Medyada MFÖ tam ortasındayım adlı parça var.
Keyifli okumalar🙂
Yine buradayım işte.
On yıl önce yekta amcamın o olaydan sonra getirdiği evde...
Karşımda kiremit renginde, kocaman, iki katlı, etrafı duvarlarla çevrili üstünde tel örgüsü olan içimi ısıtan bir malikane duruyordu.
Yavaş yavaş yürümeye başladım etrafımda ki yeşil yere, renk cümbüşü çiçeklere bakarak uzun düz bir şekilde yürüyüp kapıya kadar geldim ,son kez arkama dönüp bu göz kamaştıran bahçeye bakıp kapıyı açtım, içeriye girdim.
Aynı otoriter sesle " mesut sen gidebilirsin , jay bey size açıklamayı yapar"
" peki efendim" deyip dışarı çıktı.
Bir kaç adım attım herşey aynıydı hiç birşey değişmemişti.
Çocuklara yorulduğumu , yukarı çıkıp uyuyacağımı söyledim .
Onlarda evi inceleyeceklerini söyleyip aşağıda kaldılar . Hızla odaya yöneldim,evi biz gelmeden temizlettiğim için kendimi yatağa attım , gerisi bir uykuydu.
**************
Geleli bir hafta olmuştu. Bu bir hafta da çocukları kırmayıp gezmeye ayırmıştık.
Sayılı gün çabuk geçiyor lafını kim neden kullanmış ki ? Geleli bir hafta geçmesine rağmen bana bir ömür geldi.
Artık harakete geçmek istiyordum. Her geçen gün nefretim büyüyordu , aldığım her nefese lanet ediyorum ailemin intikamını da almadan asla mutlu olamazdım. Bu onlara ihanet olurdu.
Yine daldım eski günlere...
Ailemin katillerini bulmam zor olmuştu.
Zaten poliste dosyayı kapatmıştı.
Civardaki kamera kayıtlarına , mobese kayıtlarına bakmıştık, ama o güne ait hiç bir görüntü yoktu. Tek bir ipucu bile bırakmamışlardı şerefsizler.2 YIL ÖNCE
Artık birşeyler yapmam lazımdı gördüğüm kabuslar artırmıştı ailemin yardım çığlıkları beynimi ele geçirmişti .
Dayanamayıp yekta amcama gittim
"Amca benim Tükiye' ye gitmem lazım artık birşeyler bulmak istiyorum. Yeterince büyüdüm ve kendimi geliştirdim artık nefes almak istiyorum ben "
Sinirlenmiştim
" efsa sakin ol lütfen! Tamam oraya göndereceğim seni . bu yükten kurtulmak istediğini biliyorum kızım, ama kendine dikkat et"
" teşekkür ederim amca yarın hemen gitmek istiyorum sen işlemleri halleder misin bende gidip hazırlanayım"
" Türkiye ' ye tek başına gitmeme izin veremem kızım"
" Amca lütfen ben kendimi koruyabilirim eski güçsüz efsa yok artık"
" tamam küçük hanım onada tamam .
Söz ver beni arayacaksın sürekli"
" tamam amca" diyip yanağına bir öpücük bırakıp odama doğru yöneldim.
****************
Uçak hava alanına iniş yaptı, hızlı bir şekilde çıkış kapısına yöneldim.
Biraz bekledim ve bir taksiyi durdurdum .
Taksiciye bir otelin ismini verdim.
İlk önce yerleşmem gerekti evimizde kalmaya gücüm yoktu .
Bir saatin sonunda geldik , adama parayı verip indim.
Otele girip anahtarı alıp odama çıktım.
Kendimi yatağa attım bir kaç saat kestirdim.
Uyandığımda sabah olmuştu hemen banyoya ilerleyip rutin işlerimi halledip, cantamı alıp odadan çıktım.
Adama anahtarı teslim edip kendimi dışarı attım.
İlk önce yemek yemek için bir kafeye girdim kahvaltı söyledim kendime biraz birşeyler yedim ve hesabı ödeyip oradan ayrıldım.
Taksiye binip evimizin adresini verdim .
Trafik olduğundan biraz geç geldik sonunda taksi durduğunda parayı verip indim.
Ne kadar ayaklarım geri geri gitsede mecburdum.
O evden ailemle çıkmıştım şimdi ise tek
Başımaydım. Evin duvarlarının bazı yerleri dökülmüştü. Yerlerde ki otlar büyümüş eski harabe evleri andırıyordu.
Artık on yaşında ki kız değil on sekiz yaşında bir kız olarak gelmiştim buraya .
Anahtarları çıkarıp eve girdim.
Artık zorlanmıyordum, yılların biriktiği nefret, kin öfke bedenimi esir almıştı , ailmele birlikte diğer duygularımda ölmüştü.
Her yer toz içerisindeydi.
Tüm odalara baktım ama kaydadeğer hiç birşey yoktu.
Evden çıkıp bir taksiyi durdurdum babamın Ataşehirde ki şirketine gitmesini söyledim.
Geldiğimizde parayı verip indim.
Hızlı adımlarla içeri girdim.
Burası bize kalmıştı ben almanya' ya dönünce burayı, çok güvendiğimiz ,aile dostumuz olan mehmet amcaya emanet ettik.
Sık sık telefonlarşız onunla buraya geldiğimden haberi olduğunu için sekretere yönelip nerede olduğunu sordum beni onun odasına yönledirdi.
Kapısı tıklatım içeri girdim.
" mehmet amca :dedim yüzüme pekte güzel olmayan bir gülüşle.
" ooo kimler gelmiş , nerelerdeydin sen efsa hanım . Gel otur şöyle hoş geldin kızım"
Elini öpüp sıkıca sarıldım ona
" biliyorsun mehmet amca almanya' dayım küçük bir işim vardı seni de görmek istedim üç gün sonra döneceğim zaten"
" biliyorum evladım. Bugün bizdesin hiç bir yere bırakmam seni haberin olsun . Selda teyzeni de görürsün. Kuzeyde var yeni döndü amerikadan beraber vakit geçirirsiniz"
" Amca ben size rahatsızlık vermeyeyim"
" o nasıl söz öyle kızım sende benim evladımsın. Başımın üstünde yerin var .itiraz yok geliyorsun.
" peki amca . Ben bir babamın odasına çıkmak istiyorum."
" tabii kızım sen bak bende işlerimi halledip çıkarız beraber"
Odadan çıkıp en son kata asansörle çıktım.
Yavaş yavaş yürüdüm .
Etrafımda ki insanlar bana bakmaya başladı aralarında fısır konuşuyorlardı.
Ne dediklerini umursamadan yanlarında geçip babamın odasına yöneldim.
Kapıyı yavaşça açıp içeri girdim.
Kahve ve beyaz tonlarının hakim olduğu odayı süzmeyi bırakıp etrafa bakmaya başladım.
Yavaşça parmağımı masanın üstünde ki tozda gezdirdim. Masaya oturup çekmeleri karıştırmaya başladım.
Bir çok gereksiz kağıtlar vardı. Diğer çekmeceye eğildim , küçük siyah bir kutu çıktı içini açtım küçük bir anahtar vardı içinde . Neyin anahtarı diye düşünmeye başlamıştım. Karşıya odaklandım dolabın hemen köşesinde ki kasa gibi birşey dikkatmi çekti . Hızlı adımlarla oraya ulaşıp yere eğildim. Ağır olan dolabı sağa tarafa ittim .Tam da tahmin ettiğim gibi bir kasa vardı. Daha önce hiç dikkat etmemiştim , zaten toplansan on kere anca girmişimdir buraya.
Anahtarı alıp kasanın kilidini açtım.
Içinde biraz para bir kaç dosya çıktı. Hepsini alıp çantama attım müsait olduğum bir zaman açıp okuyacaktım .
Herşeyi eski haline getirip odadan çıkıp mehmet amcanın odasına girdim .
Beni çok bekletmeden onların evine yola çıktık.
Eve geldiğimizde selda teyze bizi kapıda karşıladı.
" oyy güzel kızım benim çok özledim seni " diyip sıkıca sarıldı bana.
" bende seni çok özledim selda yengem "
" hadi geçin içeriye"
İçeriye girdik beyaz ve kahve tonlarında büyük , ferah bir solon insanın içini ısıtıyordu adeta.
Biraz sohbet edip yemeğe geçtik.
Yemekte eskileri yaad ettik.
Kuzeyin bir işi çıktığı için gelemedi , arkadaşında kalacakmış.
Güzel uzun bir sohbetin ardından iyi geceler dileklerimi iletip bana verilen odaya girdim.
O kadar yorulmuştum ki kendimi hemen uykunun kollarına bıraktım.
Erkenden kalktım dün öğrendiğim banyoya girip işlerimi halledip çıktım.
Selda yengem kahvaltıyı hazırlarmış.
" Günaydın kızım geç otur çayın soğumasın. Rahat uyuyabildin mi bakim :
" Günaydın selda yenge. Uyudum yengem her şey için teşekkür ederim"
" o nasıl laf çocuğum başımızın üstünde yerin var . Hadi birşeyler ye incecik kalmassın zaten"
Lafına tebessüm ettim.
" yerim selda yengem . Mehmet amcam nerede ?"
" O erkenden çıktı kızım."
Anladım derecesinde kafamı salladım. kahvaltıyı bitirip masayı toplamaya yardım ettim.
Çantamı aldım selda yengeyle vedalaştım.
Otele gelip odama çıktım.
Hemen dün babamın kasasında olan kağıtları çıkardım, birde siyah kapaklı bir defter buldum dün koyarken fark etmemiştim.
İlk önce kağıtları kontrol ettim ama işe yarar birşeyler çıkmadı.
Hemen siyah kapaklı defteri elime aldım.
İlk sayfayı açtım ve okumaya başladım.
Sayfayı okuduğumda donup kaldım.
Kelimeler fısıltı şeklinde ağızımdan çıktı.
" Baba kimdin sen?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRDAP
AcciónAksiyon, gizem ve romantizm arıyorsan benimle birlikte bu yolculuğa katılmak ister misin ? O zaman tek yapman gereken hikayeyi kütüphaneye eklemen ☺😉 **** Ben Esfa çetindemir nam-ı diğer girdap. Nasıl bu hale geldim nasıl bir canavara dönüştüm bil...