LIAR//Finn Wolfhard Fan Fiction

chapter nine

neler olduğu hakkında hiçbir fikrim yok iyi okumalar muck
marywolfhardd 'a ithafen <3

—————

"Nutuk yutulması yaşıyorum." saçma cümlem üzerine Finn çekilip bana baktı.
"Ne?"
"Tutuk nutuklaması." Cümlemi doğru kurmak için çabalamaya devam ettim. "Kutun nutulması."
"Ne demeye çalışıyorsun?"
"Ya doğrusunu unuttum. Ama aklıma gelince söyleyeceğim." hiçbir şey yokmuş gibi etrafımla ilgilenmeye başladım. Sabredemeyince tekrar konuştum. "Siz taşınmadınız mı?"
"Evet, taşındık."
"Ne yani bu kadar mıydı? 'Evİt taşNdk' diyerek beni aydınlattığını falan mı düşünüyorsun?"
"Arka sokağa taşındık Melis. Çok merak ediyorsan tabii. Etmen normal gerçi. Aşığız sonuçta."
Son cümlesinin ardından ona baktım. Fakat alayla karışık söylediği için ciddiye almamıştım. Yine de kalbimi hızlandırmıştı.

Eve gidince bılıbende şarkısıyla halay çekeceğimin garantisini verebilirdim. Ama şu an havalı olmak zorundaydım. Ayrıca sinirliydim.
"Az önce öpüştük. Farkında mısın?" Finn sinirle sordu.
Durup düşünüyormuş gibi yaptım. "Ha evet ya. Öyle oldu biraz."
Finn bana tekrar yaklaşınca fazla gergin olduğumdan ve sakinleşmezsem bayılacağımdan emin olduğum için geriledim.
Elimi yüzümü yıkamam lazımdı.
"Tuvalete gitmem gerek Finn, beni bekleyebilir misin?"
"Ah evet tabii, kapının orda olacağım."

Aldığım onayla birlikte pencereye (?) doğru yöneldim.
"Melis, tuvalet orada değil."
"Doğru, biliyorum. Kuşlara bakmak istedim sadece." böylelikle doğruca kapıya ilerledim.

Ciddi anlamda aklımı başımdan almıştı.

—

Birkaç dakika sonra birlikte dışarıya yönelmiştik, öpüşmüştük ve her şey normal gibiydi. Rahatsız olmuştum, bunun bir adı olmalıydı. Bu şekilde devam edemezdik.
Okulun bitişiğindeki kahveciye girdik. Beni bırakacağını söylemişti. Ancak masaya kadar takip etmişti.

Johnlar'ın masasına yaklaşınca bir sessizlik olmuştu.
John kahkaha atmamak için dudaklarını kemiriyordu. Kenzie ise anlamamıştı ama memnundu Finn ile beni birlikte görmekten.

Aaliyah ise baş parmağını kaldırıp göz kırpmıştı.

"Teşekkür ederim, Finn. Bıraktığın için."
"Rica ederim."
Bir dakika boyunca herkes sırayla birbiriyle göz göze geldi.

En sonunda Hayden boğazını temizledi.
"Oturmak ister misin bizimle, Finn?"
"Ah tabii olur." Finn umursamazca cevap vermişti, çünkü zaten oturacaktı. Buna emindim.

İlk yarım saat şakayla karışık havadan sudan bahsettik, diğerleriyle daha iyi anlaşmaya başladım. Çünkü birbirimizi daha iyi tanımış olduk.

John ve Hayden bir ara Finn ile çok derin bir 'Stranger Things teorileri' muhabbetine dalmışlardı.
Biz kızlar ise durmadan The Vampire Diaries'den bahsediyorduk.

"Nutuk tutulması!"
En sonunda bastıran çişimle dayanamayıp aniden ayağa kalkınca sohbetler durdu ve gözler bana döndü.
"Ya hatırlayamamıştım da bir şeyin doğrusunu. Şimdi aklıma geldi. Özür dilerim. Tuvalete kadar gidip geleceğim."

Tam peçetemi buruşturup masaya bırakmıştım ki Finn de benim gibi aniden kalkmıştı.
"Sen nereye yahu?"
"Yanında geliyorum? İkinci bir nutuk tutulması yaşamak istersin belki."