Hayır yok manasında kafamı iki yana salladı ''o zaman bu akşam benimlesin'' yazdı kâğıda ben de cevap olarak ''gelmesem olmaz mı?'' Diye sordum kesinlikle kaçışın yok bakışı attı kâğıdı önüme siğru çekip ''ne zaman nerede buluşacağız'' yazdım o da cevaben ''okul çıkışı eve gider gitmez hazırlanmaya başla ben seni gelir alırım'' yazmıştı... okul nihayer son bulmuştu eve gittim kendimi odama atar atmaz bora aradı ''hazırlanmaya başlasan iyi olur'' dedi ve yüzüme kapattı nanyoya girip duş aldım saçlarımı kuruttum ve üzerime bir bir tulum giydim saçlarımın dalga dalga omuzlarıma dökülmesine izin verdim hafif bir makyaj yaptım hızlıca ayakkabılarımı giydim ve dışarı çıktım boranın gelmesi pek uzun sürmedi spor bir araba ile gelmişti hem de benim en sevdiğim araba türlerindendi hani şu üst kısmı kumaş gibi olanlar var ya işte onlardandı yol boyu fazla konuşmadık en sonunda bir yere gelmiştik geldiğimiz yerde tek biz var gibiydik çok güzel bir yerdi etraf papatyalarla karakindibağlarla doluydu teleferik ile tepeye çıkmaya başladık tepeye ulaştığımızda gördüğüm şeylere inanamadım pembe çiçekler açmış devasa bir ağaç ağacın bir dalında bir salıncak koşarak salıncağın yanına gittim borada ağır adımlarla yanıma geldi ''seni sallamamı ister misin?'' Dediğinge hayır demek istedim ama salıncakları çok severdim o yüzden heyecanla ''evet lütfen'' dedim ve salıncağa atladım bora beni sallarken bana bağzı sorular soruyordu ben de elimden geldiği kadar cevaplamaya çalışıyordum ''ben senin sorununu anladım masal sen erkeklerin yüzüne bakmakta güçlük çekiyorsun onun dışında çok rahat bir şekilde konuşabiliyorsun'' dediğinde hemen salıncaktan indim ''artık gidelim geç oldu annem merak eder'' dedim ve aşağıya inmeye başladık aşağıya indikten sonra bir anlığına başım döndü ve bir kenardan tutmak için hamle yaptım tutundum ama bileğimdeki mavi ve kırmızı bileklik cumburlop diye suya düştü o telaşla ''yaa offf bi bu eksikti'' dediğimde bora arkasını döndü ve ne olduğunu sordu ben de durumu açıkladım ''senin için bu bileklik ne çağrıştırıyor dediģinde'' kısık bir sesle ''bence seni ilgilendirmez'' dedim başını iki yana salladı ve ''hadi suya girelim de arıyalım'' dediğinde ''hayır asla olmazzz'' diye bağırdım ''neden peki'' dediğinde ''sudan korkuyorum'' dedim kısık bir sesle minik bir kahkaha attı ''bizim korkusuz masal sudan mı korkuyo?'' Dedi ve minik bir kahkaha daha attı ''evet korkuyorum ne var bunda çok mu eğlendin'' diye sordun ciddi bir tavırla ''yok canıımm'' dedi ve bilekliği aramaya başladı iki saat sonra sonunda bulmayı başardı ve sağ sağlim eve döndük akşam geç yattığım için sabah erken uyanamamisitım akşam hazırladığım kıyafetlerimi giyip evden telaşla çıktım okula vardığımda melis ve toprak beni sınıfın kapısının önünde bekliyorlardı daha sınıfa girmeden ikisi aynı anda ''mavi ve kırmızı sana ne çağrıştırıyor'' dediklerinde sinirle boraya baktım ''belki onlar biliyordur diye onlara sordum'' dediğinde yanına gidip ''ben dışında bir kişi daha biliyor'' dedim ''peki ya kimmiş o kişi''
