TATLI CADI

1.Bölüm

Tam uykusunun en güzel yerinde babasının o gür ve güzel sesini duydu.

"Luhanniee kalk hemen yataktan kahvaltı hazır işe geç kalacaksın!"

Luhan gözlerini açsa da kalkmak istediğinden hiç de emin değildi.  Aslında çalışmaya ya da paraya ihtiyacı yoktu, sevgili babasının "Normal insanların yaptığı gibi çalışmalısın" söyleminden bir türlü kurtulamadığı için kendisine bir iş bulmak zorunda kalmıştı.

"Neden her sabah bana aynı işkenceyi yaptığını gerçekten merak ediyorum Bay Kim!"

Minseok oğlunun odasının kapısında dikilmiş onun havada duran bedenine alaylı bir şekilde gülümsüyordu.

"Sana evde büyü kullanmamanı söylemiştim Lu"

Luhan gözlerini devirerek yumuşakça bir şekilde yatağa düştü. Sonra da babasının gözlerinin içine bakarak başını iki yana salladı.

"Sabahları beni bu şekilde uyandırmak için, gençlik iksirinin içine bir şey falan mı katıyorsun da böyle yan etki yapıyor?"

Minseok oğlunun yaptığı laf ebeliğini görmezden gelip parmağı ile bir işaret yaparak onun aniden istem dışı yataktan kalkmasına ve banyoya gitmesine neden oldu.

Luhan kendi içinden söyleniyor bir yandan da duşunu alıp temizleniyordu.

"Hani evde büyü kullanmak yasaktı baba? Bu yaptığın hiç adil değil!"

Minseok kahkahalar ile gülerken bir yandan da oğluna laf yetiştirmeye çalışıyordu.

"O kural sadece senin için geçerli Lulu, baban için geçerli değil ne yazık ki hiç de üzgün değilim."

Luhan duşunu alıp dişlerini fırçaladıktan sonra odasına geçmişti. Giysi dolabının önünde durup kapağını açtı. Ama hangi kıyafete baktıysa içine sinmemişti bir türlü, en sonunda babasının orada olmamasını fırsat bilip gözlerini kapattı ve giymek istediklerini düşünerek sağ elinin işaret parmağını başından başlayarak yavaşça hareket ettirdi.

Aynaya baktığında her şey istediği gibi mükemmel görünüyordu.  Saçlarını havalı bir şekle soktuktan sonra tam olarak hazır hissederek, babasının kendisini beklediği mutfağa gitmek için odasından çıktı.

Kim Minseok oğlunun şık ve de yakışıklı halini görünce ister istemez ıslık çalıp hayranlıkla baktı.

"Oğlum bugün fazla mı yakışıklı olmuş, birini mi etkilemeye çalışıyorsun yoksa Lulu?"

Luhan mutfak masasına otururken babasına boş gözlerle baktı. Ne demeliydi ki "Hayır baba hayatımda hiç kimse yok" ya da "Kimseyi etkileme derdinde değilim" mi?

Minseok her zaman ki gibi oğlunun aklını okumuş ve küçük bir tebessümle onun aklından geçenleri dinliyordu.

"Yahh baba yine mi izinsiz düşüncelerimi okuyorsun! Bu yaptığın hiç hoş değil, ayrıca özel hayata saygı diye bir şeyden haberin yok mu senin?"

Minseok oğluna hazırladığı kahveyi verip karşısındaki sandalyeye oturdu. Derin bir nefes alıp bakışlarını gözlerinin içine dikti.

"Aklından tuhaf düşünceler geçip geçmediğini bilmek benim babalık görevim, hem sadece öğrenmek istediklerimi okuyorum. Özeline girdiğimi söyleyemeyiz."

Luhan hiç de sevimli olmayan bir tebessümle babasına baktı sonra da kahvaltısını yapmaya başladı. O sırada Minseok'un görünmez cep telefonu çalmıştı. Yalnızda diğer taraftan olanların iletişim kurabilmeleri için kullanılan bir hattı. Bu nedenle önemli olabileceğini düşünerek mutfaktan çıkarak Luhan'ı yalnız bıraktı.