HAZAL ZIRH
Dünün şiddetiyle ağrıyan kollarımı ovuşturarak kalktım yatağımdan. Annem ne zamandır eve gelmiyordu. Babama sorduğumda tersliyor, cevap vermiyordu. Kendime kahvaltı hazırlamak için mutfağa gittiğimde telefonumun titremesiyle cebimden çıkarttım. Mesaj Durudandı. Kickboks maçına geç kalmamamı belirten kısa bir mesajdı.
Kickboksa Duru ile başlayalı tam 10 sene olmuştu. 8 yaşında annemi zar zor ikna edip gitmiştim. Şimdi iyi ki gitmişim dediğim zor dönemden geçiyordum. Içinden bir türlü çıkamadığım...
Bir şeyler atıştırıp odamdaki banyoda kısa bir duş aldım. 10 dakika içinde evden çıkıp Duru ile buluşacaktım. Maç öncesi antreman yapmak için Kemal hoca çağırmıştı. Kemal hoca bizim kicboks hocamızdı.
Evden çıkıp Durunun yanına geldiğimde yüzü asık öylece yere baktığını fark ettim. Tam nedenini sorup sarılmak için koşacağım sırada kafasını yerden kaldırıp beni gördü.
"Hadi ya seni bekliyorum. Geç kalmayalım." Diyerek koluma girdi. Yoldan taksi çevirip adresi verdik.
#######
Maç bittişinde eve geldiğimde babamı oturma odasında gördüm. Artık annemin nerede olduğu konusunda bana kesin bir şey söylemek zorundaydı. Ya da neden annemin 6 gündür telefonlarının kapalı olduğunu? Evet annem asker olabilirdi ama göreve gitmeden önce mutlaka beni öper ondan sonra da arardı. Ya da en kötüsü başına bir şey gelmiş veya görev sırasında kaybolmuş olsa ilk ailelere haber verilirdi.
Babam pek aranmazdı böyle konularda. Çünkü babamı herkes tanırdı. Içkici kumarcı bir şerefsiz olduğunu bilirlerdi.
Yine içkiyi ağzına götürdüğü sırada tutamadım kendimi.
"Bıkmadın mı sen haram içmekten artık?" Gözlerim ateş saçıyordu tabii onun sarhoşluktan kayan gözleri gözlerimi görebilseydi.
"Ne diyon lan sen." Ilk defa değildi bu duyduklarım. Son da olmazdı bu gidişle.
"Annem nerde?"
"Cebimde gelip bakacan mı?" Ağzını yaya yaya gevşekçe söylediği kelimelere tükürürcesine baktım.
"Annemi hak etmiyorsun sen." Annem gibi biri nasıl olurda baba derken bile midemin alt üst olduğu bir adamla evlenmişti.
Hızla odama çıkıp yine annemi aradım ama 6 gündür olduğu gibi yine telefonu kapalıydı.
#####
Israrla çalan kapı tüm uykumun içine ettiğinde uyuşuk bir şekilde kalkmayı başarabilmiştim.
Kapıyı açtığımda postacı;
"Selin Zırh?" Dedi. Annemin adıydı Selin. Neden durduk yere eve posta gelmişti ki. Normalde gelen postalar annemin özel harekat daire başkanlığındaki kutusuna giderdi.
"Şu an yok ama ben kızıyım. Alabilirim?"
"Tamam. Şuraya bir imza atar mısınız?"
Onaylar şekilde başımı sallayıp gösterdiği yere imza attım.
Postacıyı gönderir göndermez merakıma yenik düşüp zarfı açtım.
A4 kağıdının ortasına atılmış koca başlığa gitti gözüm. Keşke gitmeseydi. Dedim ya gitmişti artık. Kağıt elimden düşüp yerle buluştuğunda bundan sonra olacakları tahmin etmek pek de zor değildi benim için.
ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASINDA ANLAŞMA PROTOKOLÜ
