Sabah zor da olsa uyanmayı başardım her zaman yaptığım gibi bir süre etrafa mal mal baktıktan sonra kalkmaya karar verdim aynaya baktığımda sanki bir yaratık görmüşcesine irkildim ve hemen üzerimi giydim altıma lacivert bir pantalon üstüne ise beyaz bir gömlek giyerek gömleği pantalonun içine soktum dagılmış saçımı gelişi güzel düzleştirdikten sonra hafuf bir makyaj yapıp çantamı da aceleyle sırtıma takıp hemen evden çıktım yani çıkacaktım ki aklıma kahvaltı yapmadığım geldi babam doktor olduğu için kahvaltiya çok önem verirdi sabah benden önce evden çıktığı için kahvaltı yapıp yapmadığımı konturol etmek için binevi annemi görevlendirmişti ve babam evden kahvaltı yapmadan çıktığımı öğrenirde beni ortadan ikiye ayırırdı bu korkuyla eve girip zor da olsa kahvaltımı yaptım ve evden çıktım bu sabah rahat rahat okula gittiğim için mutluydum derken buğra pisliğinin okula yeni gelen kız ile dalga gectigini gördüm ve keyfim hemen kaçtı ağır adımlarla o tarafa doğru giderken buğra bana doğru dönerek ''oooo masal hanım da burdaymış'' demesi beni daha çok rahatsız etti ''kız ile neden ugrasiyorsun?'' Diye sorduğumda ''oyun oynuyorduk yeni arkadaşla'' siye cevap vedi ve benim keçilerimi kaçırdı ''dikkat et o oyunu başkalarıda sana karşı oynaya bilir'' dememle sinirle bana vuracaktı ki elini tutup ters çevirdim ve tırnaklarımı bileğine bastırdım acı içinde bağırdı ''kızdan özür dile seni salıyım'' dediğimde dişlerinin arasından ''özür'' diye seslendi buğrayı bıraktığımda acı ile bilegini ovuşturdu sıska bir çocuktu ama kötü ve acımasızdı evet erkeklerin yüzüne bakamıyordum utandığımda ise kıp kırmızı oluyordum ama bir erkeğin bir kadına şiddet uygulamasına kesinlikle karşıydım ve evet kareteye ve tekvandoya az da olsa ilgim vardı bildiğim birkaç savunma tekniği kendimi korumama yetiyordu sınıfa girdim bora sıraya oturmuş birşeyle ilgileniyordu yanına gidip çekinerek ''günaydın'' demeyi başardım bora bir anlık ne diyeceğini şaşırdı ve ''sana da günaydın da sen benimle konuşmazdın'' dediğinde çekinerek de olsa ''evet yavaş yavaş alışıyorum'' dedigimde boranın suratımda anlamsız bir gülümseme oluştu ardından melis ve toprak geldi ''kızım aşağıda ne yaşadın sen!'' Dediklerinde boranın gülümsemesi yavaşça düştü ''ne oldu ki aşağıda?'' Diye sordu olanları anlatırken bora ağzı açık bizi dinliyordu bu benim hoşuma gitmişti ''vaaayy masal hanım daha bizim yüzümüze bakmaya utanıyo bahçede buğrayı dövüyo'' dediğinde yüzümün kızardığını hissettim ve koşarak kızlar tuvaletine koştum tuvalet tamamen boştu yüzümü yıkayıp çıktım ve tekrar sınıfa döndüm sınıf dolmuştu bir anda sınıfa tanımadığım bir hoca girdi kendini tanıttı adı dilekmiş ve yeni edebiyat hocamızmış hca ders anlatırken bora bir kâğıda yazı yazmış benim önüme doğru yitmişti kâğıdı okumaya başladığım kâğıtta ''bu akşam bir planın var mı?'' Diye bir soru yazıyordu