Albüm çalışmaları yüzünden şu sıralar grupça herşeyi boşlamıştık.
Kafamı sadece senden bu şekilde uzak tuttum uzun süre Nam Joon.
Gönderdiğin mektupları okumadan çöpe attım, attığın mesajları okumadan sildim.
Belki bu hareketlerim fazlasıyla ergence gelebilir, ama bu şekilde uzaklaşıyordum senden.
Yüzümde maskem sokakta öyle dolaşıyordum.
İnsanlar beni tanıyacak gibi oluyor, sonra vazgeçiyorlardı.
Herkes sizin BBMA'e katılmanızdan sonra albüm satışlarınızın rekor kırmasını konuşuyordu.
Her yerde afişleriniz asılı, müzikleriniz çalıyordu.
Özellikle, insanlar aşk üçgeni haberini unutmuş o kadının kucağına oturup gülerek poz vermesini tartışıyordu.
Üzüntüden baya kilo vermiştim, ve bu aptal netizenlerin dikkatinden kaçmamıştı.
Blackpink Jennie aşk acısı mı çekiyor?
Evet.
Yine de insanların özel hayatıma bu kadar karışması sinirlerimi zıplatıyordu.
Gözlerim dolu bir şekilde yürürken birinin bağırmasıyla donup kaldım.
"AMAN TANRIM! BU JENNIE!!!"
İnsanlar bir anda başıma toplandıklarında çığlık atmak istedim.
İdollüğün kurallarından biri olan "Ölüm döşeğinde olsan bile gülümse!" cümlesinden dolayı tekrar tekrar kocaman gülümsedim.
Yanıma BTS baskılı tişört giyen bir kız yanaşıp imza istediğinde boğazımdaki yumruyu yutup güldüm.
İmzayı attıktan sonra arkama bakmadan resmen kaçtım.
Yurdun yakınındaki bankın birine kendimi attım.
Yapayalnız hissediyordum.
Sanki herkes benden uzaklaşıyor gibiydi.
Bunların hiçbirini haketmedim.
İstediğim tek şey hayalimdeki mesleğe ve aşkıma kavuşmaktı.
Daha küçük bir kızken, sırf GD'nin klibinde oynadığım için ve onunla düet yaptığım için tonlarca nefret ve iftiraya uğramıştım.
16 yaşında küçücük bir çocukken nasıl birini intihara sürüklediğim söylenir ve insanlar buna inanırdı ki?
Böyle yaparak asıl beni intihara sürüklüyorlardı.
Düşüncelerimle boğuşurken yanıma benim gibi maskeli biri oturdu.
Bakma gereği bile duymadım, kim olduğunu biliyordum çünkü.
"Seni tekrar nasıl kazanabilirim Jennie?"
Güldüm.
"Hiçbir zaman."