2.BÖLÜM

268 15 0
                                    

Hayat sizce nedir? Bize sadece karanlık yüzünü mü gösterir? Peki ya insanlar,onlar da bize karanlık yüzünü göstermezler mi?

Yaşamayı sevmek.. Çoğu insan buna güler,geçer.Çünkü o insanlar o kadar kötü şeyler yaşamışlardır ki,hayata küserler.

Her an ölümü düşünmek.. Ölmeyi isteyen bir insandan bu fikri alabilir misiniz?

Hayat o kadar zor ki,hiç mücadele etmeden direk pes eden insanlar zayıf mıdır?

Eğer öyleyse dünyadaki en zayıf insanlardan biriyim.

Her an aklımda kardeşim Toprak'ın yanına gitme fikri varken yaşayabilir miyim? Peki ya mutlu olabilir miyim?

Uyanalı tam iki saat olmuştu.Yatakta düşüncelerimle geçirdiğim iki saat.

Gördüğüm rüyadan sonra bir daha uyuyamazken,annemin gittiği düşüncesini sürekli aklımdan kovuyordum.

Oda Toprak'ın yanına giderse dayanamazdım.

Peki bu rüya neydi şimdi? Gerçek olur muydu?

Rüyaların tersi çıkar diye kendimi avuttuktan sonra yataktan kalktım.

Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra aşağıya indim.Annemi mutfakta görünce birazda olsa içim rahatladı. Sesimin mutlu çıkmasına özen göstererek "Günaydın." dedim.Annem göz ucuyla bana bakarak "Günaydın canım." dedi.Sıkıntılı gibiydi.Ama bana belli etmemeye çalışıyordu.

Yanına yaklaşıp "Birşey mi oldu anne?" dedim. Sesim titremişti.Bundan nefret ediyorum.Bana dönüp "Bunu da nerden çıkardın?" dedi.

Yine başlıyorduk. Beni hala çocuk gibi görüyorlar.Birşey olduğunda benden saklayabileceklerini düşünüyorlar.Ama artık bir şeyi kabul etmeleri gerekiyor.Ben büyüdüm.

"Anne beni hala çocuk gibi görmekten vazgeçin. Ne zaman büyüdüğümü kabul edeceksiniz? Anla artık kanmıyorum. " dedim aklımdakileri sitem ederek."Özüm, bir şeyim yok. Ayrıca seni çocuk olarak gördüğümüzü de nerden çıkardın?". Annem de benim gibi sitem ederken babam geldi.

"Size sıcacık ekmek getirdim." derken mutlu gözüküyordu.Zaten bu evde en mutlu insan babamdır.En zor zamanlarda bile gülmeyi başarabilen bir babaya sahipken kendime bir kez daha lanet ettim.

Babam herşeye rağmen gülerken ben yapamıyordum.Herkes beni mutlu bilirken, benim içimde fırtınalar kopuyordu.Mert her zaman benim yanımda olsa da, artık onun da başını ağrıtmak istemiyordum.

Onun bu mutluluğu bana da geçerken ortamın daha fazla gerilmemesi için anneme cevap vermedim."Günaydın babacan." dedim.

Hep beraber sofraya oturduk. Kimse konuşmuyordu. Sessizliği bozan babam oldu."Bugün boşsan ,annen ve ben hep beraber birşeyler yapalım diyoruz.Ne dersin ?"

Cidden mi? Daha dün birbirini yiyen çift mi diyordu bunu? Ama neden şaşırıyordum ki.Kavgadan hemen sonra beraber kahvaltı hazırlayan bir anne ve babadan bahsediyoruz. Hayat gerçekten çok tuhaf.Bizim aile daha tuhaf.

Aklımdakilerden bihaber cevap vermemi bekleyen ebeveynlerimi daha fazla bekletmemek için "Aslında güzel olur,boşum."

"Çok güzel, ne yapmak istersin ?"

"Eğlenceli birşey." dediğimde babam otuz iki diş sırıtarak "Lunapark." dedi.Bana uyardı,fakat anneme baktığımda bundan memnun olmadığını gördüm."Çocuk musun sen Selim? Ne işimiz var lunaparkta ?"

Babama destek olmak için "Her lunaparka giden çocuk değil anne." desemde annem pek ikna olmuşa benzemiyordu."Siz isterseniz gidin,ben gelmem."

Kalbimin SokaklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin