Ai Shi?

Geçmişteki Romeo Gelecekteki Juliet

 [Merhaba! *-* kısa bir aradan sonra tekrar yeni bölümle geldim *-* umarım seversiniz bir karakter daha ekleniyor *-** Medyadaki Büyük Patron Senichi Ryo-san! *-* İyi okumalar *-* ]

''Biliyorum Leo... Biliyorum''

En azından bildiğini söyleyerek kendini avutuyor Leo'yu da korkutmuyordu. Nereye gelmişti böyle? Pis ve dar sokaklar.. Etrafta caka satan çeteler... bakımsız fahişeler, uyuşturucu satıcıları... evet burası kesinlikle okullarına giden yol değildi...

Leo iyice Aoi'nin ardına saklandı ''A-aoi..'' ''Tamam bir şey yok hızlıca geçip ana caddey bulacağız ardından birinden telefon isteyip Maku-san'ı arayacağız...'' Aoi adımlarını hızlandırırken kimse ile göz teması kurmuyordu. Bir iki fahişe yaklaşıyor ama Aoi sert görüntüsü ile direk geri çeviriyordu.

###

''lanet olsun saat kaç hala gelen giden yok?! Nerede bunlar?!'' Kai endişe ile odada dönüp duruyordu. ''Oni-chan'a söyleyeceğim Kai-chan...'' Shiroki yataktan hızla kalktı ve odadan çıkıp abisinin ofisine ilerledi ve kapıyı açıp hızla içeri girdi '' Oni-chan!'' Abisi Maku kafasını irkilerek belgelerden kaldırdı ''Evet Shiroki-chan bir şey mi oldu?'' ''Evet oni-chan.. Aoi... O Leo'yu öğrenince yurttan kaçtı ve şmdi ikisine de ulaşamıyoruz...'' ''NE?!'' Maku hızla ayağa kalktı araba anahtarını ve telefonunu alıp hızla yurttan çıkarken Shiroki'ye baktı ''siz burada kalın yalnız gideceğim..'' Shiroki'nin cevap vermesine zaman kalmadan Maku ofisten çıktı ve arabasına atlayıp hastane çevresinde gezmeye başladı. Sürekli Aoi'yi arıyordu ama açan yoktu... ''Lanet olsun...''

###

 ''Elimi sıkıca tut ilerisi kalabalık...'' Aoi hızla yoğun kalabalığa ilerliyordu. Leo hızla Aoi'nin elini tuttu ve öteki eli ile tşörtünü kavradı. Aoi kalabalığa daldığında sıkış tepiş darbelerle ilerliyordu. Leo'nun elini sıkıca tuttuğundan emin olduğu için hızla ilerliyordu. Aoi aniden arkasını dönmüştü çünkü Leo artık onun elini tutmuyordu. ''Aoi-san!'' Leo'nun sesi uzakta kalabalığın arasında geliyordu. Aoi sesin geldiği yere döndü. ''Leo! Leo!'' Aoi kalabalığın ters yönüne ilerlemeye başladı. Çok zorlanıyordu ve bir süre sonra Leo'nun sesini duymuyordu.

''Kahretsin! Kahretsin!''

Aoi kendini kalabalıktan zar zor kurtardı ve kirli duvara yaslanıp soluklandı. ''Japonya seni yutmasın Leo...''

###

Leo nerede olduğu hakkında en uufak bri fikre sahip değildi. Etrafında loş nemli dar sokaklar vardı ve o gürültülü kalabalıktan çok uzaktaydı. Kalabalıkla birinin onu çektiğine emindi ama kim olduğunu görememişti. Şimdi ise cızırtıyla yanıp sönen ''Bar'' yazılı led lambaların altında ürkekçe dolaşıyor labirent gibi ara sokaklardan kurtulmak istiyordu. ''Ahahah! Bu geceyi de hallettik mi çok iyi olacak!'' Bir grup sarhoş erkek gürültüyle Leo'nun yanından geçip gittiklerinde Leo'nun kalbi küt küt atıyordu. Leo minik ama hızlı adımlarla yürümeye devam ediyordu.

''Fazla bir şey istemeyiz senin için...'' İki kadın Leo'ya yaklaşıp duvara sıkıştırdılar. ''eğlenebilirsin... Fiyat konusunda ise senin tatlı yüzüne indirim de yapabiliriz..'' Leo kıp kırmızı olmuştu . ''N-ne ?! H-hayır istemiyorum...'' Kadınları yavaşça ittirip başka bir sokağa döndü. Buraya nerden girdiğini bir bulsa çok iyi olacaktı. Dar sokaklar ağaç gibi dallanıp budaklanıyordu sanki.