"Pekala, bugün ne yapacağız?" gerindim. "Tabii ki benim güzel sevgilim kahvaltı hazırlayacak!" Güldüm. "Bunu tartışabiliriz.. Ama önce Miley'yle konuşmalıyım. Beni merak etmiştir." dedim sıkılarak. "Belki de etmemiştir?" dedi Justin sırıtarak. "Ne demeye çalışıyorsun bay sırıtkan?" dedim kıkırdayarak. "Selena, benim evimdeydin. Evine geri dönmedin. Miley anlamış olmalı." dedi bay sırıtkan. "Hmm... O zaman aramayayım. dedim ve yorgana sarılarak ayağa kalktım. Kıyafetlerimi alıp tuvalete gittim.
Giyindiğimde (kombin: http://images4.fanpop.com/image/photos/23300000/Selena-When-the-Sun-Goes-Down-2011-Promoshoot-selena-gomez-23364294-550-700.jpg ayakkabılar: http://www.fabsugar.com/photo-gallery/32925009/Selena-Gomez-showed-off-her-sophisticated-taste-footwear-wearing ) aşağı indim. Justin kahvaltı hazırlıyordu. Hahaha. Şaka. Odun odun televizyon izliyordu. Öküzi insan. Hayvani insan. Odunoski. "Kahvaltıyı ne yapacağız?" dedim nefes alarak. "Sen yapacaksın" dedi sırıtıp bana dönerek. "Nedenmiş o?" dedim ve ellerimi belime koydum. "Biliyorsun, dışarıda kahvaltı edersek paparazilere yakalanırız. Ben yaparsam... Kimi kandırıyoruz, ben yemek yapamam. Sonuç olarak; sen yapacaksın." dedi. "I'm not too shy show I love you, I got no regrets. (Sana olan aşkımı göstermekten utanmıyorum, pişmanlığım yok)" dedim ona şarkı sözümü mırıldanarak. "Yani?" Dedi sorarcasına. "Yani, hadi hazırlan. Dışarı çıkıyoruz. Kahvaltıya" dedim. Durdu, kaşlarını kaldırdı, sırıttı ve ayağa kalktı. Yanıma gelip yanağımdan öptü. Ve yukarı çıktı.
Beraber üstü açık olmayan bir arabaya bindik. "Nereye gidelim?" dedi Juss. "Kafana göre." dedim gülümseyerek. Bana baktı. Gülümsedi. Sürmeye başladı.
Geldiğimizde tam kapıyı açıyordum ki Justin araban ışık hızıyla çıkıp anında kapımı açtı. Haha. Gene şaka. Öküz gibi yürüdü o kıçından düşmüş pantolonuyla cafeye doğru. Bende kapımı açt-- açamıyorum?! Noluyor ya?! Hay ben senin ebeni Justin... Kapıyı kilitlemiş psikopat mıdır nedir. Benim çıkmadığımı görmedi mi? Hay sıçayım telefonu da beyefendinin ısrarları üzerine evde bıraktım zaten. Neymiş efendim, 'birşey olursa benim telefonum var, sen alma" al bu oldu Justin. Ben nasıl seni arayacam öküz evlat. Sıçarım sana. Döverim. Aldığın hediye olan Baylor'u ağzına sıçma makinesi olarak kullanırım. Baylor'un adı sıçırtma makinesine dönüşür gör bak."Senin ebene Justin ben e mi?! Kilitledin beni buraya! Mal! Hayvan! Öküz! Salak!.." diye bağırıyordum ve hala sayıyordum. Sonra Justin kapıdan elinde paketlerle girdiğinde sustum. "Ne hızlı yediniz Justin bey! Tabii ben burda aç kalayım, siz benim üstüme kapıyı kilitleyin?! Hemde bu aç halimle?!" diye sinirimi kustum. "Ne diyorsun sen ya Sel? Nereye gidelim dediğimde 'kafana göre' diyen sen değil miydin?" dedi bana garipseyerek. "Evet de ne alakası var?" dedim. "Elimdeki paketler kahvaltımız. Yiyeceğimiz yer ise muhteşem manzaralı dağlık bir alan." dedi. Oops, yanlış alarm vermişim. Amma da safım.
...
"Hey, burayı hatırlıyorum! Sekizinci sınıftayken tüm eski grup burda parti yapmıştık. Miley ve Liam burada sevgili olmuştu. O partide. Bizde sarhoştuk ve benim Taylor L ile çıkmama rağmen sen gelip beni öpmüştün! İlk öpücüğüm de senden olmuştu!" dedim ona. Hey o çok güzel bir hikayedir. Durun size anlatayım.
Biz sekizinci sınıftayken çok popilerdik. Bizim tüm eski grup, yani ben, Juss, Dems, Miley, Tay S, Tay L, Nick, Liam, Harry ve Joe. Sonra okula yeni öğrenciler gelince onlar en popiler oldu. Bizim popilerliğimiz tehlike altındaydı. Bizde anlaştık ve burada o öğrenciler hariç okulun ezikleri bile, tüm okulu çağırmıştık. Justin içki getirmişti ve evet, biz 18 yaşından çok önce içmeye başladık, bizim tüm grup çok içti. Hepimiz bira içmiştik. Ama biranın hepimize apayrı etkileri vardı.
Biranın Nick üstündeki etkisi çok komikti. Hava kaç derece olursa olsun donuna kadar soyunup koşmaya başlar. Bu yüzden. Nick ne zaman bira içse, en fazla 2 şişe içiyor.
Joe bira içince kendini süper kahraman sanıyor. Abartmıyorum. O gün kendini spiderman olmaya adamıştı ve devasa bir böcek bulup kendini ısırttırdı. Joe'nun kolunda dünyadaki en büyük sivilce oluşmuştu ve 2 hafta okula gelemedi. Bu yüzden Joe en fazla 4 şişe bira içebiliyor.
Demi... Ouw Demi... Demi bira içtiğinde psikopata bağlıyor. Her önüne geleni tokatlıyor. Bazen insanların üstüne atlıyor. Hatta o partide insanların suratları kıpkırmızı olmuştu ve Demi çatıya çıkıp "Tutun beni!" deyip atlamıştı. Neyse ki Joe o sırada ısırılmıştı. Yoksa deli gibi koşarken Demi onun kollarına şans eseri düşmeye bilirdi ve Demi şu an olmayabilirdi. Demi Joe'ya çok güzel bir şekilde teşekkür etti. Ama Joe ertesi sabah hiçbirşeyi hatırlamıyordu. Ertesi sabah aynaya baktığında ilk dediği şey "Kolumdaki bu sivilce de ne?! Suratımın neden her tarafı kıpkırmızı?!" Ymış. Bu yüzden Demi en fazla 4 şişe içebiliyor.
Miley. O da Demi gibi ama atlamalı olan. Biraz daha farklı ama.büyük bir avize bulup ona doğru aslıyor ve destek için bazen insanların kafasına basıyor. Bazense direkt sallanıp ortalığa atlıyordu. Ama o ısrarla en fazla 13 şişe içiyor. Psikopat.
Taylorlar. İkisi aynı etkiyi gösteriyorlar. Bazen adları aynı olduğu için mi acaba diyorum ama, bilmiyorum işte. Herneyse. Her önlerine geleni öpüyorlar. Kız/erkek/eşcinsel farketmiyor. Dudaktan direkt öpüyorlar. Lautner 'koy göte gitsin' deyip içmeye devam ederken Swift özel günler hariç ağzına hiçbir içki almıyor.
Liam pek garip birşey yapmıyor. Aslında yapıyor. Neyse ya. Anlatayım da siz karar verin. Liam bira içtiğinde hep ağlıyor. Bir yudumcuk bile içse ağlıyor. İçmekle diretiyordu en son ama şimdi bilmiyorum. Haha. Komik. Ağlaması değil, salya sümük ifadesinin ötesinin ötesinin sonsuzluk artı uzay şeklinde ağlaması çok komik. Hahahahahahaha.
Harry bir düzleştirici bulup saçlarını düzleştiriyordu. Tabii ki de sarhoş olduğu için kafasını yakıyordu. Ama bununla biter mi? Saçları kız gibi küt saç oluyordu o zamanlar. Ve o da saçlarını örüyordu. Hahahahahahaha. Çok komik gmrünüyordu. Sonra biradan vazgeçemediği için saçlarını kestirmeye başladı. Sersem. O saçlar kalsaydı da gülseydik be.
Justin hayali sevgilisinin kafasını diğer kızların üzerinde görüyormuş. Yani, beni öptüğünde ona Selena olduğumu söylediğimde yaptığı açıklama buydu. Hala bira içiyor.
Ben... Ugh, boşverin. Anlatayım mı? Yok ya anlatmayayım. Anlatayım anlatayım. Mı acaba? Tamam tamam vurmayın anlatacağım. Ben, biliyorsunuz ki safım. Ben, bira içtiğimde daha da saflaşıyorum ve hatırladığım çoğu şey çok bulanık hatırlanıyor. Ama en net hatırladığım şeyse... Havada uçtuğum oluyor. Yani kanat manat yok. Kanepeye yayıldığımızda elimiz çenemizin altında olur ya. Hani yan dururuz. O pozisyonda oluyorum ve kendimi havada düz bir şekilde uçuyormuş gibi hissediyorum. Ama her içtiğimde en net hatırladığım şey.
O hikayeye gelirsek, o parti olduğunda ben ve Lautner çıkıyorduk. İnanmazsınız belki ama Swift ve Justin'de bir kaç gün denemişlerdi ama olmamıştı. Partide ayrılardı. Herneyse. Ev dolduğunda biz biralara abandık. Herkes Dems tarafından tokatlandı. Bir kaç kişi o yüzden gitti. Swift herkesi öpmeye başladı. Sonra Joe ben Spiderman'im diye haykırmaya başladı ve Demi'nin hayat kurtarma meselesi oldu. Nick donla dans etmeye başladı. Liam o kadar ağlıyordu ki Miley avizelerle olan işini bitirip Liam'la ilgilenmeye başladı. Harry kız gibi yürüdü falan filan. Sonra Justin yanıma geldi. "Hey Justin eğleniyor musun? Ben pek değil de." demiştim. Hayal meyal hatırlıyorum ama hatırlıyorum işte. "Uzun zamandır söylemek istiyordum bunu." demişti Juss. "Sende mi uçuyorsun yoksa?" demiştim bende ona. "Hayır. Seni seviyorum" deyip beni öpmeye başlamıştı. İlk öpücüğüm böyle gelmişti. Ama ben Lautner'la çıkıyordum ve Lautner sırf beni aldatmamak için içki içmemişti. Ve bilin bakalım Selena ne yaptı. Selena hanım, yani ben Justin'e karşılık vermiştim. Çünkü bunu sevmiştim. Çünkü Lautner'a hissetmediğim şeyler hissetmiştim. Sonra da öğrendim ki Lautnee ve Swift beni o gece aldatmış. Bende sorun olmadığını çünkü aslında Justin'e hislerim olduğunu öğrendiğimi söylemiştim.
Bu olayı, yani Justin'le o gece öpüştüğümüzü sadece ben, Justin ve Demi biliyoruz. Ne? Demi çok iyi bir sırdaş ve ona herşeyimi anlatırım. Hatta ona 5 ay gittiğimde yaptıklarımı, Miley'yle yaptıklarımızı bile anlattım. En ince detayına kadar.
"Selena, sana birşey söyleyeceğim." diye söze başlayan Justin beni düşüncelerimden ayırdı. Devam etmesi anlamında kafamı salladım. "Seni ilk öptüğümde, sana sarhoş olduğumu ve tüm kızların yüzünü hayali sevgilimin yüzü olarak gördüğümü söylemiştim ya" dedi. Evet anlamında başımı salladım. "Yalan söyledim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FORGET OUR LOVE ( JELENA ) -Düzenleniyor-
FanfictionJustin'e olan aşkı Selena'nın en büyük zaafıdır. Ancak Justin onu sürekli üzüyor. Bakalım bu iki aşık neler ile yüzleşmek zorunda kalacak...