12.Bölüm

7.5K 391 25
                                    

Luhan içerde olan bitenden bir haber şekilde banyosunu bitirdi.  Sudan çıkıp duvarda asılı bornozu üzerine giydi. Dolaptan da küçük bir havlu alıp saçlarını kurutmaya başladı. Aniden aynadaki aksinde bir tuhaflık olduğunu gördü.

Vücudu tamamen beyaz bir ışık huzmesi ile kaplanmıştı ve parlıyordu. Luhan buna nasıl bir tepki vereceğini bilemediğinden Sehun'a seslendi fakat bir cevap alamayınca endişeli bir şekilde yatak odasında girdi.

Sehun'u yatağın yanında yerde boylu boyunca yatar bir vaziyette görünce tüm panik duyguları ayaklandı.

"S-SEHUN!!! "

Hemen yanına gelip onu sırt üstü çevirdi. Dudakları morarmıştı ve nefes alıp almadığı bile değildi. Luhan'ın korkudan ve yaşadığı panik duygusu yüzünden gözleri çoktan dolmuştu.

Nabzını kontrol ettiğinde yavaş attığını fark etti ve tüm sinir hücreleri ayağa kalktı. Ne yapması gerektiğini bilemez bir şekilde aklına gelebilecek her büyüyü denedi ama başarılı olamamıştı.

En sonunda aklına gelen şeyle Sehun'u yaptığı büyüyle yerden kaldırıp yatağa yumuşak bir şekilde bıraktı.

Sehun bir kez olsun bile gözlerini açmamıştı. Luhan kendisini eve iletip ana büyülerin yazılı olduğu kitabını alabilirdi lakin Sehun'u tek başına bırakmak istemiyordu. O kadar savunmasız görünüyordu ki Luhan onu yalnız bırakırsa kötü bir şey olacağını düşündü bunu kesinlikle kaldıramazdı...

Yapmaması gereken bir şey olduğunu düşünse de zihninin içinde defalarca babasına seslendi. Çünkü ne zaman başı belaya girse bu şekilde haberleşebiliyorlardı.

Aslında babasının zor zamanlarda kullanması için kendisine öğrettiği kadim bir büyüydü zihninde ona ulaşmak için kullandığı sözcükler. Bunu böyle bir zaman için kullanacağını daha önce söyleseler gülüp dalga geçerdi.  Hem başka çaresi de yoktu çünkü babası yine Cam şehre gitmiş olabilirdi zaman kaybetmek en son yapmak isteyeceği şeydi.

Sehun gözlerinin önünde an be an daha da solup giderken onun dermanı olamamak Luhan'ı tüketiyordu.

Luhan yatağın kenarına çökmüş bir yandan babasına gelmesi için yalvarıp ağlarken bir yandan da Sehun'un buz gibi olmaya başlayan elini sıkıca tutuyordu.

Birkaç dakika sonra babası yatağın yanında belirdiğinde o zamana kadar tutmuş olduğu nefesini bıraktı.

"Luhan? Neler oluyor? "

Luhan ayağa kalkıp babasına sarıldı ve hıçkırarak ağlamaya başladı.  Minseok oğlunun zihnini okurken ilk defa bu kadar şaşkındı. Yatakta hareketsiz bir biçimde aynı Luhan gibi üzerinde bornozdan başka bir şey olmadan yatan Sehun'a baktı.

Minseok omzunda ağlayan oğlunu nazikçe kendinden ayırıp yüzünü ellerinin arasına aldı.

"S-siz birlikte mi oldunuz?"

Luhan hıçkırıklar arasında hafifçe içini çekti ve başını salladı. Kendini suçlamaya başlamıştı. Belki de oraya hiç gelmemeliydi en azından Sehun şu anda bu durumda olmazdı diye düşünmekten alamadı kendisini.

"Hormonlarınıza söz geçiremediğiniz için şu an Sehun bunun ceremesini çekiyor küçük bambi"

Luhan babasının söylediği şeyle ve sakin tavrı yüzünden afallamış bir halde ona baktı.

TATLI CADIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin