Bölüm 80

124 16 0
                                    


"Kızım delirtme adamı ya, bu bacakla nereye gidiyorsun. Hem Çağla da kim. Tanımam etmem. İki kadın başınıza koltuk değnekleri, valizler falan. Of, düşüncesi bile sıkıntı."

Tınaz fırsatı kaçırır mı , "Aferin Elvan, işte böyle, bu zamana kadar senin işlerini Yaman mı halletti. Ne olmuş bacağın alçıdaysa. Tabi tabi git işlerini hallet kardeşim."

"Tınazzz "diyerek sesini yükseltince, kızlar kahkahayı patlattı. İki adam o zaman tongaya bastıklarını anladılar.

"Yere yatın çabuk. Hayır, yapma,elinde patlasın,"dedi Elvan. Sözünü bitiremeden büyük bir patlama ile ortalık toz duman oldu. Sadece Gülümse, taşlaşmış bir şekilde duruyordu. Elvan Yaman ve Tınaz çoktan eğilmişti. Tınaz,Gülümsenin elini tutup eğmeye çalışmıştı ama,uğraşı sonuç vermemişti.

Çığlıklar, toz duman, ortalıkta tam bir can pazarı yaşanıyordu. Oradan oraya, gayesizce koşuşturan insanlar, yardım edin diyenler, ambulans, diye bağıranlar. Tüm bu kargaşanın arasında sadece Gülümse hareketsiz ve hissizdi. Sağ şakağından sızan taze kan olmasa onu bir masa süsü olarak algılaya bilirdiler.

Tınaz sıkıca sarılıp ,"Geçti mavilik, geçti bebeğim, " diyerek onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Eğilirken pozisyonunu tam hesaplayamayan Elvanın bacağı ters dönmüş gibi duruyordu. Ondan gelen inlemeyi ilk duyan Yaman oldu. Kızı kucağına alıp dışarı çıkmaya çalışırken son derece sakindi. Tınaz da aynı şeyi Gülümseye yaptı. Arabalarını bulmakta zorlandılar ve zaman geçtikçe Yaman da Tınaz da, huysuzlaşıyor ve sinirleniyorlardı. Sonunda arabaya bindiler. Tınaz Gülümse'yi, heykel gibi arkaya Yamanın sağına , Elvanı da soluna oturtup gaza bastı. En yakın hastane on dakikalık yerdeydi ama  kargaşada ulaşmaları neredeyse yarım saati buldu.

Acilde patlamadan  nasibini almış pek çok yaralı vardı ve çalışanlar hepsine yetişmek için, canla başla çalışıyorlardı. Bu arada aileleri teskin etmek işi de onlara düşmüştü. Tınaz ve Yaman bu konuda tecrübeli olduklarından, sakince koridorun sonunda bekliyorlardı. Gelen yaralıların bir kısmı da yakın hastanelerine yönlendiriliyorlardı.

"Bu da neydi!" İlk konuşan Yaman'dı. Tınaz telefonla birilerine ulaşmaya çalıştığı için sadece omun silkti.

Çok geçmeden, Yaman'ın  ve Tınaz'ın telefonu aynı anda çalmaya başladı.

Kısa bilgilendirmelerinden sonra, " Aynı anda üç yerde daha patlama olmuş. Bizimkiler ve terörle mücadele, asayiş hep birlikte araştırıyorlarmış bizimle ilgili değil," dedi Yaman.

"Beni de,İdil aradı, birazdan burada olurlar. Sinan la Arif de geliyormuş."

Saat gece yarısına yaklaştığında acil odasından bir doktor, "Elvan Mert'in ailesi,"diye seslendiğinde ikisi birlikte yanına gittiler.

"Meraklanacağınız bir şey yok. Alçı odasına alacaklar, alçısı kaymış ve dikişleri biraz zarar görmüş. Pansuman yapıp kapattık. Ağrı kesici ve sakinleştirici de yaptık. Bu gece sakince uyur. İki gün sonra ameliyatı yapan doktora götürün bir de o görsün. Biz ancak ilk müdahaleyi yapabildik."

Teşekkür ettiler, Gülümse'yi sordular."Ona başka bir arkadaş bakıyor sanırım. Birazdan o da size bilgi verir. Ortalık öyle karışık ki. Hastaların adına bile bakmıyoruz. Ancak işimiz bitince ailelerini çağırırken adını öğreniyoruz."

Sedyede uykulu gözlerle Yamana bakan  yosun yeşilini görünce "Tanrım şükürler olsun .Darısı kardeşimin başına, inşallah ondanda iyi haberler alırız," diyerek dua etti.

"Sen onunla git, ben beklerim, bir haber alırsam seni ararım"

İşleri biten Yaman sedyeyi iterek dışarı çıktığında hala Gülümseden bir haber alamamışlardı. O sırada Arkadaşları da acilin kapısından girip yanlarına geldi.

"Nasılsınız kızlar iyi mi?"

İlk soru Ariften geldi. Arkasından İdil eğilip arkadaşının başını öptü.

"Eee, Gülümse nerede,o iyi değil" mi?"

"Bilmiyoruz,hala bilgi vermediler! " Yaman da, Tınaz da dokunsan ağlayacak kıvama gelmişlerdi. Sinan, Yamana sarılıp, "İyi olacak dostum, endişelenme. Bak, Elvan iyi, o da iyi olacak. Kalabalık yüzünden haber veremediler her halde."

Tınaz, telefonun sesiyle düştüğü üzüntü, çukurundan çıktı. İngilizce konuşmaya başladığında kimse bir anlam veremedi! Konuşma boyunca hepsinin gözü ondaydı.

"Gülümsenin arkadaşı, patlama orada da büyük yankı yapmış ve Fransız hükumeti vatandaşlarının süresiz olarak buraya gelmelerini engellemiş. Onu haber veriyorlar. Ben de bizim durumumuzu söylemedim. Sadece, Gülümsenin şarjı bittiği için telefonunun kapalı olduğunu söyledim."

KOD  ADI  Q  TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin