Çok yoğun iki hafta geçirdiğimden ancak şimdi yayınlayabildim, ama hazırda bir bölümüm daha var VE BAYA BIR SEYLER OLUYOR
6,7 vote aldığında bölüm atarım onu da.Yoongi-
Tüm gün dersleri ruh gibi dinlemiş sonra da son iki derse girmeyip direk yurt odasına dönen Yoongi'nin morali pek yerinde değildi. Yavaş hareketlerle elleri çantasındaki oda anahtarını çıkarırken önündeki kapının açılmasıyla şaşırıp sıçrayan Yoongi karşısında Jin'i görünce tüm sinirini unutmuş gibiydi. O içeri adımını atıp çantasını kenara bırakırken Hyung'u kapıyı arkasından kapatmıştı.
Kısa bir an Yoongi'yi süzüp sonra kollarını ona dolayan Jin "Bugün erkencisin." dedi Yoongi'nin karşılık vermesini beklerken.
Normalde fiziksel temastan o kadar çok hoşlanmayan ve olabildiğince kaçılmaya çalışan Yoongi, kendi arkadaşlarının dokunuşlarını huzur verici bulduğundan Jin'in kollarına iyice sokuldu.
"Yorucu bir gündü." dedi Jin'in parfümünün maskülen kokusunu içine çekerken. Yoongi bu kokuyu ne zaman duysa güvende hissederdi.
"Sen de erkencisin." dedi Jin'in aldığı nefesleri saçında hissederken.
"Yorucu bir gündü." diye cevapladı Jin hafifçe kıkırdarken.
Yoongi arkadaşının her gün ne kadar çok çalışıp yorulduğunu biliyordu. Eve gelince normalde yemek yapan Jin'in son haftalarda ne zamanı ne enerjisi kalmamış, direk kendini yatağa atar olmuştu. Junkook'la bir şeyler hazırlayan Yoongi'nin onu uyandırıp zorla yedirdiği yemekler dışında yemek yediğini bile görmüyordu.
"İyi olacağız Jin." dedi Yoongi elleriyle Jin'in sırtını okşarken. İyi olacaklardı. Bir şekilde hepsi hallolacaktı. Her zaman hallettikleri gibi bu sefer de sorunlarının üstesinde gelebilecekti. Değil mi? "Önce bana Hyung demeye geri dön, sonra kalanını düşünürüz." Gülerek Jin'i itekleyen Yoongi "Tamam Hyungnim. Siz nasıl emrederseniz." dediğinde aldığı tek tepki poposuna bir şaplak olmuştu. Ellerini ağzına götürüp "POLİSİ ARIYORUM." diye sahteden zırladı Yoongi.
"Ah hadi ama bu kadar dramatik olma. Alt tarafı popona şaplak attım." dedi Jin ellerini önemsizmiş gibi sallayarak.
"Min Booty kutsaldır." dedi Yoongi yüzüne alınmış bir ifade takınarak kaşlarını çatarken.
Jin kısa bir kıkırdamadan sonra dudaklarını aralayıp konuştu "Tabii odandan asla çıkmayıp biraz aksiyon almadığından kutsal oluyor. Rahibeler bile senden çok alet görmüştür."
Tamam belki uzun süredir hiç randevuya çıkmamış olabilirdi ama bu onun kendi tercihiydi. Sadece kendini müziğine adamıştı ve geri kalanıyla uğraşacak vakti ve enerjisi olmuyordu.
"Bu benim kişisel tercihim. İlişkiler zaman ve özveri ister. Bende ikisinden de pek olduğu söylenemez." diye kendini savundu Yoongi.
"Bu gidişle yalnız öleceksin." dedi Jin dil çıkarırken.
Çocuk gibi. Diye düşünüp içinden güldü Yoongi. Her ne kadar Jin aralarındaki en olgunları olsa da arada sadece onlara gösterdiği bu tarafını oldukça seviyordu. "Yalnız ölme fikri oldukça huzurlu geliyor bana." dedi karşısındakine bu konuda ne kadar tasasız olduğunu belli ederken. "Ayrıca senin de durumunun çok farklı olduğu söylenemez. Üniversiteye başladığından beri kimseyle 2. bir randevuya çıktığını görmedim." diye devam etti Yoongi.
"Ben doğru kişiyi bekliyorum." dedi Jin dudak büzerken.
"Bakalım doğru kişi seni ne kadar bekleyecek Hyung."diye düşündü Yoongi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
His Muse | YoonSeok |
FanfictionKendi kurduğu duvarların arasında, aşktan kaçabileceğini biliyordu Yoongi. Bilmediği ise bu duvarların tek bir kişi tarafından paramparça edilebileceğiydi. "Daha fazla kaçmanı." diye fısıldamıştı onun sesi. Ama Yoongi onu gördüğü ilk andan beri, kaç...