Arel ÖZDAĞ
"Daha iyi misin?
Ağrı kesicimi içleri yarım saat oluyordu ve gayet iyi hissediyordum.
" Evet sibirya gayet iyiyim, hadi çocuklarıma götür beni! "
Sibirya tebessüm ederek konuştu.
"Tabi tekerlekli sandalyeye binmek ister misin yoksa koluma mı gireceksin?"
Tekerlekli sanadelyemi? Hiç. Sanmıyorum.
"Koluna gireceğim."
Sibirya beni başıyla onaylarken, hastaneye yaklaşık yarım saat önce gelen baran konuştu.
"Bizde gelebilir miyiz yiğenlerimizi merak ediyoruz?"
Arda ona hak verircesine mrıldanırken sibirya konuştu.
"Çocuklar erken doğduğu için sadece annesi girecek."
Baran sibiryayı başıyla onaylarken, sibirya koluma girdi. Yavaş yavaş asansöre koridorun sonundaki bebeklerin, olduğu yere giderken. Aklımdaki soruyu sordum.
"Birşey soracağım dün buraya araba kazasından bizim şirketin ceosu gelmişti, araz karan o nasıl!"
Sibiryanın gözleri şüpheyle kısılırken konuştu.
"Öncelikle şunu söylemeliyim, araz beyle sanırım başka bir bağınız var bunu açıkça belli ediyorsun. Ve ayrıca az önce doktor arkadaşımdan duydum durumu gayet iyiymiş vücudunda kırıklar olduğu için hastanemizde biraz misafir edeceğiz."
Gözlerim dolarken konuştum.
" Kısa sürede çok yakın arkadaşım oldun sibirya, ama sadece iki şey söyleyeceğim. Araz ile iyi şeyler yaşamadık bebeklerimin babası o ama bilmiyor. "
Sibirya duyduklarıyla koridorun ortasında dururken konuştu.
" Ne demek haberi yok!"
Sibirya şaşkınlığından olsa gerek sesini yükseltirken konuştum.
" Haberi olsaydı onları yaşatmazdı, aldırmamı isteyecekti. Ve bu kobu hakkında daha fazla konuşmak istemiyorum."
Sibiryanın söylediklerimden sonra yüzü düştü.
" Ben seni üzmek istememiştim."
"Hey tamam bak ben üzülmedim, zaten şu durumda ancak üzerimdeki hastane elbisesiyle öcüye benzediğime üzülebilirim."
Sibirya tebbesüm ederken, aynı zamanda kolumu sıkıca tutmuştu. Aksi tatktirde dengemi kaybedip düşersem dikişlerim patlayabilirdi.
"Evet işte geldik! İlk önce içerideki bayan hemşire seni giydirecek. Sonra çocuklarını emzirebilirsin."
Başımı heveslice sallarken, oradaki otomatik kapıya kartını gösterdi ve açılmasını sağladı. Beni oradaki hemşireye teslim edip tebessüm ederek çıktı, hemşireyle bebeklerimin durumuyla ilgili kısaca konuştuktan sonra beni hazırlamaya başladı. İlk olarak ellerimi iyice yıkadı sonra yeşil arkadan bağlanmalı bir elbise giydirip başıma bone taktıkyan sonra bebeklerimi görmeye hazırdım.
Hemşire beni özel bir odaya alıp, oradaki sedyenin örtüsünü düzelttikten sonra beni dikkatlice sedeyeye yatırıp bebeklerimi getirmeye gitti.
"Evet annesi yavru kartallarımız geldi!"
Beni getiren hemşire yanında iki hemşire daha ve kucaklarında bebeklerimle girince göz yaşlarımı tutamadım. Bebeklerimin üzerinde onlara çisem ile aldığımız minik Beşiktaşlı kıyafetler vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOSUN YEŞİLİ
Aktuelle Literatur"Hayır dedim sana, hamile olduğumu Araz bilmeyecek tamam mı? Benim bebeğim ne Arazı, ne'de abimi tanıyacak!"