Ölüm İşareti

Bölüm 21

Sokağın ortasında duran siyah saçlı bir çocuğun arkasında buluyorum kendimi. Ebeveynlerinin elinden tutmuş yürüyen bir çocuğun arkasından ağlıyor. Çocuk arkasını dönüp baktığında onunda mor renkli gözlerinden yaşlar süzülüyor. Aslında gitmeyi istiyormuş gibi durmuyor.

Bir anda görüntü değişiyor. Bu kez karanlık bir ara sokakta duvarın dibine çökmüş başını dizlerine yaslamış. Omzu hıçkırıklarından ötürü sarsılıyor.

-Seni burada bulacağımı biliyordum Metin.

Küçük Metin kafasını kaldırıyor. Mor gözlü çocuk kalkmam için elini uzatıyor.

-Burada ne işin var Iggy ? Seni benim yanımda görürlerse...

- Arkadaşımı merak ettim ve yanına geldim olamaz mı yani?

-Ama...

-Bak biz dostuz değil mi? Kim ne derse desin bu gerçek değişmeyecek ve seni burada yanlız bırakmıcam.

Elini tutup kalkıyorum ve yavaş yavaş etraf sarı bir ışıkla parlamaya başlıyor. Işık dindiği zaman kendimi labirentte buluyorum. Çıkmaz yolda ki duvar kırılmış ve önümde yeni bir yol belirmiş.

-Iggy...

Kendimi zorluyorum ama o zamanla ilgili hiçbir şey hatırlamıyorum. Belki ilerlersem o çocukla ilgili daha fazla şey hatırlayabilirim umuduyla labirentte yoluma devam ediyorum. Metrelerce ilerliyorum ama yol hiç dönmeden dimdik devam ediyor. Epey bir yürüdükten sonra kaçınılmaz olan gerçekleşiyor. Çıkmaz sokak. Yeni bir sınav. Iggy hakkında bir şeyler öğrenmek için bir şans.