Ai Shi?

Ramen?!

[Merhabaa *-* Medyadaki Aoi *-* umarım bu bölümü seversiniz *-* ]

''Yah! Seni kaba açsana kapıyı! Çok sert attın be popom acıyor!'' Evet Leo ilk günden eşyaları ile birlikte kıç üstü odadan atılmıştı. Gürültüden dolayı öğrenciler odalarından çıktı ve Maku-san koşarak geldi ve merakla baktı. ''İlk günden bu ne gürültü?'' Merakla Leo'nun gözlerine baktı. ''Ç-çok üzgünüm... o çocuk *odanın kapısını gösterdi* bir anda içeri girdi ve 'Odamda ne işin var çık git' gibisinden konuşup beni attı ama ciden çok sinir bozucu bir çocuk...'' ilk başta mahcup bir şekilde konuşurken sonradan somurtmaya başladı ve oğlan hakkında konuşurken sesine sinir doldu. ''Ahahah tamam tamam sinirlenme ben şimdi konuşurum...'' Maku-san kapıya yanaştı ve kapya vurdu ''Aoi! açar mısın kapıyı? Aoi!? Hanase Aoi kapıyı aç diyorum!'' Maku-san bir kaç kez vurduktan sonra ayak sesleri duyuldu ve kapıya yaklaştı ardından kapı açıldı. Dağınık beyaz saçları ile bir iki düğmesi açık beyaz gömleği ve beyaz teninin ardında parıldayan mor gözleriyle çok etkileyiciydi. Uykulu görünüyordu. ''Yani beni kovup yatağa yatar yatmaz uyuyacak kadar naptın da yoruldun? yada kesin duygu sömürüsü yapacak şeytan....'' Leo bunları düşünürken Aoi'ye pis bakışlar fırlatıyordu. ''Evet Maku-kun ne oldu?'' Leo'nun gözleri büyüdü ve bir anda sinirli tavrı süt dökmüş kediye döndü. ''S-ses tonu...çok berrak, sakin ve du-duru...h-hari- ne oluyor be?! maa! iğrenç çocuğun iğrenç sesi işte.'' bunları düşünürken düşüncelerinden sıyrılmasını sağlayan Maku-san oldu. ''Aoi-chan neden oda arkadaşını attın?'' 

-  İsmime -chan eki koyma diyorum...Aoi-chan değil. Aoi.

-  tamam Aoi-cha- Aoi-san...Neden oda arkadaşını attın?

-  Bu bana önceden bildirilmeliydi ve böyle bir şey istemiyorum. Bu oda bana tahsis edilmişti. bir cüce ile *Leo'ya bakar* paylaşmam zaten odamı.

''Ne!!?? Cüce mi?! Hem züppe hem kör bu ya! o oda benim de hakkım!'' sinirle yumruğunu havaya sallayarak çıkıştı Leo. Maku-san gençleri sakinleştirmeye çalıştı. ''Tamam tamam sakin olun... Ve son karar verilmiştir Aoi. Konsey ayarlıyor biliyorsun Leo'nun seninle kalması konseyin kararı onların kararları kesindir.'' Maku-san sözlerini bitirince Leo'nun valizlerini ve bir iki eşyasını odadan içeri bıraktı. ''İkiniz arasında bir olay daha duymiyim. Eğer olurda duyarsam... *yüzüne şirin bir gülümseme yayıldı* cezalarına katlanmak zorunda kalırsınız....'' Aoi'nin göz bebekleri titredi. ''p-peki Maku-san...'' ''Aoi herifi bile Maku-san'la şu durumda saygılı konuşuyorsa... galiba borusu baya ötüyor ehehe'' iç düşüncesi yine devredeydi Leo'nun. 

Leo hemen eşyalarını alıp içeri geçti ve tekrar asma kata çıkıp kıyafetlerini dolaba yerleştirmeye başladı. Aoi hiçbirşey demeden banyoya geçti. Leo sırt çantasından kutulara paketlenmiş ramenler çıkarttı. Buraya gelmeden önce Maku-san'dan izin almıştı markete uğramak için, orada iki kutu ramen olıp sırt çantasına koymuştu. Leo ramen kutuları ile asma kattan inip su sebiline ilerledi ve ramenlerin ağzını açıp sıcak su düğmesine basıp ramen kutusuna doldurmaya başladı. 2 dakika sonra yatağına döndü ve ramenini karıştırıp yemeye başladı.

Banyonun kapısı açıldığında bharlar eşliğinde belinde havlu ile Aoi çıkınca etraftaki koku yüzünden yüzünü buruşturdu. ''Hey! Napıyorsun?'' ''Ramen yiyorum ister misin?'' Açılmamış ramen kutusunu elinde salladı Leo. ''Kuralları bilmiyor musun?'' ''Ne kuralı ya?'' ''Yurt odalarında yemek yapılmaz. Yasak *yüzüne bir gülüş yayıldı* bu odadan atılmana neden olur'' Leo elindeki rameni dökmeden Aoi'nin yanına geldi gerçekten çok kısa kalıyordu yanında. ''nee?! birine söylemeyeceksin değil mi? hadi lütfen söyleme bak seninle paylaşırım.'' Leo ramenini ona uzattı. ''Şunu bana yaklaştırma!'' Aoi hapşurmaya başladı ve Leo saf saf baktı ardından jeton düştü. ''hadi ama bak tadı harıka!'' daha da yaklaştırınca Aoi'nin hapşurması arttı. ''T-tamam kimseye söylemem yeter ki şu rameni çabuk ye yada kokusunu alamayacağım bir yere at!'' Leo gülerek Aoi'nin yatağının önüne yerleştirilmiş güzel koltuklara oturdu ve ramenini yemeye başaldı. ''Başka yer mi yok yiyecek! çekilsene *hapşurur* kokusu her yere yayılıyor çabuk ye şunu!'' Leo kıkırdadı ve ramen'den son lokmasını alıp bir dikişte suyu içti tabi dili yandı. ''Aiii! Dilim yandı!'' ''Aferin..'' Aoi etrafa deodorant sıkarak yatağına doğru ilerledi ve Leo'ya yaklaşıp ramen kutusuna deodorant'ı bocaladı. ''bir daha burada ramen yeme yiyeceksen ev yapımı ye...'' yatağına geçti ve saçlarını kurulamaya devam etti. ''Alerjin mi var? amma da tuhafmış be ramene alerjisi olur mu insanın! yazık ramen yiyemezsin !'' kıkırdadı Leo. ''Kapa çeneni kafamı şişiriyorsun...'' Leo yatağına çıktı ve parmaklıklardan kafasını sarkıtıp Aoi'ye baktı. ''Seni ters görüyorum!'' kıkırdadı. Aoi'nin sert bakışlarını görünce gülmeyi kesti. ''Alerjin ne?'' ''Ramene koydukları sosta tatlandırıcılar çok onlar da güzel kokmasını sağlıyor benim alerjim onlara yoksa bende ramen yiyorum... ama doğal olmalı...'' ''Pfffttt amma zahmetlisin sende be!'' Aoi'nin bakışları Leo'yu korkutmaya yetti bile. Leo kafasını parmaklıklardan çekerken kafasını parmaklığa çarptı. ''AAhh!!''  ''Salak...'' hemen şirince bağırarak karşılık verdi ''salak değilim!!

''Evet öylesin..hemde cücesinden....''