eight

100 13 9
                                    

Bir anda durduk yerde ağlamaya başlamıştım.

Neden kimse beni sevmiyordu?
Neden çok iyi davranılıp sonra bir malmışım gibi ortada bırakılıyordum?
Kimseden artık bir şey beklemiyorum.
İşte tam olarak bu yüzden yaşamak istemiyorum.

Ağlamam daha da tutarken içimde kalmasını istediğim için yüzümü yastığa kapattım. Ses çıkmamalıydı, kimse hissetmemeliydi. Telefonum titriyor, bildirim değil. Çalıyor.

Asistanımm arıyor...

Açmayacağım. İstediği kadar arasın. Senin de SHIELD'ininde ağzına sıçayım.

Telefon sustuğunda azıcık da olsa yatışmış gibiydim. Müller beni üç defa aramıştı ve hiçbirine cevap vermiyordum. Kendisi benim dediğim en ufak şeyden defolup gitmişti ve sonra da Emily ile sevgili olmuştu.
Gözümde olan değeri sıfırlanmıştı. Annem de onlarlaydı. Bugün 1 Nisan da değildi. Burada olalı kaç saat geçmişti. Artık 3 Mayıs olmuştu. Ben 2 Mayıs'ta babannemi görmüştüm, belki de bu yeteneğimin aktivasyonuydu. Ama 12 Mayıs'a kadar beklemem gerekiyordu. Düşündüm, tehlikesi meçhuldu. Yapmamalıydım. Ama onlar biliyordu. İşin aslını biliyorlardı, ve yalan söyleyip söylememek de onların elindeydi.
Kandırılabilirdim.
Ama bana miras kalan bu muhteşem kandırılma yeteneğim hep olmuştu, olacaktı da.
Hiçbir şey kaybetmezdim. Büyükannemi bırakmak istemiyordum. Onun kanı yerde kalmamalıydı. Annem nasıl bana böyle davranmıştı? Cidden bu kadar aciz miydim? Ben mi göremiyordum olanları?

Sanırım görememiştim.
Sanırım acizdim.
Sanırım annem benden uzaklaşmak istiyordu.
Sanırım Dünya beni burada istemiyordu.
Bu yüzden bu riski göze alabilirim.

Üflediğim mumları yeniden yaktım. Büyükannemin dediği gibi yaptığım pentegramımı düz bir zemine koydum. Fincan aldım ve koydum.
Pekala diğer dünya, benimle rüyalarımda pek bir uğraştın.
Şimdi de buradayım ve sıra bende.

Kapıyı kilitleyip elimi fincana koydum. Odaklandım. Bu işi öğrenecektim. Siyah bir ortamda beklerken o sözleri fısıldadım. Bekledim, bekledim, bekledim. Ve sonra oraya geldim. Evet oraya. Rüyalarımdaki yere.

Kiminle konuşacağım?
Kendinle. Bu duyduğum kalın ses de neydi?
Sen de kimsin?
Yakında öğreneceksin.
Şu an öğrenmem daha doğru.
Ben ne zaman istersem, o zaman.
Bu rüyalar senin yüzünden değil mi? Beni sen çağırıyorsun. Amacın ne?
Amacım gayet bariz. Senin yeteneklerin, bahşedilmiş özel bir enerji. Ve bunu kullanabilirsin.
Hayır. Ben bir mal değilim. Ve kendimi eğitebilirim.
Yaşadıkların gerçekten de zor, ama bunlar çok geride kalacak. Zaman her şeyi iyileştirir, ve seni ölümsüzleştirir.
Lütfen kimsin?
Sana yardım edecek ve yeniden hayat bulduracak biri.
Fiziksel olarak görünmüyor musun?
Görünebilirim, ama yeterince güvenmeden kimliğimi ifşa etmek biraz fazla akılsızlık.
Adını bilmiyorum.
Öğrenmek istiyor musun?
Evet.
Thanos.

Bir anda boğazımın tutulduğunu hissettim. Boğuluyordum! Nefes alamıyordum, ne yapmam gerekiyordu? Elimin fincandan zorla çektiğimde gözlerimi aniden açtım.

Dünyadaydım.
Ve artık aklımda bir isim vardı.

Thanos.

x

Kendimi biraz toparladıktan sonra uyuyakalmış olmalıyım ki bu minik seanstan kısa bir müddet sonra derin bir uykuya dalmışım. İlk işim giyinmek olmuştu. Sonra da telefonuma bakmak.

Annem bir cevapsız arama
Müller üç cevapsız arama
Luke'tan beş mesaj
Müller'den on mesaj

On mesaj? Mesajlara girdiğimde derin bir nefes aldım. Gerçekten de zorluyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 15, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

witch & marvel Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin