İstanbul emniyet müdürlüğü'nün vatan caddesinde bulunan A blok 7. kattaki masasında otururken "o kız çocuklarına neler olduğunu bulmak istediğini biliyordu. İstediği şey belki bir terfi, belki bir katili bulma hevesiydi bilinmez."
Eline aldığı dosyayı uzun bir süre inceledikten sonra neler olduğunu anlamaya çalıştı, ama gördüğü şey tam bir kaos'tu.
Dosyayı baştan sona kadar inceledi. gördüğü şey alışagelmişliğin dışında tam bir trajediydi.
1997 yılında seri cinayetler işlenen bir yetimhanenin soruşturmasıydı bu, geçen sene askıdan çıkarılıp Selin'e verilmesi ve onun da bu soruşturmayı kabul etmesinin bir çok sebebi vardı aslında.
"Acaba bu soruşturmayı kabul etmesinin gerçek sebebi terfi etmek istemesi miydi? yoksa konu kız çocukları olunca fazla hassas olmasımıydı!"
EZRA DOĞANLAR (12 yaşında,başının arkasına sert bir cisimle vurularak öldürülmüş)
MARİA VARROS ( 11 yaşında, boğazına ip bağlanarak öldürülüp göle atılmış)
MELTEM KESEROĞLU (12 yaşında, bilekleri kesilmiş ve vücudunda 3.derece yanıkları varmış) cesedi gölün yakınlarında bulunmuş.
Bu kız çocuklarına neler olduğunu bulmak istiyordu.
Belki sapık ruhlu biri yapmıştı. Belki'de olmamaları, görmemeleri gereken bir şeyler görmüşlerdi.
Belki'de ki, bu ihtimal en güçlü ve en iğrenç olanıydı.
(Sadece pislik birinin 3 dakikalık zevki için kullanılıp öldürülmüşlerdi.)
İşte bundan nefret ediyordu, karamsarlıktan. Hiç bir şey yapamamaktan. Küçük kızlara işkence edip onlara tecavüz eden onları bir kumaş parçasıymış gibi satan pislik heriflerden nefret ediyordu.
Selin tam karşısında duran bardağından bir yudum aldı, yutkunma sesini duyduğun da şaşırdı. Bardağı masanın üzerine bıraktı ve kolundaki saate baktı "Saat 23:35" olmuştu bile bu saate kadar çalışmak yeterli diye düşündü.
Masasından kalktı ve sandalyesinin arkasına astığı siyah deri montunu aldı.
Ofisi aslında gayet sevimliydi, onun gibi "Asi ve fazlaca hırslı" bir kadına göre, hatta masasının sağ tarafında büyük bir çiçek bölümü bile vardı.
"İyi geceler güzel çiçekler." Dedi.
Selin 34 yaşında esmer, koyu renkli saçları ve yüzünün kocaman bir bölümünü kaplayan bir gamzesi vardı. 38 beden olmasına rağmen aşırı derece zayıflık takıntısı ve (Obsesif Kompulsif) hastalığı vardı.
Selin 11 yaşında yetimhane'ye verilmiş ve hiç evlatlık edilememişti. Ama yinede 17 yaşına kadar yetimhanede kalmış okulunu bitirip hayalindeki mesleğe kavuşmuştu.
Kendini her zaman şartlamış ve kurallar koyarak daha otoriter bir kadın haline getirmişti. İyi ki de gelmişti çünkü sıradan topuklu ayakkabı giyen ve saçlarını sürekli maşa yapan o kadınlardan değildi. O sürekli kovalama peşinde olan iyi bir polisti sadece.
Bu onun doğasıydı, olmak istediği şey her zaman asi ve güçlü bir polis olmaktı ve bunu başarması kolay olmamıştı ama sonunda başarmıştı.
İyi bir polis, iyi bir abla, ve iyi bir kadın olmuştu. Zaten bunlar onun için yeterliydi daha fazlasına ihtiyacı yoktu en azından o öyle düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM GÜNÜ KARDEŞLİĞİ
Mystery / ThrillerParanoid Kişilik Bozukluğu nasıl bir kişilik bozukluğudur? Ortada tam ve geçerli bir kanıt bulunmaksızın, herhangi bir gerçekçi temel bulunmaksızın, kişinin aldatıldığından, takip edildiğinden, kullanıldığından, kendisine zarar verildiğinden v...