What About Us?

719 63 33
                                    

Sınavlar bitmiş, tüm öğrenciler ailelerin yanına gitmeye başlamıştı. Tek kişi hariç: Jimin.

Onun yanına gideceği ailesi yurtdışında gününü gün ediyordu ve oğullarının yaşadığından bile emin değillerdi. Jimin'e katkıları sadece para göndermek oluyordu. Genç oğlan neyse ki bunun için minnettardı çünkü Seul gibi bir şehirde okumak epey güç istemekteydi. Aldığı burs da ona yetmiyordu zaten.

Derin bir iç çekerek bomboş olan kampüsün içinde dolaşmaya devam etti. Ağaçların üzerindeki kar tanecikleri hoş bir manzara yaratıyordu, bu da Jimin'in gülümsemesini sağlamıştı. Özellikle buralarda dolaşmasının sebebi arkadaşı Taehyung'un onunla buluşmak istemesiydi ve ah, Hoseok da onlara eşlik edecekti bu sefer.

Jimin, Taehyung'a kırmızı saçlıyı tanıdığını söylediğinde genç çocuk dans ederek Jimin'e sarılmış ve anlamsız hareketler yapmıştı. Jimin hala onun bir salak olduğunu düşünüyordu. Aynı yaşta olmalarına rağmen kesinlikle Jimin daha olgun ve ağırbaşlı bir gençti. Ara sıra neden onu hala yanında tuttuğunu sorguluyordu ama bu davranışlarına rağmen Taehyung kocaman kalbi olan, mükemmel bir çocuktan daha fazlasıydı.

Sarı saçlı çocuk sonunda, ona karşı dönmüş olan iki bedeni gördüğünde kısa bir süreliğine adımlarını durdurur gibi oldu ancak sonra aynı hızda birbirleriyle atışan ikilinin ilgisini çekmek adına sahte bir öksürük ile ortama girdiğini göstermeye çalıştı. Anında kavga edenler ona dönüp üstlerini düzeltmiş ve Jimin'e biraz daha yaklaşmıştılar.

''Jimin! Hoseok beni öldürece- ahh''

Kırmızı saçlının, geveze çocuğun kolunu cimciklemesiyle koca bir kampüste bu ses yankılandı. Jimin ilk önce kolunu ovalayan çocuğa daha sonra da aynı saçları gibi kıpkırmızı olmuş çocuğa bir göz attı. Ondan sonrası zaten büyük bir kahkaha tufanını beraberinde getirmişti.

Jimin güldü, güldü ve yere yapışana kadar güldü. Poposunun üstüne düşmesine rağmen yere uzanmış yüksek sesle gülmeye devam etti bir süre. Ardından ona kötü bakışlar atan ve birleşmiş olan ikilinin gazabından korunmak için ifadesizliğe bürünmüş yüzünü onlardan gizledi. Ne kadar ifadesiz oldu orası tartışılırdı ancak en azından kendini azıcık durdurabilmişti.

''Keyfiniz pek yerinde bakıyorum Jimin bey.'' dedi ve bir kolunu sarı saçlı çocuğun boynundan geçirerek saçlarını karıştırdı. ''Çok mu mutlu oldun canım yanınca şerefsiz?''

Sarı saçlı çocuk bir şey demeden sadece gülümserken, gözlerine onu yüzündeki tuhaf ifadeyle izleyen Hoseok takıldı. Taehyung ona bir şeyler anlatmaya başlamıştı ancak Jimin Hoseok'un bakışlarına karşılık vererek onu izlemeye koyuldu. Şu anda arkadaşının söylediklerinin ilgisini çekmediği belliydi.

Jimin bu süre zarfında kırmızı saçlıyı iyice inceleme fırsatı buldu. Markette karşılaştıkları günkü gibi saçları hafif kıvırcık bir hale bürünmüştü ve alnına dökülen birkaç tutam alnını kapatıyordu. Gözleri kahvenin koyu bir tonuydu, Hoseok ile gözgöze geldiğinde genç çocuk bunu fark etmişti. Bunun yanı sıra giydiği kırmızı kazak ve kahve tonu ceketi siyah kotuyla güzel bir kombin içerisindeydi. Kendine göre boyu uzundu ve bacakları da bir hayli öyle.
Aslında Jimin kabul etmeliydi ki, Hoseok gerçekten çekici bir adamdı. Gülümsemesi insana huzur veriyordu, dudağının hemen yanındaki gamzeleri şirin bir hava katıyordu ona.

Tıpkı hayallerindeki insandı.

''Hey, beni dinliyor musunuz?'' Taehyung birbirine uzun zamandır hiçbir şey demeden bakan ikiliye seslendi sonunda. Bunun üzerine Jimin ve Hoseok hemen göz kontağını kesip yerinde kıpırdandı.

Parfume Regret ° JiHopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin