Her şeyi anlatıp bana dürüst olduğu için onu affetmiştim. Ama aramız eskisi kadar iyi değildi. Zaten üniversite sınavı da yaklaşıyordu. Sürekli ders çalışır hale gelmiştik. Öğle arası yemeğimizi alıp okulun yanındaki parka gider konuşurduk.
Bir gün benim telefonumu istemişti ben de ne yapacağını sormuştum o da sosyal medyadaki hesaplarını kapattığı için biraz benim adresimde takılacağını söylemişti ben de vermiştim. İçimden de mesajlarıma bakacak kesin kavga çıkarmaya yer arayacak diyordum. İçim rahattı çünkü yakın arkadaşlarımla konuşmalarımdan kavga çıkaramazdı. Bütün ders boyunca onunla uğraştı sonra da "afferin benim gibi yaramazlık yapmıyorsun genelde misilleme insanısın sen" deyip gülümseyerek telefonu bana verdi. Ben de gülümseyerek aldım. Sonra şeytan dürttü ve geçmişe baktım. Bakmaz olaydım. En son mesajlarıma bakmıştı ama biraz daha ilerledikçe ne göreyim. Yaz aşkının profiline bakmıştı! Daha sonra sınıfa gelip yanıma oturdu.
+ eskiden bana gelirken çikolata getirirdin?
- o sen bana seni çikolatayla kandırdığımı söylemeden önceydi
+ şimdi nasıl kandırıyorsun peki?
-kandırmıyorum
+ yazlıktaki sevgiline neden bakıyorsun o zaman?
- nasıl yani?
+ soruma soruyla cevap verme neden dedim
- neyden bahsettiğini anlamıyorum
+ telefonumun geçmişine bakıyordum da şöyle nelere baktığını görmek için bir de ne gördüm
- sen bana güvenmiyor musun?
+ hala soruma cevap vermedin gündemi değiştirip zaman kazanmaya çalışma ve cevap verene kadar da yanıma gelme diyip yine gitmiştim Gizem'in yanına.
Ezgi de dalga geçiyordu "Yine kavga etti ergen aşıklar" diye. Herkes anlamıştı artık bizim durumumuzu ama biz yine de soranlara aramızda bir şey olmadığını söylüyorduk. Bize inandıklarını söyleyemem ama emin de değillerdi. Şüpheyle bakıp kanıt aramaya çalışıyorlardı ve tabiki bulamıyorlardı.
Çıkışta bunu kenara çekip hala vericek bir cevabının olup olmadığını sordum. Derken yaz aşkı arıyordu.
+Çıkışta sürekli konuşuyorsunuz demek sen napmaya çalışıyorsun?
- Bak durum çok karışık tamam mı ondan ayrıldım diye kızın psikolojisi bozuldu intihara falan kalkıştı arada ne durumda olduğunu kontrol ediyorum hepsi bu sen ne yaşadığımı bilmiyorsun diyip servisine bindi ve gitti.
Ben öyle mal gibi kalmıştım. Neden daha önce bana anlatmamıştı? Son ders ürettiği bir yalan mıydı? İntihar diyordu. Bunun yalanı olur muydu? Akşam bundan sonra daha anlayışlı olacağımı yazdığım bir mektup yazdım. Öbür gün tenefüste yine dışarı çıkmıştı ben de defterinin arasına koyacaktım mektubu. Rastgele bir sayfa açtım. Bir sürü mail adresi ve şifre vardı. Yine aptal gibi bekledim ona sormak için. Şimdiki aklım olsa dener kimlere ait olduğunu kendim görürdüm. Tabiki ona sorduğum zaman bana yine yalanlar söyledi ve mektubu da vermeden yerime geçtim. Ne kadar aptal olduğumu düşünüp duruyordum. Bana olan sevgisinin gerçek olup olmadığını da sorguluyordum. Onu öyle çok seviyordum ki kalbim bırakamıyordu ama mantığım artık bu işi bitirmem gerektiğini söylüyordu. Yalancının biriydi işte. Hala nasıl bu kadar sevebiliyordum bilmiyorum. Sanırım umut ediyordum değişeceğine dair. Ama değişmiyordu aksine daha çok kötüye gidiyordu. Sigaraya başlamıştı. Herkes gelip seninki sigara içiyor diyordu.
Bir gün yine konuşmak için gittim yanına.
+ Sadece çevrendekilere zarar verdiğini sanırdım ama artık kendine de zarar vermeye başlamışsın.
- Ben hep kendime zarar veriyorum zaten çevremdekiler sonra zarar görüyor
+ Bunu durdurmak senin elinde diyip yanımda yaktığı sigarayı alıp söndürüp uzaklara fırlattım.
- Çevreyi kirletiyorsun
+ Sende kendini
- Bırak artık iyilik meleği olup beni kurtarmayı bıkmadın mı hala
+ Nankörsün şu okulda seni benden daha çok önemseyen yok farkında mısın
- Sen de önemseme neden yapıyorsun?
+ Seviyorum çünkü deli gibi ve bunu haketmiyorsun diyerek yanından kalkıp okula doğru gittim.
Ertesi gün uçan balonla okula gelmişti. Uçan balonları sevdiğimi biliyordu. Al işte.. yine affet diyecek biliyordum. Yanıma oturdu ve balonu sıraya bağladı. Herkes bize bakıyordu. Ezgi pis pis sırıtıyordu.
+ Herkes bize bakıyor napıyorsun sen
- Baksınlar ne yapayım beni önemseyeni önemserim ben diğerlerinin ne düşündüğü beni ilgilendirmiyor. Her zaman düştüğümde beni sen kaldırdın. Sana değil de onlara mı balon alsaydım. dedi şapşalca gülümseyerek. Defterimin arasına da not sıkıştırdı içinde "mutlu olmayı en çok sen hakediyorsun seni bi daha üzmeyeceğim senden beni affetmeni istemiyorum" yazıyordu.
Affetmeli miydim? İnsanlar hata yapardı. Ama bir insana kaç kere şans verilirdi?
"İnsan bir kere hata yaparsa bunun farkına varırsa bunun adı hataydı, fakat insan aynı hatayı ikinciye yaparsa bunun adı aptallıktı."
"Biri seni bir kere aldatırsa suç onundur, fakat ikinciye aldatırsa o senin suçundur."
"İkinci defa güvenmek diye bir şey olmaz insan doğasına aykırıdır. Bir defa güvenilir ikinciye şans verilir"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNI GÖKKUŞAĞININ ÇOCUKLARIYIZ
RomanceDünyaya leyleklerle değil gökkuşağıyla gelmişim. Doğduğum günden beri annem neden çevremdeki kızlar gibi olmadığımı düşünürmüş. Diğerleri evcilik oynarken ben ağaç tepesinden inmez bisiklet yarışları yapardım. Annem bana sürekli nasıl davranmam gere...