AŞKA YEMİNLİ

BÖLÜM-11

Yarı uyur yarı uyanıktım yanımda Poyraz vardı. Yanıma uzanmış saçımla oynayıp beni izliyordu ve bir süre sonra

‘Sakın bana aşık olmaya kalkma güzel kız başka birini daha incitemem özür dilerim ama yapma bunu dikkat et uzak dur benden ben yapamıyorum ama sen dene’ ve öpmüştü.

Gözlerimi birden açtım. Kendi odamdaydım yani rüyaydı. Gerçek olmasını isteyeceğim bir rüya ama her şey gerçek gibiydi o öpüşü özellikle, söyledikleri, odanın durumu dün gece olduğu gibiydi. Acaba dün gece olan bir şey miydi hatırlamıyorum düşünüyorum ama yok. Aklıma ister istemez dün gece ile ilgili Poyraz’ın bana anlatmadığı bir şeyler olabilir mi diye gelmişti. İlk gördüğüm yerde onunla konuşmam gerekiyordu.

Tekrar uykuya dalmak için uzun çabalar sarf etsem de başaramamıştım uyuyamıyordum hala o öpücüğün etkisi altındaydım.

Saatlerce yatakta dönüp durduktan sonra en sonunda kalkıp duş aldım. Dolabın karşına geçip ne giyeceğime karar vermeye çalıştım. En sevmediğim kısım işte bu. En son olarak açık sarı ve yeşil arasında bir tonlarda pantolon gri bol bir tişört gri çanta ve ayakkabı da karar kıldım. Hava kapalı olduğu için yanıma gri ceketimi alacaktım. Pantolonumun renginde aksesuar seçtikten sonra saçlarımı kurutup hafif maşa yaptıktan sonra at kuyruğu yaptım. Sıra makyaja gelmişti hafif bir makyajdan sonra hazırdım (multimedia da kıyafetler var :D).

Aşağı indiğimde uyuşuk arkadaşımın hala uyuduğunu fark ettim. Onu uyandırdıktan sonra mutfağa geçip kahvaltı hazırladım klasik şeyler her zaman ki gibi.

Okulda bütün gün gözlerim Poyraz’ı aramıştı arkadaş grubunu görmüştüm ama o yoktu. Eve giderken ani bir kararla Poyraz’a gitmeye karar verdim. Onu evde bulabileceğime emindim gitmekten de çekinmiyordum o da gelmişti sonuçta. Hem gerçeği söylemek gerekirse konuşmak bahaneydi onu çok özlemiştim.

POYRAZ

Dakikalardır kapı çalıyor. Bense bu saate rağmen yataktan çıkmadım halim yoktu zaten bütün gece içtikten sonra böyle olması normaldi tabi. Kapıdaki kişinin gitmeyeceğine anlayınca sürüklenerek yataktan kalktım. Kapıyı açtığımda büyük şaşkınlık içindeydim. Lina buradaydı uyku sersemliğinden hayal görüyorum diye düşündüm ilk gözlerimi ovuşturup tekrar baktığımda hala buradaydı. Hayal değilmiş yani.

‘Böyle bakmaya devam edecek misin’ diyip gülmüştü ah gülüşü çok güzeldi bunu bir kez daha görmek için her şeyimi verirdim doğrusu.

‘Heey’ diye seslenip elini yüzümün önünde oynatmaya başladı kendimi toparlayıp

‘Şey…. Pardon ya ben şaşırdım yani ne diyorum ben ya uyku sersemiyim kusura bakma yeni kalktım da’

‘Belli oluyor sanırım içeri davet etmeyeceksin’

‘Aslında… geç tabi ben bi üstümü değiştirip geleyim hem yüzümü de yıkar ayılırım’

Fazla saçmalamıştım ilk içeri davet etmeyi düşünmedim ama karşı koyamadım ona kaba olmak istedim sözde ondan uzak duracaktım sonucunda onu üzeceğime bilmeme rağmen yapamıyordum. Kaptırmıştım bir kere kendimi …

LİNA

Onu fazla şaşırtmıştım normaldi tabi en son evimden kovmuştum. Dengesiz davrandığımın farkındayım ama o da öyleydi. Şuan üstünü değiştirmeye gitti uyku sersemi çok daha tatlıydı. Ona karşı içimde bir şeyler vardı belki aşk belki hoşlanma zamanla görücem.

İçerisi aşırı derecede alkol kokuyordu sehpanın üstündekilerden bütün gece içtiğini gayet iyi anlamıştım. Onu bu kadar içmeye iten şey neydi acaba. Kalkıp camı açmaya karar vermiştim bu kokuya daha fazla katlanamayacaktım.

‘İçerisi baya kötü kokuyormuş ve fazla dağınık kusura bakma’

‘Önemli değil habersiz geldim zaten fazla kalmayacağım’

‘İstediğin kadar kalabilirsin’

‘Fazla içmişsin belli’

‘Biraz öyle oldu’

‘Neden kafa dağıtmaya neden ihtiyaç duydun’

‘Ne o benimle dertleşmeyen biri şimdi karşıma geçmiş neden bu kadar içtin diyor sence söyler miyim bunu’ diyip gülmeye başlamıştı. Haklıydı tabi ne diyebilirdim ki tek kaçış yolu konuyu değiştirmekti.

‘aslında ben sana bir şey sormaya gelmiştim bana doğruyu söyleyeceğine söz ver ama ilk’

‘Hmm zor bir soru olacak sanırım’

‘Bence hayır neyse söz verir misin’

‘Tamam söz’

‘Geçen geceyle ilgili bana anlatmadığın bir şey var mı mesela’ diyip susmuştum devamını getirememiştim.

‘Nerden çıktı bu şimdi’

‘Var mı yok mu söylesene’ uzun bir süre bekledikten sonra

‘Yok ama neden sordun’

‘Sadece merak’

‘Bana neler olduğunu anlat neden bunu sorduğunu sana neden içtiğimi söyliyim ne dersin’

‘Düşünmem gerek’

‘İstediğin kadar düşün zamanım var bende sana içecek bir şeyler getireyim’

Güzel bir teklifti söylesem kaybedeceğim bir şey olmayacaktı onun hakkında bir şeyler öğrenecektim. Kabul edeceğim belli bir şeydi ama onun yanında zaman geçirmek için düşünmem gerektiğini söyledim. Fazla mı oluyordum ben ya kendimi durdurmam gerekiyordu.

POYRAZ

Yalan söylemiştim. Bir şeyler hatırladı kesin buraya kadar gelip durup dururken bunu sormazdı. Kendimi tehlikeye atmıştım biraz ama umrumda değildi. İçecek bir şeyler koyduktan sonra yanına döndüm.

‘Ee karar verdin Bayan Demiray’

‘Soyadımla hitap etmezsen sevinirim’ sinirlenmişti fazlasıyla ama neden. Bu şekilde hitap edilmeyi neden sevmiyordu acaba bunların hepsini öğrenmem gerekiyordu ama nasıl olacaktı bu

‘Tabi nasıl istersen bak ne diycem şu teklifi biraz daha açmaya ne dersin bunu bi oyuna çevirelim’

‘Nasıl bir oyun olacak o?’

‘Birbirimize sırayla sorular sorucaz illaki cevaplamak istemediğin sorular olacaktır, cevaplamak istemediğin her soruda üstündeki bir şey çıkaracaksın takılar hariç ama kabul mu?’