"Ama bu kadar fazla ağlarsan ben ne yapacağım!
Ağlama Hayatım!"Demesi ile göz yaşlarım daha hızlı akmaya başladı.
Türkiyedeydik, ailemin evinde.
Annemin vefatının üstünden 3-4 ay geçmişti ve bu eve yeniden gelmek tüm düzenimi yıkmıştı.
Herkes hayatına devam ediyordu, çünkü hepimiz biliyoruz ki normal hayata devam etmesek ölürüz, kendimizi diri diri bitiririz.
Annemiz de istemez değil mi?
Onun için ölmemizi...
Ama yinede, annem o benim, ciğerim, kalbim, her şeyim..
Yatakta Kocama daha fazla yakınlaşarak ona daha fazla sokuldum.
Yoongi bir kaç gün sonra New Zealand'a uçacaktı, bana bahsettiği program yüzünden.
Tabii benim korede yalnız olmamı ikimizde istemediği için benimle türkiyeye geldi, cidden bu aralar bebeğimizin de gelmesi ile çok hasas oldu."Bebeğimiz üç aylık oldu değil mi?"
Demesi ile göz yaşlarımı durdurup yüzüne baktım, çekik gözlerinin içine.
Çok seviyorum ya, deli gibi."Evet.."
Dedim mayışmış sesim ile.
"Gitmesem....
Gitmek istemiyorum Ji eun...
Seni ve bebeğimizi bırakmak istemiyorum"Dedi sesinin çatlaması ile.
Be kadar üzüldüğünü anladım ve üzüntümü göstermemek için gülümsedim."Bak biz koruma altındayız babası, türkiyede olduğumuz sürece hiç birisi bizi bulamaz ve bize zarar veremez.
Hem sen gidince evde yinede dedesi, dayısı, teyzesi ve eniştesi olacak?"Dedim kocamın içini rahatlatmak için.
Çok gergindi, biliyorum.
O yüzden karısı ve sevdiği olarak ona daha fazla yük olmamalıyım, üzüntümü içime atıp karşısında positif olmalıyım.
Daha fazla üzülmemesi için..***
İki gün birbirimizi görememiştik, şimdi de beni görüntülü araması ile göz yaşlarımı zor tuttum.
"Nasılsın?"
Diye sordu tereddütce, oda biliyordu kendimi ağlamamak için zor tuttuğumu.
"İyiyim Yoongi..
Sen nasılsın?""Eh işte...
Programa yarın başlayacağız.
Toplam olarak 3 bölüm çekeceğiz, sonrada eve gelebileceğiz beraber"Demesi ile derin bir iç çektim, beraber zengin olsak da boşuna türkiyeye uçak bileti alması bence çok ısraftı.
"Direk koreye dönsen?
Ben yalnız dönerim?
Hem olmasa bile ablam izin alıp eniştemle beraber bana eşlik edebilir""İstemiyorum, umrumda değil. Gelicem işte"
Dedi hala uykulu sesi ile.
Türkiyede saat 0.00'dı ve New Zealand'da saat sabahın 9'u olduğu için ikimizde uykuluyduk.
Ben uyurken o ayakta olacak, o uyurken ben ayakta olacağım.
Yani iletişim kurmamız çok zor ve yorucu olacak bu geri kalan 5 gün içerisinde."Uyku sisteme alışabildin mi?"
Demem ile gülümsedi, ne zaman onunla ilgilenirsem böyle saf bir gülümse sunardı bana.
"Eh işte, her zaman uyuyabildiğim için pek zorluk çekmiyorum ama ilerde zorlanacağım galiba.
Sonuçta Kore- Türkiye- New Zeland- Türkiye- Kore zamanlarına aleşmak kolay değil ve olmayacak"Demesi ile dudaklarımı büzdüm, kendisi bu zorlukları bilerek ve kendi isteği ile çekiyordu.
Benim elimde olsa asla izin vermezdim kendini bu kadar yormasına.
Ama tabii ki de Yoongi çok inatçı biri olduğu için yapacak bir şeyim yok."Seni özledik"
Demem ile kıkırdadı ve en içtenlikle gülümsedi.
Yoonginin gülünsemesi hep çok özel benim için çünkü Yoongi hep gülümsemez, o sadece içtenlikle gülebildiği için cidden kalbinden gelen bir gülümseme sunar sadece."Bende sizi özledim, çok çook fazla hemde.
Zaten bu kadar yorgun olmasaydım sensiz uyuyamazdım galiba.""Şapşal ya!
Ne saçmalıyorsun sen!
Bensiz ne güzel mışıl mışıl uyuduğunu biliyorum Yoongi, boşuna romantizim yapma"Dedim kahkaha atarak.
Onu prova yaparken görmek istediğim her sefer uyuyor olması uykusuna ne kadar düşkün olduğunu ve bensiz kolaylıkla uyuduğunu gösteriyor.
Ve ben buna üzülmedim, aksine çok sevindim çünkü eğer bir gün ölürsem onun için cidden değerli uykusundan kalmayacaktı.
İkimizinde kahkahaları son bulduğunda sadece bakıştık.
Görüntülü arama yapanlar bilir-hele ki uzakta olan birisini görüntülü arıyorsanız- ne kadar beter bir his olduğunu.
Yanında, karşındaymış gibi duruyor telefondan ama elleyemiyorsun, sarılamıyorsun.
-Yani diyeceğim Whatsapp uygulamasını yapan beyfendi, kocamı görmek ve hissetmek istiyorum, böyle olmaz ki!-"Uyandığımda ilk seni görmem kadar güzel ve huzur verici bir şey yok bu hayatta Ji eun"
Demesi ile yine kendimi ağlamamak için sıktım.
Cidden şimdi ağlarsam endişelenecektir, üzülecektir.
O yüzden kesinlikle kendimi tutmam lazım, aramayi sonlandırana kadar."Bence de çok güzel Yoongi ama bu güzel his sonunda çok büyük bir hayal kırıklığına uğratıyor beni. Aramayı sonlandırdığımızda yok olacaksın, seni göremeyeceğim, gösterip vermemek gibi olacak.
Yarıda kalacağım, Yanı başım sensiz soğuk ve boş olacak.
Yine bana aldığın kocaman ayıya muhtaç olacağım..."Dedim içimdekileri tutamayarak. Belki de çok pişman olacağım ona böylesine dert yandığım için ama inanın, içimde sanki kocaman bir yük kalkmış gibi oldu.
Diyorum ya tüm içimde olanları ona anlatmadan rahatlayamıyorum diye."Hiç sorma Ji eun..
Yatağım bu sıcak havanın aksine çok soğuktu, sana sarılmadan geçen bir gece bomboş hissettirdi.
Ama biliyor musun?
Mutluyum.
Cidden bu aralar her şey iyiye gidiyor değil mi sencede?""Evet Yoongi...
Açıkcası ben korkuyorum Yoongi, her şey fazla iyi gidiyor.... Hamileyim, sana en büyük sırrımı anlattım, Jennie hayatımıza karışmıyor uzun bir süredir, işimiz iyi gidiyor..."Demem ile onaylayarak kafasını salladı ve iç çekti.
İkimizde gayet iyi biliyorduk hayatın bizi ne kadar çok(!) Sevdiğini, tabii ki de şüpheleneceğiz.İkimizde çok iyi biliyorduk aslında her şeyin bu kadar iyi olmadığını.
Daha 3-4 ay önce annem vefat etti, bebeğimiz çok sağlıksız ve düşük yapmamın olasılığı çok yüksek...
Ama yinede çok positif bakıyorduk her şeye, çünkü bizde gayet iyi biliyoruz negatif şeyleri düşünecek kadar uzun ömrümüzün olmadığını.
-Ve söyleyeyim; ömrümüz kısa değil, negatif şeyler sadece çok çok fazla, büyük ve ağır..
![](https://img.wattpad.com/cover/133960642-288-k780853.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(Don't) Go Away ! | Min Yoongi Or Suga
FanfictionYıllar süren ve bir sürü zorluk atlatan ilişkimizin bozulduktan sonra ayrılan iki aşkımızın yeniden bir olma çırpınışları... ❃ Hayatımdan Defol(ma) Min Yoongi(.)(!) ❃ Başlangıç ~ 21.01.2018 düzenlemediğim için cringelik içeriyorsa özür dilerim:')