Abi!

23 2 6
                                    

AREL ÖZDAĞ

"Bir akrabam falansın sanırım?"

Söylediğimle fıratın yüzü düşerken, toparlanıp cevap verdi.

"Abinim."

Abi? Benim abim bildiğimiz benim abim? Bence yalnışlık var bu işte. Bizimkilere döndüğümde onlarında en az benim kadar şaşkın olduğunu gördüm.

"Dışarıda konuşulacak konu değil bu, içeri girelim kızım."

Şahin dedeyi başımla onaylarken, yavaş adımlarla eve girdik.

"Ben içecek birşeyler hazırlayayım, ne içersiniz?"

"Hepimiz kahve alırız çisem."

"Tamam dede şekerli yapıyorum."

Şahin dede çisemi başıyla onaylarken, fırat denilen abim olduğunu iddia eden kişi konuşmaya başladı.

"Senin beni anlayacağını umuyorum, on beş sene önce uyuşturucu kullanmaya başladım. Ailem ailemiz bana destek olmak bırakmam için uğraşmam yerine beni red etmeyi seçti. Onlar beni red edince uzun bir süre satıcılığını yaptım, ama yurt dışında.  dayım bana ne kadar ulaşmak istesede utancımdan, yada ne bileyim o benden öyle bir şey beklemediği için karşısına çıkamadım. Konuştuğum kişiler ve ticaretini yapmama yardım eden kişiler baya güçlü kişilerdi, ve buda bana ulaşmasını imkansız hale getiriyordu ben gittiğimde red edildiğimde sen iki aylıktın. "

Onun sözünü kestim.

" Senin geri gelmene sebep olan şey nedir. "

Bakışlarını yüzümde dolaştırdı.

"Tedavi oldum, ve Şahin beye ulaştım seni bulmak için tek değilsin senin bir ailen var ben varım!"

Aile.

Ailem.

Abim.

Bunlar bana uzak şeylerdi, aslında kulağa kötü gelmiyor bir abim olması. Baran ve arda dan ziyade öz kendi kanımdan olan bir abim.

" Açıkçası sana hemen alışamamı bekleme, ama seni yok saymayacağım. Sana güvenmek istiyorum seni sevmek istiyorum fırat, şey... Yani abi."

Abimin gözleri dolarken, oturduğu yerden kalktı ve bana hızlıca sarıldı. Bana sarılmasıyla benim far etmediğim, göz yaşlarımda onun gömleğini ıslatmaya başladı.

" Küçükken annem hastalanmıştı, babamlar onu hastaneye götürdüğünde sana ben bakmıştım. O gece göğsümde uyumuştun, fark ettim de kokun hiç değişmemiş cennet gibi kokuyorsun."

Her ne kadar söylediklerini hatırlamayacak olsamda bir umut hatırlamaya çalıştım.

" Evet kahvelerde geldi!"

Çisem kahveleri getirince yüzüne baktığımda, şaşırmamış olduğunu gördüm sanırım Şahin dede onu önceden bilgilendirmişti."

"Sizi bilmem ama bayağı bir yorucu gündü, sanırım uyuyacağım. Abimle."

Bakışlarımı abime çevirdiğimde gözlerindeki saf özlemle konuştu.

"Tabiki cennetim."

Abimin bana cennetim diyerek, kolumdan bahsettiğini anlamıştım.

"Umarım abin gelince bizim pabucumuz dama atılmaz prensesim"

Ben yok artık dercesine barana bakarken arda konuştu.

"Vallahi öyle bi ihtimal yok, ben anlamam Arel abilerinden en çok beni sevecek!"

YOSUN YEŞİLİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin