BORA'DAN

8 4 0
                                    

Masal bayılmıştı hemen onu belinden kavrayıp kucağıma aldım ve hiç beklemeden arabaya bindirdim ambulansın arkasına takılmıştık ve doğrudan hastaneye gidiyorduk yolda hem araba kullanmaya çalışıyordum hem de masalı uyandırmaya bu ikisiniaynı anda yapmaya çalışırken bir yandanda dolmuş gözlerimi siliyordum korkuyordum hem de çok korkuyordum masalın annesi ve babasına bir şey olursa masal ne yapardı bunları düşünürken hastaneye varmış olduğumuzu fark ettim hemen masalı kucağıma alıp hasneye doğru koştum zar zor da olsa masalı uyandırdım ayakta durmakta güçlük çekiyordu onu yavaşça oturakların oraya oturttum masal hiç iyi görünmüyordu suratı bembeyaz olmuş , gözleri kan çanağı olmuş ve şismişti ve masal hâlâ ağlıyordu durmadan hatta nefes dahi almadan ağlıyordu onun gözünden düşen damlalar adeta yüreğime bir hançer gibi saplanıyordu her gözyaşı benim kemiklerimi kırıyordu akşam olmuştu ve hala masal yemek yememişti su dahi içmemişti güçlükle onu dışarı çıkardım ama o hâlâ söyleniyordu ''ya bora dışarı çıkmayalım ne olur ben yokken ya birşey olursa''  ''masal annene ve babana hiçbir şey olmayacak merak etme'' diyerek onu teselli etmeye başladım masal aniden bana sarıldı agliyordu hem de hıçkıra hıçkıra ''sakin ol masal her şey geçecek ve eski günlere geri döneceksin'' dedim ve onu yemekhaneye kadar sürükledim zar zor yemek yedirip tekrar hastaneye döndük hastanenin önündeki banklardan birine oturduk masalı dizlerime yatırdım çok geçmeden uyuya kaldı sabah olduğunda annesinin ve babasının ameliyatı bitmisti malesef babası hayatını kaybetmişti çenesinden içeri giren kalın dal beynine ulaşmış ne yazıkki annesi bitkisel hayata bağlanmış ama masal bunun için bile şükrediyordu annesi üç gün boyunca hastanede kaldı sonra taburcu olup eve geldi masal hâlâ ağlıyordu bilekliğine bakarak durmadan ağlıyordu demek ki o mavi ve kırmızı bilekliği ona babası hediye etmişti ben de bundan sonra masalı sevip koruyacağıma yemin etmiştim evet onu eviyordum zaten masal bunu biliyor olmalı konuşma ve yavırlarımdan belliydi -yani o kadarda salak olaz değil mi ?- masalın babası öleli tam beş gün oluyordu bu beş gün boyunca hep masalın yanındaydım gündüzleri ne kadar ağlıyorsa artık geceleri ateşi çıkıyordu masalla ilgilenmekten beş gün boyunca doğru düzgün uyuyamadım ama durumumdan memnundum çünkü masalın yanınsaydım onun ağlaması hastalanması ne kadar canımı yaksada onun iyi olduğunu görmek beni mutlu ediyordu onu seviyordum onu sevdiğim süre boyuncada onu tehlikelerden koruyacaktım o beni sevmesede ben onu ölümüne sevmeye hazırdım ben uzaklara dalmış bunları düşünürken elimde masalın bilekliği vardı bir anda alt kattan masalın çığlığıyla sıçrayıp ayağa kalktım koşarak aşağıya indim ve gördüğüm manzara ile şok gecirdim

Mavi & KırmızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin