BÖLÜM-4

164 12 0
                                    

“Ah yandım dikkat etsene ya” erkek sesiydi ve bu ses tanıdık geliyordu. Bir dakika üstüne mi demiştim ben üstüne değil kahveyi tam olarak çocuğun bir taraflarına dökmüştüm. Bunu fark edince çocuğun yüzüne bakmaya utanmıştım. Arkadaşları ise gülüyorlardı sadece. Ne yapmam gerekiyordu şimdi ya

“Ben şeyy çok özür dilerim gerçekten çok pardon” 

“Seninki gitti yazık çocuk falan unut sen” gülerek başka bir ses söylemişti bunu bense hala kafamı kaldıramıyordum

“Gözlerini bir taraflarımdan çek artık sizde yeter gülmeyi kesin” kafamı birden kaldırdım sabahki çocuktu bu. Ben onu bir daha görmemeyi düşünüyordum ama şansa bak ki aynı okuldayız.

“Yine mi sen ya” diye çıkışta bulundum.

“Yine mi ne ya dikkatsiz olan sensin”

“Sabahta şimdide sen çarptın senin yüzünden oldu”

“Sende dikkat etseydin o zaman”

“Seninle tartışamayacağım bay ego yığını tamam suç bende yeter ki karşıma bir daha çıkma”

“Poyraz” (Poyraz beyimiz multimedia da var :D)

“Ne?”

“Adım Poyraz bay ego yığını falan değil yani”

“Adını soran olmadı da pantolonun mahvoldu benim yüzümden dökülmüş madem malesef ki sana  pantolon borcum var yenisini alır bir ara sana veririm ya da bir şekilde yollarım karşılaşmasak daha iyi bulurum illaki seni merak etme” diyip gitmeye kalkıştım ama kolumdan tutup kendine çekti ve kulağıma

“Borcunu farklı şekilde ödemeye ne dersin güzelim” sırıtmaya başlamıştı yine. Bunu duymamla beraber çok sinirlenmiştim pis sapık. O an kendimi tutamayıp tokat atmıştım ona herkesten sesler yükselmeye başlamıştı kendiside şaşırmış olmalı, kolumu bıraktığı gibi Güneş’in yanına gittim.

“Kahveler?”

“Başka yerde içelim”

“Sana noldu neyin var?”

“Birazdan lütfen”

Koşturarak oradan uzaklaşmıştım resmen başka ne yapabilirdim ki orda.

“Bana gitsek daha iyi olur hatta Leyla teyzeyi arayalım bu akşam bende kal”

“Olur tabi ama ne olduğunu tek tek anlatacaksın.”

Eve gider gitmez Güneş’e olanları anlatmıştım kurtuluşum yoktu zaten. Bütün gece Güneş’le takılmıştık. Aslında iyi de olmuştu uzun zamandır yalnız kalmamıştık. Gece yatağıma yatınca istemsizce Poyraz’ı düşünmeye başladım. Adını öğrenmem iyi mi olmuştu kötü mü bilmiyorum ama ona karşı bir gariptim. Değişik şeyler hissediyordum aslında daha önce hiç hissetmediğim şeyler. Aşk değildir herhalde aşk böyle bir şey olamaz. Şuana kadar hiç aşık olmadım aslında ben hep erkeklerden nefret ettim babamın bana yaptıklarından sonra nasıl güvenebilirdim ki zaten.

Düşünürken uyuyakalmıştım son birkaç senedir hep başıma gelen bir şeydi bu gerçi yorucu bir gündü benim için zaten. Erken kalkmıştım yine. Güneş’e baktığımda o hala uyuyordu. Uyandırmakta istemiyordum bugün öğleden sonra dersimiz vardı. Evde kalırsam gürültü yapma olasılığım vardı o yüzden en iyisi yürüyüşe çıkmaktı sanırım.

Uzun bir süre yürüdükten sonra yorulmuştum. Daha eve de yürüyecektim yeterdi bu kadar giderken fırından sıcak ekmek almıştım. Evin önünde bir araba duruyordu. Ben evden çıkarken bu araba yoktu eminim neyse banane gerçi komşulardan birine gelmiştir. Arabanın içine hiç bakmadan kapıya doğru gittim.

“Lina konuşmamız lazım merak etme uzun sürmeyecek”

AŞKA YEMİNLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin