bölüm 5

6.6K 285 0
                                    

Sınıra doğru ilerliyorduk kafamı cama yasladım ve kendimi arabada çalan müziğin akışına bıraktım nede güzel söylüyor du tanrı Türkü korusun......

Türkiye ye ilk girisimizde kalbimin çarpıntısı dışardan duyulabilecek kadar yüksek atıyordu sanırım  öne doğru eğilim camdan dışarı cikacaktim neredeyse birden firene bastı ve kafam cama vurdu saçlarım yüzüme döküldü 

Kafamı yana doğru çevirdim ve can alıcı bakışlarımdan bir tanesini attım
Onun hiç umrunda bile değil di  kapıyı açtı ve dışarı çıktı  kapıdaki askerlerle muhabbet etti ve askerin elindeki telefonu ayağının altına aldı  eğer birdaha görev başında bunu kullanırsan bir metal kırığı olur ayaklarımın altında dedi asker bana doğru baktı sanırım mahcup oldu masum bakışlarla ona baktım dilimi çıkarıp salla o deli gibi işaretler yaptım yüzünde bir tebessüm oluştu

Ayağıyla telefonu havaya atıp tuttu ve askerin eline hızlıca verdi
Ben hale deli diyip dil çıkariyordum

Askerin gözleri bı bana bir ona bakıyordu yağız kafasını hızlıca bana dönüp kızgın bakışlarını attı bu ne sinir yiğidim sil alnındaki kızgınlık terini demiştim içimden kes sesini diyince sesli sozledigimi anladim omuz silkip başka yönlere göz gezdirdim arabaya bindiğini kapının çarpmasından anladım hızlıca sürmeye başlamıştı
Etrafa öyle meraklı gözlerle bakıyordum ki yıllardır hasretiyle tutuşmuş gibi sanki ama ben hiç görmemiştimki insan gördüğü yeri özler öyle değilmi müziğin akışına bıraktım kendimi 

Uykuya yenik düştü gözlerim....

Camdan vuran güneş yüzümü yakıyordu gözlerimi kamasmis bir şekilde açtım ilk ona baktım gözlerine gözlüklerini takmış bir kolu dışarda
Bana doğru baktı gözlüklerini hafif araladi bana bakış attı yüzüme düşen saçlarımı parmağının ucuyla geri itti sonra sürmeye devam etti çevreme baktığım da attığım çığlık onu şok etmişti karşıdaki dağ ve yanındaki şelale çok tanidikdi göğsümden resmi çıkarıp  baktım evet tam da oradaydı
Hemen yerine koydum resmi

-napiyon kızım sen ayıp ayıp

-Sanane bee

-Allahin kezbani

-ney neyy
Susmustu

-beni oraya götürsene

-bizim kışla orada işte oraya gidiyoruz
Dediğinde belki bu amcada oradadir diye heyecanlanmamis değildim hani

Yüksek binaların ve önünde askerlerin nöbet tuttuğu demir kapının önüne geldiğimizde askerler ciddi bir vaziyette

-hosgeldiniz komutanım

-ac kapıyı derken eliyle de işaret etti

-seyy komutanım Banu  hanımda içeride sizi beklediğini söylememizi istedi

-lan oğlum ben. Size almayın demedimmi

-komutanım erdem albay da vardı

- tamam bunu daha sonra görüşecez
 

Diyip arabayı hızlıca içeri park etti

Ayaklarım kapıyı açtım ayaklarım titriye titriye arabadan indim

Kapıdan  bı kiz bana doğru koşmaya başladı yakına gelince dijle olduğunu fark  ettim  bende ona doğru koşup sarıldım sevinçten göz yaşlarına boğulduk Aliye de sarıldım dijle çok değişmişti ikisininde koluna girdim nasılmışsiniz bakalım dedim ikiside

-Cok iyi diyip güldüler

-Asık serseriler

Hep beraber güldük

Arkamı dönüp yağızı aradı gözlerim bulamadım duyduğum çığlık sesiyle kafamı yana çevirdim resmen bildiğin kumaş yetmemiş gibi bi elbisesi vardı  atladı üstüne yağızın dijleye bakıp bu kim diye işaret ettiğimde  parmağını gösterip sözlüsü demek istedi birdaha dönüp baktığımda kızın ellerini omuzlarından alıp yere doğru indirdi bı yere doğru bakıyordu sanki birşey arıyordu bana doğru baktı sanki aradığını bulmuş gibi dudaklarimi büzmüş inceliyordum dinle bana bir şeyler anlatıyor du yağız bana baktıktan sonra banunun elinden tutup gözlüklerini takıp gitti

Amann banane diyip dijleyi dinlemeye başladım ve içeri doğru gittik

Psikopat KomutanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin