MERHABA CANLARIM İŞTE YENİ BÖLÜM GELDİ.
OY VE YORUMLARINIZI EKLİYORUM...
İYİ OKUMALAR:)
Daha sonra ise avucumu tekrar göğsüne bastırıp neredeyse kalbinin tamamını kaplayacak şekilde tuttu.
"Senin yerin burası, hepsi, her zerresi, her noktası. Senle dolup taşmak üzereyim kadın. Asma yüzünü canım yanıyor." O an ise oturup hüngür, hüngür ağlamak istiyordum. Beklediğimin çok, çok fazlasıydı bu. Hayalden öteydi.
"Bir şey söyle kadın. Bana bir şey söyle."
"Bulamıyorum."
"Bul."
"Bu çok fazla, hayalin, rüyanın ötesinde çok, çok fazla."
"Seninim."
"Benimsin."
"Benimsin."
"Seninim." Eğilip anlımı öptüğünde yüzümü kocaman bri gülümseme kapladı. Benden ayrıldıktan beş dakika sonra Umut'un arkadaşları gerçi artık biz vardı kama olsun. Hepsi yanımızdaydı ve ben kendimi öldürmek istiyordum.
"Allah rızası için biri şu müziği kapatsın." Söylediğim şeyle hepsi bana dönerken Umut ilk söze başladı."
"Beğenmedin mi?"
"Umut bu ne müziği ya? Bunu kitap okurken dinlersin-, kafanı dinlerken dinlersin ama düğünde dinlemezsin. Kendi düğünümde sıkılıyorum resmen." Afgarın birden arkasını dönemsiyle Umut onu durdurdu.
"Nereye lan?"
"Halay müziği açtıracağım. KJız haklı böyle düğün mü olur lan sanki cenazedeyiz."
"Biz ne zaman cenazelerimizde müzik açtık lan."
"Sadece Müslümanların mı cenaze töreni oluyor lan? Hem gördüm ben böyle ağabeydik bir müzik vardı onu hatırladım."
"Valla ben de bunaldım. Git kardeşim bir el at." Kayra da Afgara katılınca Afgar gitti ve iki dakika sonra birden tüm ortam değişerek halay müziği çaldı. Tüm konuklar şaşkınlıkla bize dönmüştü.
"Şimdi bu bebe halay da çekmez." Baverin Umut'u eleştirmesiyle Umut kalkıp beni de kaldırdı ve sahnenin ortasına geçti. Biz halaya başlayınca bizim ekip ful ortada halay çeker olmuştuk. Daha sonra Yaşar dede ve amcamlar da kalkıp yanımıza geldiler.
Kahkahalarla oynayıp eğleniyordu. Haahhh işte istediğim düğün bu. Herkesin eğlendiği. Yaklaşık 2 dakika sonra bazı masalar boşalmış halay kuyruğu uzamıştı. Bir elimde Umut diğer elimde Afgar uyumla halay çekiyorduk tabi ikisinin de gelinliğimi ezmeleriyle aralarından çıktım. Anında hepsi bana dönünce müzik durdu.
"Ne oldu yine mi olmadı?"
"Yaa gelinliğimi mahvettiniz." Onlara arkamı dönüp yan yana halay çeken Meyra ve Buğlemin arasına girdim ve müzik başladığı gibi halay da başlamıştı. Kız kızı anlar. Gelinliğimi ikisi de iki yandan tutmuş hafifçe kaldırarak basmayı engelliyorlardı.
Saatlerce bir kalk, bir otur oynamıştık. En son ise Umutla harmandalı oynamıştık. Yaşar dede resmen emri vaki yapmıştı ve Allahtan küçükken okulun folklör kursuna gitmiştim. Yaklaşık gece 12.30 gibi herkes dağıldı ve biz yine büyük bir konvoyla eve gittik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUT VE AŞK. (ARA VERİLDİ)
RomansaBir kaybın peşinden bir kurban seçildi. Bir hayalin peşinden bir hayat değişti. Bir umudun izinde bir kader bellirlendi. Yaklaşkık iki saniyelik dikkatsizlik sayesinde bin umut, bin hayal yıkıldı. Bir hata yapıldı bedeli ise bir masumun boynuna kald...