Bölüm 2

3.5K 85 1
                                    

Bölüm 2

Harabeye dönmüş binaların arasında yürüyorum. Burası terk edilmişe benziyor sanki bir savaş yaşanmış gibi sağlam tek bir bina bile yok.

- Merhaba... Kimse yok mu?

Bana cevap veren tek şey yankılanan sesim ve rüzgârın uğultusu. Burası ürkütücü. Hem de çok ürkütücü. Rüzgâr kapıları açıp kapatıyor. Ay ışığı ve hafif sisin üstüne birde kapanan kapıların yağlanmamış menteşelerinden çıkan o sinir bozucu ses eklenince daha fazla korkuyorum. Ürkek adımlarla sokakları dolaşmaya başladım. Her attığım adımda korkumun da gittiğini hissediyordum bir köşe başında durdum. Şehir merkezine çıkmaya çalışıyorum ama çok karışık bir yer. Sokaklar birbirine çok benziyor. Senelerdir terk edilmiş bir şehir olduğu binalara bakınca anlaşılıyor. Soluma baktığımda binalar sanki sonsuza kadar gidiyormuş gibi ardı ardına sıralanmış. Sağıma baktığımda ise kara bir siluetin köşeden döndüğünü gördüm. Tekrar korkmaya başladım ama içimde bir umut ışığı da belirmedi değil. Koşar adımlarla siluetin döndüğü yerden döndüm. Harika çıkmaz sokak. Ama buradan bir yere gitmiş olamaz yanımdaki bir binadan içeri girdim. İçerisi harabe gibi. Duvarın köşelerinde örümcekler ağ yapmış. Yerde moloz parçaları masanın iki ayağı kırılmış. Evi incelerken hemen kapının karşısında yarısı kırılmış bir ayna gördüm. Aynadan baktığımda ise gözlerime inanamıyordum. Vücudumun tamamının yarısı siyah yarısı beyaz, normalde yeşil olan gözlerimin biri mavi biri ise kedigözü gibi kocaman ve ela, sırtımda siyah ve beyaz olmak üzere iki kanat çıkmış. Kendimi incelerken aynanın köşesinde siyah bir siluetin belirdiğini görüyorum. Korkuyla arkamı döndüğümde kanadım duvara sürünüyor. Karşımdaki insandan bambaşka bir şeydi. Bütün vücudu simsiyah bütün dişleri köpek dişi ve tırnak yerine pençeleri var. Gözleri kocaman ve ela kafeteryada beni izleyen adamınki gibi. Beni izleyen adamınki gibi değil beni izleyen adamın gözleri olduğuna eminim. İkisinde de aynı hayvani bakış var. -Bende bu kadar çirkin olsam bende yağmurluk giyerdim kesinlikle.- Bana hırladı ve elinde bowling topu büyüklüğünde mor bir küre belirdi. Küreyi bana fırlattığında yere attım kendimi. Küre arkamdaki duvara isabet ettiğinde bir patlama sesi çıktı ve duvar yerle bir oldu. Bu şehrin neden böyle olduğunu şimdi anlamaya başladım. Tekrar yaratığa baktığımda elinde bir küre daha olduğunu gördüm. "Ölüm işaretini taşıyan kişiden daha fazlasını beklerdim."dedi ve küreyi fırlattı.

Ölüm İşaretiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin