[Merhabaa *-* medyada İruko Kai-san var umarım bu bölümü de seversiniz *-* iyi okumalar! *-* ]
Leo ilk derslere girmeden konseyin önüne çıktı. Konsey başkanı boğazını temizleyerek Leo'ya baktı. ''Çocuğum... Senden seçim yapmanı isteyeceğiz lise 2. sınıfta yeteneğin olan ve isteğin olan bölümlerin tercihlerini yapmanı istiyoruz ki senin transkriptinde, çok iyi bir okçu ayrıca koşucu olduğun ayrıca piyano, yan flüt, şamisen ve gitar çalabildiğini vede resimde de yeteneğinin kuvvetli olduğunu biliyoruz...tabi tek zayıf yönün matematik ve sayısal... sayısal seçmen seni zorlar yani sana seçenek vereceğiz. Sanat bölümünü seçip onun içinden de Resim veya Müziği seçebilirsin. Veya Spor bölümünü seçip Sanat bölümünde de olduğu gibi bir yetenek sınavı ile ölçülürsün...Hangisini istiyorsun?'' Leo kendini bir anda baskı altında hissettiğinden alnında damla damla terler oluştu. Müziği ve resmi ayrı ayrı seviyordu. Annesi onun şamisen çalmasını çok isterdi ve şimdi çok iyi çalıyordu. Babası ise soğukkanlı bir okçu veya koşucu olmasını istiyordu. küçükken hep bu yönde eğitimler almıştı ve anne babası vefat ettiğinde ise bunlara devam ederken duygularını resimlere yansıtmıştı hepsi anlamlıydı..
''Kararın ne çocuğum?'' Leo bir kaç saniye gözleri kapalı bekledi.... ''Kararım... kararım spor yönündedir efendim.'' Yaşlı konsey başkanı diğer üyelere baktı ve üyeler de kafalarını onay verir anlamında salladılar. ''Tamam çocuğum şimdi Maku-san'ı çağıracağız o seni spor bölümüne götürecek ve seni izleyecek ve değerlendirecek hocalarla tanıştıracak...'' ''Peki efendim...'' Leo saygıyla eğilip odadan çıktığı anda Maku-san'la karşılaştı. ''Oh Maku-San!?'' ''Naber Leo-san bölümünü seçtin mi?'' ''Evet seçtim spor bölümünü seçtim fakat... orada okçuluk veya koşuculuk alanı var mı?'' Mako-san şaşırdı. ''okçuluk mu?! Whoaa! 2. okçumuz geliyor desene! evet okçuluk var koşuculukta 10 kişi var okçulukta bir kişi.'' Okçu olan bir kişi mi? Cidden bu kadar az mı? Leo merak etmeye başlıyordu...
###
''Matsuki-saaaan!'' Maku-san okçuluk bölüm hocasına sesleniyordu. Maku-san Matsuki-sensei'nin ofisine girdiğinde her seferinde şarap kokulu bir kütüphaneye giriyor gibi oluyordu. Çünkü Matsuki-sensei kitap okumayı çok severdi ve favori içeceği yıllanmış kırmızı şaraptı. '2Matsuki-san! yine mi sızdın?! Konseyden biri görürse ne olaca-'' sözünü Matsuki-sensei kesti ''Suuuuuuuussanaaa~'' sarhoş olduğu her halinden belliydi ve rafların ardından geliyordu. Okçuluk hakkında kitaplar okuyordu. ''sana yeni bir öğrenci...'' Maku-san sözünü tamamlayamadan Matsuki-sensei ayağa fırladı ve Leo'ya hızla yaklaşıp incelemeye başladı kollarını kaldırıp sıktı baacaklarına baktı. ''Peeeh! bune! bu ok çantasını bile taşıyamaz zayıf!'' ''Ama sensei! öyle demeyin! B-ben gerçekten yapabilirim!'' Giriş kapısının oradan bir kahkaha duyuldu. ''ah Matsuki-Sensei size kaç kere diyorum görünüşe göre argılamayın diye... bir şans verin de bari mülakata girsin...'' Genç oğlan kapıya yaslanmış Leo'nun durduğu yere bakıyordu. ''Kitsune Shiroki-chaaaan!'' Matsuki-sensei sırıtarak Shiroki'ye baktı. ''Ooo kimleri görüyorum... Oni-chan'da buradaymış...'' Maku güldü... ''Ayda yılda bir kardeşimi de göreyim değil mi ama?'' Shiroki aynı abisine benziyordu sarı saçları ve sarı gözleri fakat daha genç olduğu belliydi. ''Kardeşin mi vardı Maku-saan!'' Leo şaşkınlıkla Shiroki'ye bakıyordu. ''ama ben sizi valla karştırırım.'' Maku güldü. ''En yakşıklı olan benimdir. benden daha az yakışıklı olan Shiroki'dir.'' Shiroki bir kahkaha patlattı. ''Leo'ydu galiba...''elini uzattı ve Leo ile Shiroki el sıkıştı. ''Abimin kusuruna bakma o böyle egoist olabiliyor. Buraya mülakat için gelmiş olmalısın hm?'' Leo gülümsedi. ''Evet mülakat için ama Matsuki-sensei yetersiz görüyor beni..'' sesi titrek çıktı. Shiroki Leo'nun saçarını birbirine karıştırdı ''Umudunu kaybetme Sensei banada öyle diyordu bak ne oldu aldı...'' Matsuki-sensei sırıta sırıta Leo'nun yanına yürüdü. ''Bu akşam üstü buraya gel mülakatın olacak şu an çalışmak için toplam 8 saatin var Shiroki-chan seni çalıştırır seve seve değil mi?'' Shiroki içten bir şekilde gülümsedi ''Tabiki de! hatta şimdi kahvaltını yaptıysan hazırlıklara başlayabiliriz burada değilde 2. okçuluk alanına geçeriz daha rahattır orası ve sürekli güzel çiçekler kokar etrafı da sakura çiçekleri ile dolu konsantre olman için birebir.'' ''Sen daha iyi biliyorsun Shiroki-san...'' Shiroki gülümsedi ve kolunu Leo'nun omzuna attı...
''Antrenman başlıyor Leo-chan!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ai Shi?
RomanceMiyazaki Leo'nun Japonyaya dönmesi ile yerleştiği erkek akademisinde tanıştığı Aoi ile olan tartışmalı-komik düşmanlığı ne kadar sürecek?