three

116 11 0
                                    

Aklıma gelen o efsane fikir tam olarak şuydu;
Emily şu sıralar Luke ile flört ediyordu ve bu benim için çok büyük bir avantajdı. İşte bu sefer Emily'yi mahfedecektim. Tüm ders boyunca planlama yaptıktan sonra derin nefes aldım. Planı başlatacaktım.

Tam bu sırada nöbetçi kızın gelip konferans olduğunu söylemesiyle elimi alnıma vurdum. Tony Stark konuşma yapacakmış. Wow, kendisi çocukluk aşkım. Aslında pek de çocukluk sayılmaz.

Neyse o dönemi atlattım, sonra o muhteşem Captan Amerika ile yakıştırmaya başladım, ne var ki bazı sözde söylentiler de çıkmadı değil. Tamam eşcinsel değilim, ama karşıtı da asla değilim.

Minik bir yolculuktan sonra gelmiştik.
Salona inip oturduğumuzda, yanıma MJ'yi de almıştım. Gerçekten de bana yapışmış gibi görünüyordu.

Uzun zamandan sonra benimle takılmak isteyen bir arkadaşım olmuştu. Luke hariç. Tony Stark'ın o muhteşem sunu salonunda olduğuma hala inanamıyordum. Bu şaka falan olmalıydı. Uzun bir müddet bekledikten sonra işte efsane karizmasıyla karşımıza gelmişti. Yoğun alkışa gülerek yanıt vermişti. Her zamanki gibi çok şıktı. Konuşmaya başladığında içimdeki heyecana engel olamamıştım.

"Teşekkürler! Gerçekten, tamam bu kadar alkış yeter. Konuşmak istiyorum, izninizle. Heather, fotograflar. Sağol. Şimdi konuşmamı yapabilirim. İlk önce, hepiniz özelsiniz. Sadece bunun farkına varın, hayatınızı en iyi yaptığınız işe adayın, inanın böylece istediğiniz her şeyi elde edeceksiniz. Mesela sizin okulunuzda olan biri var. Evet, o. Pamela Keane. Pamela bana projesiyle geldiğinde aklım almamıştı, gerçek olmayacak kadar uzaktı. Sonra düşündüm. Ben ne diye duruyorum? Pamela'nın bu imkansıza yakın projesini neden gerçekleştirmesi için ona destek vermiyim? Ona her şeyi öğrettim, ve buyrun! Kendisi şu anda şirketimde çalışmakta, ve istediği silahı üretmeyi başardı. Ayrıntılarına girsem, sıkıcılaşacağım o yüzden gerek yok. Ve aranızda şu anda Pamela'lar olduğunu biliyorum. Projenizle gelin, ve bunu imkansızlaştıralım. Şimdi açıklamalar için, benden yardımı hiç eksik etmemiş, hayatımda değeri çok olan birini size ayrıntıları açıklaması için konuşmaya davet ediyorum. Pepper Potts." Sarışın kadın gelirken arada Tony Stark'ın bana baktığını fark ettim. Bu herhalde hayal falandı. Onun benle ne işi olurdu?

Telefonuma bildirim gelince hemen baktım. Nefes aldım, Müller'den.

Asistanımm
Tony Stark seni bekliyor. Salondan çıktıktan sonra sağa dön. (12:00)

Siz
SEN BURADA MISIN? (12:01)

Asistanımm
Gerektiği her an, her yerdeyim. (12:01)

Ellerim titremeye başlamıştı bile. BU DA NE DEMEKTİ? Heyecandan kendimi öldürebilirdim. Sonrasında cenaze masrafımı o öderdi. Evet, iyi fikir. Mary'ye tuvalete gideceğimi söyleyip çıktığımda sağa döndüm. Takım elbiseli bir adamı görünce geri dönmek istedim.

"Hey Bayan Moore!" seslenmeyle durdum.
"Evet?"
"Bay Stark sizi bekliyor." gülümseyerek adamın yanından geçerek gösterilen odaya doğru ilerledim. Kapıyı yavaşça açıp kendimi hazırladım. Evet, adamın oturuşu dahi karizmaydı. Gülümseyerek oturmam gereken yeri işaret edince gülerek oturdum.

"Merhaba Aura. Hiç yüz yüze tanışamamıştık. Sanırım beni biliyorsundur." Gülümseyerek yanıtladım. "Bilmemeye imkan var mı ki." Stark devam etti. "Bak, biz ve SHIELD yeteneklerinin farkındayız, zarar görmeni istemiyoruz ve bu yüzden seni en doğru şekilde eğitmek istiyoruz." Sormadan edemezdim, "Beni nereden duydunuz?" Tony Stark güldü, "Açıkçası...kötülerde bazı ünün var. Sana kundakçı diyorlar." Ne! Ben hiç öyle şeylere bulaşmadım ki!

"Anlamadım? Ben kötülerle savaşmadım ki." Bay Stark YİNE gülümsedi ve konuşmaya başladı. "İster savaş, ister savaşma. Kötüler iyiyi gördüğü en onu tehlike olarak algılar ve bir kod adı bulurlar. Senin de şimdilik kundakçı." Şaka olmalı. Bu gerçekten şaka olmalı.

Mırıldandım, "Pekala." Stark ekledi, "Bugün, Müller ile buluşacaksın. O sana ne yapman gerektiğini anlatacak. Anlaştık mı?" İçimdeki endişeyle gülümsedim. Sormamalıyım-sormamalıyım- evet sormalıyım.

"Bay Stark? Yanlış anlamazsanız size bir sorum var?" Tony Stark yaklaşınca istemsizce gerildim.
"Şey... iç savaş olduğu doğru mu? İntikamcılar arasında? Yani ne bileyim-" sözüm yarıda kesilmişti bile.
"Evet doğru. Madem bizden biri olacaksın, çoğu şeyi bilmen gerekir." SİZDEN BİRİ Mİ? "Ne?" Stark arkasına yaslanarak, "Gerçi seni kimin eğiteceğini bilmiyorum, ama her anlamda sonunda İntikamcılara yardım edeceksin. Tabi sınavı geçmek de var. Peh." Çoktan ellerimle oynamaya başlamıştım bile. "Peki kendimi kontrol altına alamazsam?" Tony Stark'taki endişeyi görmek korkunç bir histi. Bir şey diyecekti, demedi. Sonra yine konuştu,"Bu sana bağlı Aura. Çok değerlisin, insanlara yardım edebileceğine inan. Scarlett'da bazı hatalar yaptı. Ama için iyilik doluysa ki bunu biliyorum. Bu işi başarabilirsin." Gözlerimin dolmasına ramak kalmışken toparladım.

"Peki beni kim eğitecek?"
"Aslında bir tahminim var."
"Kim?"
"Stephen Strange."

witch & marvel Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin