Dr. Açelya elindeki kahve fincanıyla büyük ve muazzam odasında oturuyordu.
Taki anons sesinde kendi adını duyana dek.
Dr. Açelya Kıran Dr.Açelya Kıran acil travma odasına lütfen.
Kahve fincanını hızlı bir şekilde masasının üzerine bıraktı ve odasından hızlı adımlarla çıkarak travma odasına geçti.
Odaya girdiğinde bir bakışta durumu anladı. Gözleri hemen sedyenin altından sızan kanlara takıldı gördüğü şey tam anlamıyla. "KAN GÖLÜ"
Kalp mönitörünün ekranında hızlı bir sinüs ritmi dalgalanıyordu.
"YARI ÖLÜ YARI YAŞIYOR"
"Elimizde ne var" dedi hasta adama damar yolu açan asistan cerrah'a.
"Yunus Emre Bekiroğlu yaya. 27 yaşında vur kaç bilinci kapalı, göz bebekleri eşit ve tepkili ciğerleri temiz kan basıncı düşük kan grubu sıfır negatif."
"Hemen sıfır negatif taze kan verin o zaman hemen."
"Tabii Dr. Açelya"
"Daha önceden yakalandığı kronik bir hastalığı var mıymış?"
"Hayır sadece astım ilacı kullanıyor, ama şuanda aktif olarak kullanmıyor sadece klostrofobisi başladığı zaman kullanıyor."
Stetoskobunu kulağına götürdü, göğse doğru hareket ettirerek soluğunu dinledi.
Her iki ciğerinin de ventilasyon altında olup olmadığına baktı.
Emme ve laparotomi tamponları hazır olsun.
"Tabii doktor."
"Kan nerede kaldı?"
"Geldi hemen takıyorum!"
Bir diğer cerrah'i asistanı konuşmaya dahil oldu. Diğerinin aksine bu asistan yakışıklı ve karizmatikti.
"Sıfır negatif ve yeni doldurulmuş plazma! şimdi asıyorum! Dedi cerrahi asistanı."
"Biri gözünü ritimden ayırmasın. Nasıl gittiğinden haberim olsun."
Bütün bu kontroller sadece saniyeler sürmüştü.
"Kan basıncı düzeliyor" dedi 24'lerinin başında olmasına rağmen saçları beyazlayan asistan.
Derin bir nefes aldı Dr. Açelya birinin daha hayatını kurtarmış olmanın verdiği rahatlamayla.
Ellerindeki kanlı eldiveni çıkarttı ve yerdeki kan gölüne baktı.
Açelya saat'in kaç olduğunu bile bilmiyordu. Üst üste 3 amilyata girmişti. Ve birde hemen yanında sedyede yatan genç adam vardı.
Odasına geri döndüğünde masasını üzerindeki kurabiyeler dikkatini çekti.
Açelya kurabiyeleri çok severdi, hele ki biricik ablası yaptıysa. Kurabiyelerden bir tanesini hemen midesine indirdi. Kurabiyeler damla çikolata'lıydı.
"En sevdiğim" dedi yüzünde tuhaf bir gülümsemeyle bir de not vardı.
"Birlikte yeriz diye yapmıştım, ama çok yoğunsun galiba neyse daha çok var. Evde görüşmek üzere"
Biricik kız kardeşin.
"SELİN"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM GÜNÜ KARDEŞLİĞİ
Gizem / GerilimParanoid Kişilik Bozukluğu nasıl bir kişilik bozukluğudur? Ortada tam ve geçerli bir kanıt bulunmaksızın, herhangi bir gerçekçi temel bulunmaksızın, kişinin aldatıldığından, takip edildiğinden, kullanıldığından, kendisine zarar verildiğinden v...
