Kız her gün hevesle mesaj atıyordu. Bilmiyordu kız ama Finn hep bekliyordu ve büyük bir zevkle mesajlarını okuyor, saatini Türkiye saatine göre ayarlayıp ne zaman mesaj atabileceğini hesaplıyordu.
Satır arası yorumlara bayılırım. <3 Kelime sayısı: 531
"Kanka peki ya 'düğünümüz için davetlisiniz altın getirmeyi unutmayın' nasıl?" "Selin çok kaba olmaz öyle davetiye. Sen asıl şu düğün temasına bak bakayım?" "Finn'in damatlığını sen mi seçeceksin?" "Ya o değilde acaba benim çiçeğim nasıl olmalı?"
Biz düğün konusunu tartışırken böyle zaman geçip gidiyordu.
Neredeyse bir yıldan fazladır Finn'in mesaj kutusunu günlüğüm gibi kullanıyordum. Tabii görüldü atıp, üstüne mesaj atınca kalbim tekledi. Aklımıza ilk gelen şey ise düğün hazırlıklarıydı. Bu hazırlıklarımız taa ki telefonumdan gelen mesaja kadar devam ediyordu. Finn: orda mısın? Cevap vermeyince korktum. Melis: eğer bu gerçekse altıma işerim. Finn: o zaman sakın işeme olur mu?
Finnwolfhardofficial sizi takip etmek istiyor.
"SELİN GERÇEKLEŞİYO SAKİN OL SELİN PANİK YAPMA!"
Ardından bir sürü bildirim.
350+ kişi sizi takip etmek istiyor.
Ekrana bakarken bu sayı 500 aşmıştı. Tabii ki geceleri bile onun için ağladığım biri beni farkettiği için gerçekten çok şanslıydım. Fakat ne bileyim ya linç yersem?
Melis: hayranlarından korkuyorum. Bir zamanlar bende fangirldüm. Ama ben seni fan olarak sevmiyordum... Finn: melis ister inan ister inanma ama ben sırf senin ne zaman mesaj atabileceğini hesaplayıp telefonuma türkiye'nin saatini indirdim ve saatlerce telefonumun başında bekledim.
Gözümden damlayan yaşı Selin söyleyinceye kadar farketmemiştim bile.
Finn'den
Sonunda Noah'nın dediğini yapmıştım. Açıkcası bu beni çok rahatlatmıştı. Gerçekten.
"Finnie bak kızacaksın ama ne bileyim daha tanımadığın biri için okulu arıyorsun ve onu Kanada'ya götürmeye çalışıyorsun-" "Millie ben neredeyse o kızı bir yıldan fazladır tanıyorum. O bunu bilmese de ben onun hakkında çok şey biliyorum. İnan bana."
Melisa Toronto'ya gitmek istiyordu. Ama ben Vancouver'da oturuyordum. Bu nedenle okula söyledim ki Toronto şubesinde ki okul dolu diyecekler Melis'e.
Koruyucu ailesi tam Toronto da oturmuyor. Daha çok Vancouver'a yakın. Her ne kadar çoğu hayran o aileyi Toronto da bilse de aslında Vancouver'da oturuyordu. -bahsettiğim aile normalde toronto da yaşıyor ama siz vancouver diye hayal edin-
Melis: Finn yardım et :/
Melis'den
"ANNE VALLAHA YETER YA LÜTFEN BAK BU KAÇINCI?" "Olmamış bu. Bir beden küçüğünü dene. Az ye de kilo ver."
Üstümde ki kıyafetin bir küçük bedenini uzattı. O sırada Finn'e yazdığım yardım çağrısının cevabını aldım.
Finn: aman tanrım ne oldu? Yoksa Kanada'ya gelemiyor musun? Melis: annem bana bir sürü kıyafet denetiyor. Neymiş Kanada'da güzel giyincekmişim de neymiş bakımlı olacakmışım. Bu arada dm lerimi ne zaman kontrol etsem hayranların ya bana küfür, ya da daha beteri bela okuyorlar. Finn: belki bir süre sonra geçer? Melis: umarım.
Annem en sonunda bir yere oturup kahve içmek istedi. Bende izin alıp kitapçıya gittim. Uzun uğraşlar sonucunda da harika bir poz yakalayıp İnstagrama atmaya karar verdim. Tabii bunu yapmadan önce hesabımın ayarını gizliden açığa çevirdim. Beğeni gelsin ehe.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Küçük bir alışveriş molası.." +5000 beğeni -bu kim -AHA FINN BİR TÜRKÜ TAKİP EDİYO -Finn'in nesisin -Finn seni nerden tanıyor -çıkıyorsanız senin gözlerini oyar üstüne pinpon oynarım haberin ola. Finnwolfhardofficial; çocuklar hadi ama. Sadece bir arkadaşım ve üstüne gitmeyi bırakın. Beni üzüyorsunuz.
Finn'in yaptığı yorum tüm moralimi düzeltirken bir dm mesajı geldi.
Aaliyahmendes: hey resmi olarak tanışmamız gerektiğini düşünüyorum. Şu koruyucu aile olayı ile ilgili. Ne zaman uçağa bineceksin?
Bir saniye. Aaliyah Mendes? Mendes? Mendes. SHAWN MENDES? Shawn Mendes.
