana da herkes itici geliyor zaten. Hayır birkere de normal insanlar gibi cevap verse nolurdu. Dişlerimin arasında "bende senin üstüne atlamaya meraklı değilim" dedim. Esat tam cevap vericekken lafa Doğan daldı.
Doğan'ın yanımda olduğunu unutmuştum. Doğan sinirli bir şekilde Esat'ın dibine girip "Uzatma. Bilerek olmadı" diye dişlerinin arasında adeta tısladı. Esat'ın cevap vermesine fırsat vermeden Doğan'ın koluna girip "boşver konuşmaya değmez. Hadi gel gidelim" dedim. Esat Doğan'ın kolundaki elime bakıp gözlerini bana dikti. Onun yanındayken rahatsız oluyordum. Gözleriyle sanki beni delip geçiyordu.
Doğan yürümeye başlayınca bende arkasından yürümeye başladım. Doğan'ı kovalarken bizim masadan baya uzaklaşmıştık. Buse ve Alpay'ı göremiyordum. Şuan yaşadığım bu bütün olaylar Doğan'ın yüzündendi. Üstüme kusup benden kaçmaya başlamasaydı bunlar başıma gelmeyecekti. Hadi madem kaçıyorsun neden tam senin üstüne atlıcakken eğiliyorsun. Aynı süperman gibi havada uçup Esat'ın üstüne düşmüştüm. Sinirlenip Doğan'ın karnına dirseğimle vurdum.
Hızlı vurmuş olmalıyım ki karnını tutup "Lara napıyorsun" dedi. Genellikle ciddi olduğu zamanlarda bana ismimle seslenirdi. "hepsi senin yüzünden " dedim. Kaşlarını suçu yokmuş gibi şaşkınca kaldırıp "ben ne yaptım" diyip parmağıyla kendini gösterdi. İçimden ne yapmadın ki desemde dışımdan "üstüme kusmasaydın bunlar olmayacaktı" dedim. Masum masum bana bakıp "affettin mi" dedi.
Her ne kadar affetmek istesem de bugün bana sütleri vermediği için güzel bir cezayı haketti. Hayır anlamında kafamı sağa sola salladım. Biraz da ben trip atayım dimi yani. Sonunda bizim masaya doğru oturduğumuzda Buse ve Alpay konuşuyorlardı. Bizi gördüklerinde bize döndüler.
Alpay bakışlarını arkaya doğru çevirdiğinde bende arkaya doğru baktım. Esat yanında siyah saçlı mavi gözlü bir çocukla dışarı çıkıyordu. Geçende yanında gördüğüm çocuktu. O çocuğu tanırdım. Alpayların sınıfında iyi bir çocuğa benziyordu. Esat la neden takılıyor anlamadım. Alpay bakışlarını Esat'a dikmiş "Bu çocukta birşey var ama çözemedim" dedi. Yalnız değilsin Alpay bende çözemedim. Doğan lafa atılıp "abi az kalsın elimde kalıcaktı" dedi.
Doğan'ın susması için kaş göz işareti yaptım ama anlamadı. Kanka dediğin kaş göz işaretiyle ne dediğini anlamalı. Tüh yazıklar olsun sana Doğan. Alpay "neden. Birşey mi yaptı" dedi. Doğan olan olayları anlatınca Alpay sinirden elini yumruk yapmıştı. Doğan da abartmayı çok sever. Alpay masadan hızla kalkınca bende kalktım.
Önüne geçip elini tuttum. "lütfen gitme" dedim. Benim yüzümden kavga etmesini istemiyordum. İlk önce bana bakıp sonra tuttuğum ellerimize baktı. Yüz hatları yavaş yavaş yumuşamaya başlamıştı. Sandalyeye geri oturunca bende oturdum. Ellerimizin hayla birleşik olduğunu görünce elimi yavaşça çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞ
Ficção AdolescenteBirden annemin bağırmasıyla panikleyip önüme döndüm. Bize doğru gelen kamyonu gördüm. Herşey biranda oldu. Babam kamyona çarpmamak için direksiyonu sola kırdı. Araba uçuruma doğru takla attı. Kafamı vurduğum için başım ağrıyordu. Bilincim kapanmaya...