Onlar kavga etmeye devam ederken,yatağımdan kalktım.Banyoya gittim.Elimi yüzümü yıkadıktan sonra,aynadaki yansımama baktım.Gözleri ağlamaktan şişmiş,saçı başı dağılmış bir Özüm'le karşı karşıyaydım.Saçlarımı tarayıp biraz şekil verdikten sonra gözümün şişliğini kapatsın diye göz makyajımı da yaptıktan sonra banyodan çıktım.Kıyafetimi değiştirmek için dolabımın yanına gittim.Rahat birşeyler giydikten sonra odadan çıktım.
Onları sanki duymuyormuş gibi mutfağa yöneldim.Birşeyler yemeliydim.Salondan geçerken annemle göz göze geldik.Umursamadan mutfağa gittim.
Annem "Özüm kızım " deyince sözünü kesip "Ah lütfen rahatsız olmayın devam edin" dedim.
Ne kadar kavgalarından etkilenirsem etkileneyim kesinlikle belli etmezdim.Onlar da bunun farkındaydı ama annem kendine engel olamıyordu.Daha doğrusu öfkesine..
Annem yanıma gelirken kendime sandviç yapıp meyve suyu çıkardım.Annem "Canım kahvaltı hazırlıcam şimdi, hep beraber kahvaltı yapalım" deyince istemsizce gülümsedim.İşte biz böyleydik.Ne yaşarsak yaşayalım bunu birbirimize yansıtmayız.Bu güzel birşey mi yoksa kötü mü bilemiyorum.
Ben böyle düşünürken babam da annemin yanına gelip yardım etti.Ah işte buna gerçekten gülerim ben.Fakat kendimi tutmayı başardım."Size afiyet olsun,ben çıkıyorum" dedikten sonra birşey demelerine izin vermeden odama çıktım.
Üstümü değiştirdiğim için çantamı alıp aşağı indim.Ayakkabılarımı giyerken "Ben çıktım." diye bağırdım.Annem bişey söylese de dinlemeden kendimi dışarı attım.Mert'e mesaj atıp,taksi durağına yürümeye başladım.
Mert çocukluk arkadaşım.Zor zamanlarımda yanımda olan,güvenebileceğim tek insan.Zor zamanlarımda beni hiç yalnız bırakmadı.Yine kendimi kötü hissediyordum ve ihtiyacım olan tek insan Mert'ti.
Buluşacağımız kafeye gittiğimde Mert'in yine bir kızı kestiğini gördüm.Ah yine bir kızın kalbine işleyeceği erkeksi bakışını kullanıyordu.
Şu ana kadar ona hayır diyen bir kız görmedim.
Beni gördüğünde bütün dişlerini göstererek sırıttı.
Yanına gittiğimde Mert'e "Yine iş başındasın." deyip kızın olduğu masayı başımla işaret ettim.Gülmesi yüzüne daha çok yayılırken "Mert Solmaz her yerde iş başındadır fıstık." deyip göz kırptı.Ona dil çıkarıp oturdum.
Mert'le biraz dertleştikten sonra beni eve bıraktı.
Eve geldiğimde çok yorgundum.Annemlere kısa bir özet geçtikten sonra odama çıktım.Yatağıma uzandıktan kısa bir süre sonra uykuya dalmışım.
Uçsuz bucaksız bir yerdeyim.Nerde olduğuma dair hiçbir fikrim yok.
Etrafıma baktığımda kimsenin olmadığını görüyorum.Korku bedenimi biraz daha esir alırken,konuşamıyorum.
Koşmaya başlıyorum,nereye niçin gittiğimi bilmeden,nefesim kesilene kadar koşuyorum.
Koşarken bir şey dikkatimi çekiyor.O tarafa baktığımda bunun bir insan olduğunu fark ediyorum.
Arkası dönük,bir yere bakıyor.Nereye baktığına bakmak için kafamı çevirdiğimde annemi görüyorum.
Bağırmak için ağzımı açıyorum,fakat sesim çıkmıyor.Koşuyorum.Sadece koşuyorum.
Onlara yaklaştığımda, onun sesini duyuyorum.Bir yıldır duymadığım kardeşimin sesini..
Annemin elini tutup "Gidelim anne" dediğini duyuyorum.
Olduğum yerde kala kalıyorum.
"Anne nereye gidiyorsunuz? Ben geldim" diyebildim bana çok uzak olan sesimle.Cevap vermediler.Duymamışlar mıydı yoksa? Bağırdım "Toprak,ben geldim ablacım" . Yine cevap yok.
Gözyaşlarım gözlerime hücum ederken izin vermedim.Ağlamayacaktım,şimdi olmaz..
Koşarak önlerine geçtim ve onları durdurdum.
"Anne ben geldim.Bana neden cevap vermiyorsunuz?" derken karnıma anlayamadığım bir sancı girdi.
Olduğum yerde düşerken annemle Toprağa baktım.Bakıyorlardı,sadece bakıyorlardı.Ben yerde acı çekerken onlar sadece bakıyorlardı..Bu kalbimin daha çok acımasını sağlarken akmak için direnen gözyaşlarımı serbest bıraktım.
"Anne yardım et!" diyebildim sadece.Annemin yüzüne küçük bir gülümseme yerleşirken,Toprağa baktım.Oda gülümsüyordu.
Ben acı çekerken onlar gülüyorlardı.. Daha fazla ağlamaya başladım.
"Ben seni bırakınca da böyle mi olacaksın Özüm?" deyince anneme baktım. Deminki gülümsemesinden eser yoktu."Muhtaç.." derken yüzünü buruşturmuştu.Bunu neden söylemişti ki? Bir yere mi gidecekti? Beni bırakacak mıydı? Kafamdaki soruları soramazken "Annemi çok özledim,onu da yanımda götürsem bana kızmazsın değil mi abla?" diyen Toprağa baktım.Tanrım ne diyorlardı bunlar böyle? Ben şaşkınlıkla onlara bakarken konuşmadım,konuşamadım. "Özür dilerim abla" dedi ve annemin elinden tutup onu da yanına alarak gitti.
Çektiğim acıyla beni yalnız bırakıp gittiler."Toprak,anneee nereye gidiyorsunuz? Beni bırakıp nereye gideceksin anne. Sende mi yalnız bırakacaksın beni?" arkalarından bağırırken ayağa kalkmaya çalışıyordum."Gitme anne,lütfen sende gitme". Duymuyorlardı.Daha çok bağırdım.Ama hayır,gittiler.Beni benle bırakıp gittiler.
"Neden anne, neden ?" son söylediklerim daha çok kendimle konuşur gibi çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimin Sokakları
Teen FictionHer şeyin başladığı bir kavga, İntikam ateşiyle yanan gözler, Uğruna harcatılan iki beden, Ödenmesi gereken bedellerin altında ezilen genç bir kız. Karanlığa hapsolmuş bir kalbin sokaklarını aydınlatmaya kimin gücü yetebilir ki?