Sabah uyandığımda üzerimde bir ağırlık hissettim ve gözelrimi açtım gözlerimi açmala 4 çift göz görmem bir oldu shin yun ve ha-neul üstümdeydi acı çığlığımla ikiside üstümden kalktılar bende elimi yüzümü yıkamaya gittim ve işlerimi halledip çıktım çıktığımda kızlar hazırdı bende hemen üstümü giyip yemekhaneye gittik
EUN-BI'NİN GİYDİĞİ
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
HA-NEUL'UN GİYDİĞİ
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SHİN YUN'UN GİYDİĞİ
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şuan yemekhane'nin kapısının önünde içeri girmek için bekliyoruz sıra yavaş yavaş bize geliyordu önümüzde iki tane erkek vardı ama vardı sıra bize geldi tam yemek leri yemekhaneci bizi durdurdu. "Hey siz yeni misiniz sizi ilk defa görüyorum"(yemekhaneci) "Evet biz yeni geldik bu okula"(ha-neul) "O zaman okulumuza hoşgeldiniz ben yemekhaneci Kim Seok Jin bana jin diye hitap edebilirsiniz.Sanırım koreli değilsiniz ve telefuzunuzda bozukluklar var"(jin) "Evet biz koreli değiliz türkiyeden burslu olarak geldik"(ben) "Bu arada ben Park Eun-Bi şu şirin ve cüce olan Kim Ha-Neul swag gibi duranda Lee Shin Yun"(ben) "Tanıştığımıza memnun oldum kızlar"(jin) Yemeklerimizi alıp bir masaya oturduk masaya oturmamla biri kolumu cimcikledi; "Sensin o cüce"(ha-neul) "Ne cücesin"(ben) "Valla ben memnunum swag"(shin yun) "Of tamam yiyin şu yemeği de çıkalım dah iş bakıcaz"(ben)
HA-NEUL'UN AĞZINDAN Yemeklerimizi yiyip yemekhaneden çıktık ve yurda doğru sesiz sesiz yürüyorduk taki eun-bi sesizliği bozana kadar; "Hangi işe gircez"(eun-bi) "Bence garsonluk yapalım ama starbucks'ta"(shin yun) "He garsonluğu bukdukta starbucks'ı kaldıydı"(ben) "Aynen ama orası baya para verir"(eun-bi) "Evet zaten bende o yüzden dedim ya"(shin yun) "İyi tamam orda çalışalım"(ben) Biz bunlari konuşurken yurda gelmiştik çanta ve paralarımızı alıp çıktık , starbucks'a doğru yürüdük
Şuan starbuck'sın önünde dikiliyoruz niye mi? Eun-bi bir türlü giremedi de ondan "Kız hadi yürü"(ben) "Ya bekleyin korkuyorum ya bizi kabul etmezlerse"(eun-bi) "Bizi işe almazlarsa başka yere gideriz bizde"(shin yun) "Aynen öyle hadi kanka"(ben) Yarım saat uğraştıktan sonra nihayet eun-bi'yi içeri soka bilmiştik içeri "Merhaba buranın müdürü nerde acaba"(ben) "Buyrun benim noldu bir sorun mu var"(müdür) "E merhaba biz burda işe başlamak istiyoruz"(shin yun) "Tabi üçünüz gireceksini demi"(müdür) "Evet"(eun-bi) "Tamam o zaman hemen çalışmaya başlayın kıyafetleriniz burda"(müdür)
SHİN YUN'UN AĞZINDAN İşe başlayalı daha bir saat olmuştu ve harika gidiyorduk. Hepimizin eli hızlı olduğundan müdür bizi sevmişti.Ben siparişleri alırken ha-neul ve eun-bi'de kahveleri hazırlıyorlardı.Adamın tekinden siparişileri alırken içeri iki tane taş girdi hatta taş değil kaya girmişti gözümü hemen bizim kızlara çevirdim ikisinde nerdeyse ağızlarından su akıyordu.Kayalar birbirleriyle şakalaşarak buraya doğru geliyorlardı uzun ve siyah saçlı olanın eun-bi'ye baktığını fark ettim. "Hoşgeldiniz efendim ne alırdınız"(ben) "Hmm.americano alabilir miyim?"(uzun boylu çocuk) "Peki adınıza ne yazlım"(ben) "Jungkook" "Peki siz ne alırdınız"(ben) "Bir adet senden bir adetde macchiato güzelim"(sarı saçlı çocuk) "Adınıza ne yazalım"(ben) "Jimin" "Siparişleriniz birazdan hazır olur"(ben) Kasadan uzaklaşırken "Yaptın gene yapacagın çapkınlığı serseri"(jungkook) "Tabi oğlum sen bide beni şu kahvemi hazırlayan kıza diyeceklerimi bekle"(jimin) Onlar buni derken bende ha-neul'a bardakları veriyordum
HA-NEUL'UN AĞZINDAN Dünyada insanlar ve hayvanlardan başka varlıkların bulunduğudan... ben bunları düşünürken shin yun elime bardakları tutuşturuyordu Hızlıca kahveleri hazırladım ve üzerindeki isimleri okudum "Jungkoook-Jimiiin siparişkeriniz hazır"(ben) "Selam güzelim hazırlarken seni izliyordum da baya güzel bir fiziğe sahipsin gülüşünde bi o kadar güzel bi ara senle tanışmak isterim"(jimin) "Buyrun kahveniz"çocuğun söyledikleri karşısında şaşkın kalmıştım.Çocuk çapkın çıkmıştı gerçi bende o kadar yakışıklı olsam bende çapkınlık yapardım.
SHİN YUN'UN AĞZINDAN Sonunda saat sekiz olmuştu ve mesaimiz bitmişti.Öğrenci olduğumuź için öğlen saat 3'den akşam 8'e kadar çalışacaktık.Yurda geldiğimizde kendimi yatağa attım çok yorulmuştum diğerleride benim gibiydi daha ilk günden yorulmuştuk. Rahat pijamalırımızı giydik dişlerimizi falan fırçaladık ve hepimiz yatak lardaydık. "Sohbet zamanı"(ha-neul) "Kaç yıldır beraberiz bir bakımdan şu sohbet zamanlarımdan"(ben) "İstemiyorsan katılma"(eun-bi) "Bensiz dedikodunun tadı çıkmaz o yüzden katılıyorum yoksa katılmazdım"(ben) "İyi tamam be"(eun-bi) "Kızlar onu bırakında bugünki çocukları gördünüzmü"(ha-neul) "Aynen lan siyah saçlı olan efsaneydi"(eun-bi) "Sarı saçlı olan daha şirin ve yakışıklıydı"(ha-neul) "Siyah saçlı olanın kasları beyaz tişortünden bile belliydi"(eun-bi) "Olaya fransız kaldım.Kimden bahsediyorsunuz tam olarak"(ben) "Kafeye yaklaşık bizim yaşlarımızda birinin boyu uzin diğerinki ondan biraz daha kısa,uzun olan siyah saçlı,büyük ve siyah gözlü,diğeri sarı saçlı dolgun dudaklı siyah gözlüydü senden sipariş istediler ya nasıl unutursun mal"(ha-neul) "Oha kızım kim diye sordum çocukların analizini çıkardın"(ben) "Eee kızım çocuk böyle kesilir"(ha-neul) "Ne çocuğu küçültte cebime girsin"(eun-bi) "Ha siz Jiminle Jungkook'tan bahsediyorsunuz"(ben) "Şuna bak hele çocuklaı tanıyor muşta bize söylemiyormuş"(ha-neul) "Az önce kendin söyledin gerizekalı çocukların siparişlerin aldın diye"(ben) "Haaa.Sarışın olan hangisi"(Ha-neul) "Sarışın olan Jimindi sanırım"(ben) "Siyah saçlı olanda Jungkook oluyor"(Eun-bi) "Ben pilotoniğimi buldum sanırım"(Han-neul) "Bende buldum sanırım"(Eun-bi) "Amaaan ben böyle iyiyim"(ben) "Bu da hiç erkekden anlamıyor"(eun-bi) "Aynen"(han-neul) "Bekarlık sultanlık haberiniz olsun"(ben) "Off ben size katılamıcam vallaha iyi geceler rüyamda prensimi görmem lazım malum çocuğu bir daha kafe'ye gelene kadar göremicem"(han-neul) Han-eul bunları söylerken ben ve eun-bi tuhaf bir bakış attık. "İyi geceler"(eun-bi) "Işığı söndürde uyu bari"(ben) "Tamam"(eun-bi)
