Zehirli Dudaklar ve Juliet

389 33 2
                                    

 [ bu bölümde işler biraz karışıyor! *-* iyi okumalar *-* umarım beğenirsiniz! *-* ]

''Ah! uyandın demek ha? Uykunu iyi almanı istiyordum Leo-san...''

Leo gözlerini oovuşturarak odadan çıktı ve Ryo'ya bakmak için kafasını kaldırırken gözleri yanında duran beyaz saçlı çocuğa kaydı...

''A-Aoi?!''

Leo Aoi'ye doğru koştu Aoi hiç bir şey demeden öylece duruyordu. ''Seni ne kadar merak ettim bilemezsin!'' Leo sıkıca Aoi'ye sarıldı fakat Aoi kolunu bile kaldırmadan dos doğru karşı duvara bakıp dişini sıkıyordu. ''Rahatını bozdum galiba cüce... Burada rahat olduğunu bilseydim hiç gelmezdim...'' Aoi Leo'nun kolları arasından sıyrılıp kapıya yöneldi ve Ryo'ya döndü. ''İyi geceler...'' 

Aoi odadan çıkınca Leo peşinden koştu. ''N-nereye Aoi-san?! Bekle beni!'' Aoi ona döndü. ''Aklıma neler geldi haberin var mı?! Ne kadar korktuğumu biliyor musun sen?!'' Öfkeliydi Aoi ve Leo'yu bileğinden tuttu. ''Bu sefer kolumu koparacakmış gibi tut!'' Leo bir şey diyemiyordu boğazı düğümlenmişti. Bar'dan çıktıklarında kapının önünde bir araba duruyordu. ''Senichi-sama sizin için ayarladı bu arabayı... Sizi gideceğiniz yere kadar bırakacak...'' ''O herifin bir yardımını istemedik...'' Aoi arabanın yanındak geçip gitti ve araba yanlardında tekrar durdu. Siyah filmli camlar açıldı ''Lütfen binin efendim. Senichi-sama'nın isteği...'' Aoi sinirle kapıyı açtı ve arka koltuğa attı kendini Leo'da ardından bindi.  ''Nereye bırakacağım sizi?'' ''Özel Shinjuku Akademisi...'' ''Pekala...'' şoför gülümseyip akademiye doğru sürmeye başladığında saat sabahın 4'ü olmuştu ve okulda çok büyük bir azar yiyeceklerdi...

Araş yavaşça okulun geniş giriş kapısında durduğunda Aoi arabadan hızla inip girişe yöneldi. ''T-teşekkürler...'' Leo şoföre teşekkür edip hızla indi ve Aoi'ye doğru koştu. Güvenlik görevlileri hızla oğlanlara yaklaştı. ''Nerelerdeydiniz?!''

Aoi cevap veremden içeri girdi ve yurda doğru yürümeye başladı. ''durun bakalım...'' Leo ve Aoi bu tanıdık sesle  aniden durdu ve arkalarını döndüler. Öfke ve endişe saçan yüzü ile Maku onlara doğru geliyordu. 

''Doğru odama...''

###

''Yani şimdi... Sen Leo'nun hastaneye kaldırıldığını duyunca yurttan kaçıp yanına gittin Leo'da taburcu olunca okula dönmeye çalışırken kayboldunuz... sonra şarapçıların mekanında buldunuz kendinizi, Leo orada kalabalıkta seni kaybediyor sen onu arıyorsun sonra Leo'yu biri kurtarıyor ve senden bir şekilde bir bayana yardım ettiğin için bayan da seni bir adamın yanına götürüyor o adam da Leo'yu kurtaran kişi oluyor... Vay anasını... Tesadüfün dibine vuruyorsunuz yani?'' Geçnler bir şey diyemiyordu Aoi cesaretini topladı. '' Size yurttan kaçtığım andan buraya gelene kadar her şeyi anlattım Maku-san...'' Maku hala sinirliydi. ''ya başınıza bir şey gelseydi?!'' Koltuğunda geriye yaslanıp derin bir iç çekti...

''Şimdi cezanızı düşünüyorum...okul kapanana kadar yurttan şehre gidemezsiniz. Ve spor salonllarını temizleyeceksiniz...'' Leo ve Aoi daha ağır bir ceza beklerken böyle bir ceza verilince istemisiz olarak gülümsediler. ''Ne o? Çok mu hafif geldi ceza arttırabilirim... Yaz tatilinde sınıf tekrarı ister misiniz?'' Gençler hemen kafalarını eğdi. ''şimdi odalarrınıza...''

Leo ve Aoi kalktı ve kapıya yöneldi. ''Hey Leo-chan... sen kal sana bir şey sormam gerekiyor... Aoi-chan sen çıkabilirsin...'' Aoi hafifçe eğildi ve odadan çıkıp yurda yöneldi...

Leo tekrar tekli koltuğa oturup Maku'ya baktı. ''evet Maku-san ne soracaktınız?'' Maku boğazını temizledi. ''Seni kurtaran kişi kimdi?'' ''Senichi Ryo-san...Bir bar sahibi iyi  birine benzi-'' Maku sözünü kesti. ''T-tamam çıkabilirsin...'' ''Peki Maku-san.'' Leo hızlıca odadan çıkıp yurda yöneldi.

''Senichi...Seninle 10 sene önce yolumuzu ayırmamış mıydık biz?''

###

''sana bir şey anlatmak zorunda değilim! Sen hayatıma neden burnunu sokup duruyorsun ki!'' Koridorun sonundan Aoi'nin sinirli sesi geliyordu. ''Sadece sana bir şey oldu diye endişelendim!'' Kai çıkışıyyordu. ''bana bir şey olmazı seni alakadar etmez.'' Aoi hızla odasına girdi. Leo tartışmayı duymuştu ve yavaş yavaş koridorda odasına doğru ilerliyordu. ''Hey...'' açılan kapı sesi ile ve duyduğu ses ile kafasını sola çevirdi. ''T-Takeru-san?'' ''İyi misin olanları duydum...'' ''Evet iyiyim... Takeru-san sana sormak istediğim bir şey var...'' ''Evet?'' '' 'Yasak Kitap' olayı ne?'' Takeru etrafa bakındı ve gel işareti yaptı. ''Burada anlatmiyim içeri gel...''

Leo Takeru'nun odasına girdi ve koltuğa oturdu. ''İçecek ister miisin?'' ''Hayır teşekkür ederim.. sadece elini çabuk tut Takeru-san odaya geç girersem Aoi yine homurdanacaktır...'' ''pekala'' Diyerek koltuğa oturdu Takeru. 

''Yasak Kitap bu okulun tabusudur aslında. ama sen bu tabunun ortasında olduğun için sana anlatmalıyım. Aoi'nin oda arkadaşı istememesinin nedeni sen gelmeden 1 yıl önce oda arkadaşı ile kavga etmesi ve ayrılamalarıydı. Oda arkadaşı ise İruko-san'dı-'' Leo sözünü kesti istemeden ''Kai-san mı?! ama onlar süreklü kavgalı gibiler acaba aynı odada nasıl kaldılar...'' Takkeru devam etti ''Evet şu an sürekli kavgalılar ama geçmişleri hiç te öyle değildi. Eskiden... Eskiden Kai ve Aoi çıkıyorlardı... okulun en popüler çiftiydi. Fakat gün geçtikçe odalarından kavga sesleri yükseliyordu. Tam olarak kimse nedenini bilmiyor, yani neden kavaga etitkleri hakkında bir fikirleri yoktu... sonra Aoi bir gün sinirle Kai'nin eşyalarını odadan fırlattı. Kai ona 'Annenin yanına git zavallı!' diye bağırdığına tüm B yurdu şahit olmuştu bu lafının üstüne Aoi Kai'nin üzerine salsırdı ve boğazını sıktı büyük bir kavga olmuştu. Aoi ondan sonra hiç oda arkadaşı edinmedi... Yasak Kitap ismini verdi yurttaki diğer öğrenciler... Ve Kai'nin hala Aoi'den hoşlandığını düşünenler de var. O yüzden ikisinin yanında ağzından yasak kitap filan diye kaçırma senin de başını yakmasın Kai veya Aoi. Yasak Kitabın içindesin ve ateş hattı orası. Fazla içine girmeye çalışma yanarsın... Şimdi Aoi ile tartışma olmadan odana dönsen iyi olacak...'' Leo'nun aklından hç böyle bir şey geçmemişti... Kai ve Aoi'nin bir zamanlar sevgili olabileceği... bir şey söylemeden kalktı ve kapıya yöneldi... ''iyi geceler Leo-san...'' ''İ-iyi geceler Takeru-san...''

###

''Nerdeydin?'' saçını havlu ile kuruturken Aoi ters bir tavırla onu sorguya çekmeye başlamıştı bile. ''Ş-şey bir yerde değilidm...'' ''Kiminleydin?'' ''Hiç kimse..'' ''Yalan söyleme.'' ''Söylemiyorum rahat birak beni!'' Leo yatağına çıktı ve hemen yatıp pikeyi üstüne çekti. ''bana cevap vermelisin senin için bu kadar endişelenip arıyorum ve karşılığı 'Rahat bırak beni' mi oluyor?!'' Aoi belindeki havludan kurtulup hızlıca boxer ve basket şortu giyip asma kata çıktı. ''Git diyorum uyuyacağım!'' Pikenin altından homurdandı Leo. ''Takeru seni öperken ne hissettin?!'' sesi sinirliydi Aoi'nin ve Leo pikeyi hemen üstünden atıp sinirle doğruldu. ''Ne alaksı var ya!? Şu durumla ne alakası-'' Leo'nun sözünü Aoi'nin dudakları kesmişti Aoi dudaklarını Leo'ya bastırıyordu ve Leo onu hızlıca itip aşağı indi ve kendini banyoya kapattı. Aoi sinirle yüzünü kapatıp duvara yumruk attı.

Banyodan sinirle bağırdı Leo:

''Ben sizin canınız sıkıldığında öpüp dokunabileceğiniz bir fahişe değilim!''

Ai Shi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin