Kalbe Dokunan Sözcükler

535 38 18
                                    

[Merhaba uzun bir aradan sonra sizinleyim! *-* umarum bu bölümü seversiniz medyadaki Kitsune Shiroki-san *-* namı değer Maku-san'ın küçük kardeşi *-* iyi okumalar! *-* ] 

''Ağlama... Neden ağlıyorsun?''

Leo'nun ağlaması aniden kesildiğinde ortamı ona sarılanın ve kendi nefes alış verişinin sesi sarmıştı... Tüm sesler durmuştu. Sadece Leo'yu saran kolların sahibini dinliyordu Leo. Tekrarladı sözcüklerini ''Neden ağlıyorsun?'' Leo yutkundu. ''Sadece sinirlerim bozulmuştu...'' Kiminle konuştuğunu bilmeden içini döküyordu... Huzur veren sesle ruhunun kilidi açıldığında gözlerinden tekrar yaşlar akmaya başladı. ''B-ben *hıçkırıklar* neden böyle oldu bilmiyorum... S-sadece sinirim bozuldu...''

Nazik ve ince parmaklar Leo'nun gözlerine uzanı ve gözlerindeki yaşı sildi. ''Artık ağlama... Çevremdeki insanların ağlamasını istemiyorum...'' Oğlan konuştukça Leo'nun kulaklarında çınlıyordu ses... 'Artık ağlama...'

Leo kim olduğunu öğrenmek istiyordu kafasını yavaşça arkaya çevirdiğinde kalbi'nin duracaktı...

###

''Kai-chan! Kai-chan!'' Shiro nefes nefese Kai'nin kafeteryada sürekli oturduğu yere koştu ve Kai'ye baktı. ''N-ne oldu Shiroki-san? Bir sorun mu var?'' Shiroki soluklandı. ''Leo-chan...'' Kai ayağa fırladı. ''Leo-san'a bir şey mi oldu?!'' Shiroki bir kaç dakika kendine gelmek için bekledi. ''Leo-chan...onunla antrenman yapıyorduk... S-sonra... sinirleri bozuldu bende o sırada ona kızmıştım..ağlamaya başladı... Yani sinirleri'nin çok bozuk olduğu her halinden belliydi. Peşinden koştum ama çok hızlı koşuyordu yetişemedim sonra aniden ortadan kayboldu nereye saptığını kavrayamadım..Ben...Yanına geldim.. Belki ikimiz arayıp nulmalıyız...'' Kai gitarını sırtına aldı ve Shiroki ile hızlı adımlarla ilerlemeye başladı. '' Telefonunu aradın mı Shiroki-san?'' ''Evet...soyunma odasından çalıyordu... '' ''Kahretsin! nereden aramaya başlayaacğız?'' Shiroki iç çekti. ''Belki antrenman alanına geri dönmüştür bir bakayım ben sende odasına bak Kai-chan hm olur mu?'' ''Tamam!'' Kai yurda doğru koşmaya başladı Shiroki ise antrenman alanına koşuyordu.

''Neden ağladın Leo-chan?...'' Shiroki kendi kendine mırıldandı...

###

Leo'nun kalp atışları artık dışarıdan da duyulur gibiydi. Yaşla dolan gözleri kocaman açılmıştı ve gözlerine bakıyordu. O derin mor gözlere... Gümüş saçlar sakura gölgeleri altında bile parlıyordu... Hiç olmadığı kadar sevecen bir şekilde bakıyordu Aoi... Leo'nun nutku tutulmuştu sadece ona bakıyordu ve Aoi'nın kolları ahala ona sarılıydı. ''S-sen neden..buradasın?'' Aoi kaşlarını çattı. ''Oda arkadaşımın ağlamasına göz yumacak kadar adi olmadım...'' Aoi ellerini Leo'nun yanaklarına götürdü ve yüzünü avuçlarının arasına alıp ıslak gözlerini sildi ve Leo'yu kendine çekip sıkıca sarıldı. ''Benden bir daha böyle bir sarılma yada ilgi beklersen bu sefer ellerim kafanı kparmak için yanaklarında olacak cüce...'' Leo güldü ve beline sıkıca sarılıp kafasını göğsüne yasladı... ''O zaman bir daha beni bulamayacağın yerlerde ağlarım ha deve?''  Aoi ilk kez Leo'nun yanında güldü...

''Ağlayacağın yeri seçerken dikkatli ol çünkü burası sürekli yürüyüş yaptığım yer''

###

Kai odasına vardığında nefes nefese kalmıştı ama nafile... Hiç kimse yoktu. Odadan çıktı ve yavaş yava yürmeye başladı. Aniden aldığı darbe ile merakla kafasını kaldırdığında o hacuzdaki yüzücü olduğunu gördü. ''A-ah! Takeru-san! çok üzgünüm seni göremedim...'' ıslak kahverengi saçları ve siyah kemik gözliği Takeru'ya hoş bir hava veriyordu. ''Sorun değil Kai-kun... neden böyle dalgınsın?'' Kai gülümsedi. ''Leo-san'ı arıyorduk Shiroki-san'la...'' Takeru küçük bir kahkaha attı. ''ah şu kısa boylu sıyah saçlı utangaç olan.. Onun adı Leo'mu... ben havuza giderken onun yurdun güneyindeki sakura bahçesinde koştuğunu gördüm... Belki hala ordadır.'' Kai bir sevinç çığlığı atıp hafifçe teşekkür anlamında Takeru'nun omzuna vurdu. ''Harikasın Takeru-san!'' Kai hızla Yurdun güneyindeki bahçeye koşarken alan'dan umutsuz bir şekilde dönen Shiroki'yi gördü. ''Hooeey! Shiroki-san! Gel Leo-san'ı buldum!!'' Shiroki bunu duyar duymaz Kai'nin yanına koştu. ''S-sen ciddi misin?! Nerede?'' ''Güney Sakura bahçesinde hadi!'' iki oğlan bahçeye doğru koşmaya başladılar.

Yaklaşık 15 dakika sonra bahçeye dalmışları ama burası bir orman gibi olduğu için onu bulmak zor olacak gibiydi... Kai ve Shiroki yürümeye başladılar. Kai Shiroki'ye döndü ''sence neye siniri bozulmuştur?'' Shroki iç geçirdi ''Bence Aoi-chan sinirini bozmuştur...'' ''Haklısın.. Ah Aoi-san hiç değişmedin hm?'' bunu derken Kai hüzünlü bir şekilde gülümsedi...

Yavaş yavaş yürürken Kai'nin gözüne Leo'nun siyah saçları çarptı ve oraya doğru adımlarını hızlandırdı. Shiroki arkasından ona yetişmeye çalışıyordu. Shiroki Kai'nin yanına geldiğinde Kai'nn yüzünde acı dolu bir ifade vardı. Shiroki Kai'nin baktığı yere kafasını çevirdiğinde Aoi ve Leo birbirine sarılmıştı ve konuşuyorlardı. Aoi'nin elleri Leo'nun belindeydi ve Leo'nun elleri Aoi'nin göğsünde duruyordu yanakları pembeleşmişti. Kai snirle yumruğunu sıktı ve geldiği yoldan hızla geri dönerken bağırdı. ''Lanet olsun!'' Aoi ve Leo hemen birbirinden ayrılıp sesin gelidği yöne merakla baktığında Shiroki'nin Kai'nin arkasından koştuğunu gördü. ''Kai-chan sakin ol!'' Aoi yine ruhsuzlaşmıştu ve Leo'yu bileğinden tutup yurda doğru götürdü...

Sesi buz gibiydi Aoi'nin..

''Lanet olsun...''

Ai Shi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin