Belki bu yardımcı olur

260 48 44
                                    

Fanart @notcypherwork 


Hoseok:

Saatler sonra ağlamaktan yorgun düşmüş Yoongi kollarının arasında uyuyakalmıştı. Hoseok onun bu halini gördükçe kalbinin acımasına engel olamıyordu. Hiç bu kadar üzüldüğünü ve acı çektiğini tahmin edememişti. Bunun için de kendine kızıyordu.

O gün Yoongi'ye ona ihtiyacı olmadığını, sıradan ve gereksiz olduğunu söylediğinde Hoseok da onun bu hale gelmesine yardım etmişti. Onun da suçu vardı.

Ve kollarında masumca uyuyan çocuğun ağladığı dakikaları hatırladıkça kendini daha da suçlu buluyor, onu mutlu etmek için olan dürtüsü git gide artıyordu.

Hoseok artık inkar edemezdi, Yoongi'ye kapılmıştı, ve onun böylece acı çekmesine bir daha izin vermeyecekti.

Yoongi:

Gözlerini araladığında ilk fark ettiği şey etrafına sarılı bir çift kol, burnunun sürttüğü pürüzsüz bir boyundu. Dün gecenin anıları kafasına yavaş yavaş gelmeye başlarken utançla yüzünü saklamak istedi.

Nasıl ağladığını, sesi kısılana, hıçkırıklardan nefes alamamaya başlayana kadar ağladığını hatırladı. Hoseok'un ona her şeyin iyi olacağını fısıldadığını hatırladı.

Hoseok'a kapıyı açarken düşünmemişti. Tek istediği tutunabilecek, kafasını koyup ağlayabilecek bir vücuttu.

Kendi arkadaşlarını içeri alamazdı. Onların zaten bir sürü sorunu varken bir de kendisinin çöküşüyle endişelendirmek, omuzlarına bir yük daha koymak istemiyordu. Onlar için her zaman güçlü ve ayakta dik duran Yoongi olmak istiyordu.

Bu yüzden onu almıştı odasına, onun önünde ağlamıştı ve hiç pişman değildi. Hoseok onu kollarında tutarken, sakinleştirici şeyler fısıldarken canı o kadar yanmasına rağmen içi o kadar ısınmıştı ki. Sesi oldukça içten, bakışları şefkat doluydu. Yoongi'ye acımamıştı, sadece onun yanında olmaya çalışmıştı.

Yoongi bunu takdir ediyordu. Ama şimdi Hoseok uyandığında onun yüzüne nasıl bakacağını bilmiyordu. Utanıyor, kendi zayıf noktasını ona gösterdiği için savunmasız hissediyordu. Düşünceleriyle boğulmak üzere olan Yoongi beline sarılı olan kolların kıpırdamasıyla ve duyduğu ufak bir mırıltıyla irkildi.

"Çok fazla düşünüyorsun." dedi Hoseok, uyandığını belli etse de Yoongi'yi bırakmayarak. Hoseok'un uyandığını fark eden Yoongi daha da panikleyerek onun kollarından sıyrılmaya çalışsa da Hoseok'un farklı planları vardı.

"Biraz daha böyle kalalım." derken sesi o kadar içtendi ki Yoongi'nin hareketleri durulmuş, kendini Hoseok'a teslim etmişti. Dün gece teselli edilmesi gereken Yoongi iken şuan sanki ona ihtiyacı olan Hoseok'tu.

Nefesini kulağının üzerinde hissedebiliyor, vücudundan yayılan sıcaklık Yoongi'nin karnında alışkın olmadığı bir his yaratıyordu.

"Teşekkür ederim." diye fısıldadı Hoseok'un kulağına Yoongi. Şu an elinden tek gelen onu güvende hissettiren Hoseok'a teşekkür etmekti.

"Özür dilerim." dedi Hoseok buruk bir sesle. Onun sesindeki kırıklığı duyan Yoongi'nin gözleri endişeyle çenesini kafasına yerleştirmiş olan Hosoek'a döndü. "Ne için?"

"Sana sıradan ve gereksiz dememin nedeni sadece gereksiz sinirimdi. Bence çok yeteneklisin." hafif bir duraksamadan sonra kıkırdadı. "Ve özel."

Duyduğu itirafla nefesi boğazında kalan Yoongi, nefes almadan Hoseok'un devam etmesini bekliyordu. Dediklerine alınmıştı, doğru. Kırılmıştı ve her ne kadar Hoseok önceden ondan özür dilemiş olsa bile kafasında tekrar tekrar çalmıştı sözleri.

His Muse | YoonSeok |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin