''Söylemem'' dedim ve bu sözden sonra boraya baya baya alıştığımı farkettim artık çekinmeden konuşabiliyordum ama ne olursa olsun kan bağım olmadığı kişilerin gözüne bakamıyordum ''hadi ama ne olucakki'' dedi yalvarırcasına ''en yakın arkadaşlarıma bile söylemedim sana mı söylicem?'' Dedim ve hızlıca sıraya oturdum
hemen defter ve kitabımı çıkardım hocanın gelmesine daha çook vardı defterin en son sayfasını açarak birşeyler karalamaya başladım bir anada ''benim gitmem lağzım beş dakikaya kalmaz gelirim'' dediğinde serbestsin manasında kafamı salladım karaladığım resim umduğumdan daha güzel olmuştu resmi beğendiğim kenarına yarih atmaya karar verdim tarihe bakmak için telefonumu cebimden çıkardım ve taerihin 13/4/2018 olduğunu gördüm ve bir süre affalladım bu gün benim doğom günüm müydü? Şaşırmıştım ama pek umrumda değildi çünkü en son doğom günümü 7 yaşındayken kutlamıştım... bir anda dikkatimi dağıtan bir ses sınıfı doldurdu sınıfa gelen topraktı ve çok endişeli görünüyordu ''masal koş melise birşey oldu'' demesiyle korkuyla yerimden fırladım ''neee! Peki melis şimdi nerde'' diye bağırdım bağırarak ''kapalı basketbol sahasında'' dediğinde basketbol sahasına doğru koştum siddetli bir şekilde kapıyı açtım kapıyı açmamla şok olmam bir oldu etraf mükkemmel şekilde süslenmiş ve boranın elinde büyük çikolatalı bir pasta vardı bana doğtu yaklaşarak ''iyi ki doğdun masal'' dedi ve pastayı kenara bıraktı ve eline kusursuz şekilde paketlenmiş bir hediye aldı ve bana doğru uzattı hediyeyi umursamayıp kendimi sevinçle boranın kollarına attım bora şaşkınlıkla ''masal sen ... bana sarıldın'' dediğinde kendimi yavasca geriye doğru attım yanaklarımın yandığını hissettiğimde boraya çaktırmamak için koşarak melise sarıldım kendimi daha fazla tutamayarak mutluluktan ağlamaya başlamıştım doğamgünümü kutladıktan sonra etrafı toplayıp sınıfa çıkacaktık ki bora merti melisi toprağı ve beni durdurarak hepimizi kenara çekti ''yarın lunaparka gidelim mi?'' Dediğinde melis,toprak ve ben heyecanla olur gidelim diye bağırdık bora hafif bir gülümsemeyle bana baktığında sesimi kesyim ve merte dönerek ''sen ne dersin mert'' dedim
-mert de menim öteki kuzenim-
mert ''bana uyar'' dediğinde lunaparka gitmek için sözleştik dördümüz son son üç derse girmeyip evlerimize dağıldık heycanla odama çıktım ve yarın ne giyeceğime baktım altıma şeker pembesi bir mini etek ve üstüme de gri sıfır kollu bir tişört giymeye karar verdim onları bir kenara ayırdıktan sonra hava durumuna baktın hava gayet sıcak görünüyordu telefonu bir kenera atıp yatağıma yayıldım yavanımla bakışarak hayal kurmaya dalmışım sabahki süpriz doğum günü düşünşündükçe zaman zaman gözlerin doldu zaman zaman da kahkaha atmaktan kendimi alamadım yorulduğumu hissetiğimde uyumaya karar verdim yumuşacık battaniyemin altına girerek rahat bir uyku çekmeye başladım