Pregnant

965 40 13
                                    

"Nasıl yani, yalan söyledim?" dedim şaşırarak. "Ben bira içmemiştim ki. Sarhoş değildim. Partiden önce okulda Dexter, ben, Jasmine ve Barbara şişe çevirmece oynamıştık. Ben cesaret demiştim ve Barbara bana ne yapmam gerekeni söylemişti. Akşam büyük bir parti vermemi ve o partide sarhoş gibi davranıp sana sulanıp seni öpmemi istedi. Sonra da bir mazeret uydurmamı." dediklerini duymak şok vericiydi. "Eğer bunu yapamasaydım o gün bana köpek kakası yedireceklerdi." devam etti Justin.

Ben şok içinde, ne diyeceğimi bilmiyordum. Birkaç dakika olduktan sonra konuştum. "A-ama, beni öptükten sonra benden hoşlanmaya başladın, değil mi?" "E-eevet." dedi korkuyla. "Justin, bana söz vermiştin. Dürüst ol." İğneleyerek söyledim. "Pekala tamam. Senden hoşlanmamıştım." "Çıkma teklifi ettiğinde?" "Hoşlanmıyordum. Sadece o zamanlar en yakın arkadaşımdın ve senin benden hoşlandığını anlamıştım. Bende seni üzmemek için sana çıkma teklifi ettim. O kadar." "P-peki, bana acımışsın yani. Benden ne zaman hoşlanmaya başladın peki?" sordum endişeyle. "Caitlin ile seni aldattığımı öğrendiğinde o kadar olgun görünüyordun ki, senden çok etkilenmiştim. Hoşlanmaya başlamıştım." dedi. "Huh, yani elindekinin değerini kaybedince anladın, ha? Ve birçok kez yaşadın bunu?" üzülerek dedim. "Evet. Ama bak, şimdi birlikteyiz. Ve birbirimizi seviyoruz. Bu konular boş artık.öhepsi geride kaldı." Sinirlenmeye başladım. Hemde çok. "Sen ne dediğini sanıyorsun Bieber?! Hepsi geride kaldı da ne demek?! Sen benden hoşlanmaya başladığın zamanlar ben kendime zarar veriyordum! Bu geçmişte mi kalsın yani?! Benim acılarım geçmişte mi kalsın?! Sonra beni Barbara'yla aldatıp beni sevmediğini söylediğinde, neler yaşadım ben?! Hatırlamıyor musun?! Bu da mı geçmişte kalsın?! Ya en son beni Barbara'yla aldattığında?! Neler çektim ben, hatırlamıyor musun?! Hiç mi?! Ben senin kadar kendini düşünen, bencil biriyle çıkamam Justin!" dedim. Oh be. Rahatladım. Dünya varmış. Çantamı alıp kapıdan çıktım. Peşimden koştu. "Tekrar deneyemez miyiz?" seslendi arkamdan. Durdum. Arkamı dönmeden söyledim. "Daha fazla kendime zarar veremem, Justin" dedim ve yürümeye başladım.

...

Sonunda otoyola çıkmıştım. Biraz dinleneyim. Sonra otostop çekerim diye düşünmeye başladım. O sırada önümde bir araba durdu. Camı açtı ve hey, bu Dylan değil mi? "Selam Selena!" dedi nazikçe. Bu çocuğun nazikliğine hayranım. Justin'de çekseydi buna- ah doğru ya. Biz ayrıldık. "Uhm, selam!" dedim. "Seni bırakmamı ister misin nereye gideceksen?" dedi. "Yok ben yürürüm." dedim. "Şehir merkezine 13 kilometrelik yol var. Ayrıca topuklusun. Gel işte ne olacak?" ısrar edince kıyamayıp bindim arabaya.

"Ben Starbuckss'a gidiyorum sen nereye gideceksin?" diye sordu. "Bende oraya gitmeyi planlıyordum. Sinirli ve üzgünken gittiğim yer orası da." dedim sıkkın bir şekilde. "Ne oldu ki?" dedi. "Arabayı durdurur musun? sana anlatacaksam ilk Demi'ye anlatmam gerekiyor da." dedim gülerek. O da güldü ve arabayı durdurdu. Yani sağa çekti. Ugh, her neyse işte!

Arabadan indim ve Demi'yi arayıp olanları anlattım. "Yuh! E Selena ben artık bu çocuğu geberteceğim be. Sana çektirmediği kalmadı. Ama neyse ya, çocuğun hafızası yeni gelmiş. Birşey yapmayayım." dedi Dems. Ona başımla onay verdim ama sonra beni göremediğini hatırladım. Lanet olsun. " Evet Dems." dedim. Bende son zamanarda fazla mallaşıyorum. "Selena." "Evet Demi?" "Bana kızma ama, bence Dylan ve sen. Yani şey uhmm... Bence Dylan seni üzmez. Çok iyi bir çocuk ve Justin'in aksine fazla kızla çıkmadı ya da sevgililerini aldatmadı. O senin için ideal. Onunla sevgili olabilirsin. Zaten Selenators en çok Dylan ile senin ilişkinin olmasını istiyor. Hatta size şey diyorlar, uhmm... Şey. Şey ya uhmm.. Dur hatırlayacağım. Hah! Dylena. Dylena olsa çok mutlu olurdun." dedi. Vay be. "Demi sende bana kızma ama, Niall olmasa kendine ayarlayacakmışsın gibi konuştun." dedim gülerek. "Hayır be ne alakası var. Niall olmasa ben onun annesini bulup Niall'ı doğurmasını iste- Dur bir dakika! Senin bu gülüşünü biliyorum! Kıskandın! Dylan'dan hoşlanıyorsun!" " Phhhhh! Neee? Hahahahaha! (burayı biraz hızlı okuranız sevinirim :) Demi her zamanki gibi çok komiksin ve şimdi Dylan'la Starbuckss'a gideceğiz ve bu bir randevu değil bunu söyledim çünkü sen öyle sanarsın diye hahaha kapatmam lazım bay bay!"

derin bir nefes alıp arkamı döndüm. Arabaya bindim. "Gidelim mi? Yoksa şimdi anlatmak ister misin?" dedi Dylan. "Gidelim." dedim.

...

"Bir dakika! Madem telefonunu orada bıaktın, nasıl Demi'yi aradın?" dedi Dylan. " Şey, Justin'in telefonunu yürütmüş olabilirim..." dedim imalı konuşarak. "Oha! Justin bunu anlayınca ne yapacak?" dedi. "Onun telefonu bende ya, benimki de onda. ben kendime mesaj atacağım Demi'nin ağzından. O da getirecek." dedim. "İyi taktikmiş." dedi "Teşekkür ederim." dedim. "Rahatladın mı, Selena?" dedi. "Evet. Sırf Demi'ye anlatmak yetmiyormuş." dedim. "Şey uhm, Selena. Eğer bir gün benimle çıkmak istersen... Şey uhm..." "Tabii ki! " dedim atlayarak. Ne? Demi haklı. 21 yıllık hayatımın 7 senesini Justin yüzünden acı çekerek harcadım. Biraz da başkalarıyla çıkmam gerek. "2 hafta sonra Pazartesi olur mu?" dedi. "Evet." dedim. "Akşam 18.00'da alırım seni o zaman." dedi. "Anlaştık!" dedim. "Ben seni eve bırakayım." dedi. Vay be, ben bir daha bu çocukla Justin'i karşılaştırmam. Justin olsa 'görüşürüz' der beni arabasız bırakıp giderdi. Ben onu arabamla getirdiğimde bile 'görüşürüz' deyip anahtarlarımı alıp giderdi. Tövbest.

...

"Bıraktığın için teşekkürler." dedim ve dostça sarıldım Dylan'a. "Pazartesi görüşürüz!"dedi. "Görüşürüz!" dedim ve aabadan indim. Camda bir yüz fark ettim Demi?! Hemen geri çekildi onu gördüğümü anlayınca.Koşarak içeri girdim. "Demetria Devonne Lovato!" "Selena Marie Gomez!" "İnsanları dinlemek iyi birşey değildir!" dedim. "Hayır, iyi birşeydir!" diretti. " Öyle mi? Niall ile yatak fantezilerini duymak iyi birşey mi?" "Yuh! Onu nerden biliyorsun sen ya?" "Onları demek istedin galiba? Ayrıca ben kaçmadan önce Justin'in evinde kalırken ara sıra sizde kalmaya geliyordum ya." dedim. "Oh hayır!" "Yaa tabi. Şimdi iyi birşey mi?" "Evet! Kazara duyulan şeyler sayılmaz!" "Kazara duyduğumu kim söyledi?" "Yuh! İşin gücün yok sapık olup bizi mi dinledin?" "Bi' git Demi ya!" dedim ve odama çıktım.

Odama girdiğimde Baylor üstüme atladı. Onu sevdim. Justin'in hediyesi olması umurumda değil. Onu yere indirip bugünü düşündüm. Giyindim ve yattım.

-(Pazartesi-Saat 5-Dylan)-

Hazırlanmaya başladım. Duş aldım ve giyindim. Acaba Selena'ya çıkma teklifi etmesemiydim? Ya da daha sonra mı etseydim. Sonuçta uzuun bir ilişkiden yeni çıktı. Yani tüm o yılları sayarsak. Ah Tanrım ben bir salağım. Ama ertelersem de iyi olmaz.

...

Selena'yı almaya gitmiştim. Geldiğinde çok güzel görünüyordu. Bense, her zamanki halim işte. "Evet, nereye gidiyoruz?" dedi. "Dondurmacıya. Oralarda biryerde turşu satan bir yer de var. " dedim. "Yaşasıın! Önce dondurma sonra turşu. Ya da tam tersi. Seni bilmem ama ben ikisini aynı anda yiyeceğim!" (Selena ablacım mideni bozucan bak benden söylemesi) bu kız çok tatlı ama midesini bozmasın? (Bende onu diyom Dylan'cım) Umarım bozmaz.

...

Vardığımızda Selena sadeli, bende vişneli/limonlu dondurma aldık. Selena turşucuya gidip bir kavanoz turşu aldı. Açıp 4 turşu çıkardı ve kapatıp poşete koydu. Turşuları dondurmanın içine sıkıştırdı ve yemeye başladı.

Dondurmalarımızı yerken birbirimizi tanımıştık ve dondurmalarımız bitmişti. Selena pek iyi görünmüyordu. "Selena, iyi misin?" Sordum endişeyle. "Pek değil. Sanırım turşulu dondurma midemi bulandırıyor." dedi. Onu kucağıma aldım. "Ne yapıyorsun?" dedi. "Seni arabaya götürüyorum. Doktora gideceğiz. " (Demiştim)

...

Doktora gelmiştik ve muayne etmişti. Doktor kan testi yapmıştı. Ah hadi ama, midesi bulandı alt tarafı! Neden bu kadar büyülttü ki?

Sonunda testler bittiğinde doktor Selena ve beni odasına çağırdı. "Bayan Gomez, siz burada tuttuğum için özür dilerim. Bir kaç test yaptık ve uhm... Mideniz bozulmamış.(Lanet olsun! Tahminim olmadı!) Uhm... Nasıl desem. Siz..." "Doktor hanım artıı söyleyin şunu!?" dedi Selena. "Şey. Uhm. Bayan Gomez, siz... Siz hamilesiniz!"

---------------------------------------------------------------------

Yuh! Abi kendinizi kızın yerine koyun. 7 senelik uzun ilişkisinden hep zarar görüyor. Hayatı cehenneme dönüyor. Sürekli kendine zarar veriyor. Sonra onu unutmak istiyor. Daha fazla acı çekmek istemiyor. Onu unutmak için başkasıyla randevuya çıkıyor. Randevuda hastanelik oluyor. Ve randevulaştığı kişi yanındayken sürekli onunyıkan kişiden hamile olduğunu öğreniyor. Tövbest. Benim hayal gücüme sıçabilirsiniz. Büyük ihtimalle yorumlarınıza cevap vereceğim yani... Yorumlarda görüşürüz!

FORGET OUR LOVE ( JELENA ) -Düzenleniyor-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin