"Buğlem hadi daha ne kadar uyuyacaksın?" Diye odaya girdi Poyraz.
"Ya git başımdan uykum var."
"Buğlem delirtme beni kalk lan!"
"Of abi of."
"Oflama abiye. Kahvaltı için bekliyoruz çabuk hazırlan."
"Tamam. Çık istersen." Dedim. Ve banyoya yöneldim. Yüzümü yıkadım. Bugün beden vardı ama bu tamamen aklımdan çıkmıştı okul formamı giymek için dolabımı açtım.
Off, hayır. Bunu bu hale kim getirdi!
"Kuzey!" Diye bağırmamla merdivenlerden kahkaha sesleri geldi.
"Abi!" Diye bağırdığımda bütün evin odamda olduğunu gördüm.
"Noldu güzelim neden bağırıyosun sabah sabah?" Dedi kızgın bir şekilde.
"Abi ya formamın haline bakar mısın? Şu Kuzey malının yaptığına bak!" Dedim ve Kuzey'i gösterdim.
"Kuzey değil abi diceksin bana. Ben senden 1 yaş büyüğüm." Diye çemkirdi Kuzey ve sonra Poyraz kafasına bir şaplak geçirdi.
"Ne yaptın lan kızın formasına?" Diye bağırdı Berk abim, Kuzey'e.
"Ne yapıyım abi. Etekten bi tarafları görünüyodu. Okuldaki herkes bizimkine bakıyo dövünce kızıyosun bende eteğini kestim."
"Ya abi ne giycem ben?" Dedim ağlamaklı bir sesle.
"Bugünlük eşofman giysen olur mu güzelim? Çıkışta gideriz yeni forma alırız."
"Aynen la, hem senin bugün bedenin var." Diye ortaya atladı Poyraz.
"Tamam. Ama öcünü çok pis alıcam sizden." Dedim ve abilerimi odamdan kovdum. Altıma siyah nike taytımı ve üstüme kısa beyaz tişörtümü giydim. Üstüme siyah sweatımı aldım ve ayaklarıma beyaz Converse'lerimi geçirdim. Kahvaltı için aşağı indiğimde Kuzey'e pis bir bakış attım. O sırada Poyraz söze girdi.
"Buğlem eşofman dedik kardeşim eşofman."
"Sana ne ya?"
"Git değiştir üstünü delirtme beni."
"Ya abi şuna bişey söyler misin?" Dedim ağlamaklı bir sesle.
"Karışmayın lan kızın kıyafetine." Canım abim her şartta arkamda.
"Abi okulda görsen bütün erkekler buna bakıyo. Birine dalmamak için zor tutuyorum kendimi." Diye söze atladı Kuzey.
"Sen neden karışıyosun. Hem ona bakılırsa bunlarında çevresinde erkekten çok kız var."
"Çocuklaşmayın. Yemeğinizi yiyin sonra okula." Diye emretti abim ve hepimiz yemeğimizi anında yedik. Evden çıktığımızda. Abim ikizlere baktı.
"Kuzey'in arabasıyla gidin bugün. Buğlem, o Emir piçinden uzak dur sende."
"Off abi tamam."
"Hadi atlayın. Akşam da ofise gelin. Geç kalmayın." Dedi ve kendi arabasına binip gözden kayboldu. Bizde arabaya bindiğimizde. Kuzey deli gibi gaza bastı.
"Yavaş git lan piç. Arkada kız var."
"Ha unuttum ben onu. Ay sen korktun mu küçük prenses?" Dedi dalga geçer bir sesle ve arabayı yavaşlattı.
"Şarkı açsana sıkıldım ben." Dedim elimdeki telefonu kapatarak. Şarkıyı açtı ama yabancı olduğu için sadece dinledim.
"Buğlem bak erkek istemiyorum yanında anlaştık mı fıstığım?"
"Tamam Poyraz."
"Tenefüste de biz yanına gelicez spor salonunda bekle bizi."
"Ya artık çocuk değilim. Abartıyosunuz."
"Abartırım ben sus. Hem o göbek neden açık?" Aha işte şimdi şıçtığımın resmidir diye geçirdim içimden ki okula vardık.
Off, lanet olsun, Emir bana doğru geliyordu.
"Buğlem bu piç neden sana bakarak buraya geliyor sevgili kardeşim!" Diye dişlerinin arasından konuştu Poyraz.
"Ne biliyim ben be ruh hastası işte."
"Dikkat et." Dedi Kuzey. Ve yanağıma sulu bir öpücük kondurdu.
"Pisliksin."
"Teşekkürler de sen yine yüzüne bişeyler mi sürdün. İğrenç bir tadı var."
"İğrençleşme Kuzey." Dedi Poyraz.
"Hadi görüşürüz Buğlem. Dediklerimi unutma erkek yok. Tenefüste bekle bizi." Dedi Poyraz ve yanağıma bir öpücük kondurup sınıflarına çıktılar. Bende o sırada Esin'i beklemeye başladım. Yaklaşık 5 dakika sonra Esin geldi ve konuşarak spor salonuna ilerledik.
"Günaydın Pandam." Dedi bana sarılırken. Esin çocukluktan beri bana 'pandam' diye hitap ederdi.
"Günaydın Kebeleğim." Diye karşılık verdim. Esin küçükken kelebeğe 'kebelek' derdi ve bende ona bu şekilde hitap ederdim.
"Poyraz nerde?" Diye sordu.
"Hiç vazgeçmiceksin değil mi?"
"Ya öyle deme o maviş gözlerine ölüyorum."
"Of Esin. O faydasızdan ümitlenme."
"Şşş faydasız deme lazım olur."
"Esin!" Dedim uyarıcı bir tonla. Daha sonra spor salonuna girdik. Esin ve ben okulun voleybol takımındaydık ve top alıp oynamaya başladık. Kabul bazen çocuklaşabiliyoruz. Ben topu atarken göbeğim biraz daha açılıyordu. Ama bundan fazla rahatsız olmuyordum. Bir ders boyunca top oynamaya devam ettik. Zilin çaldığını duymamıştık bile. O sırada birisinin sweatımın fermuarını çekmeye çalıştığıno fark ettim ve topa vurmayı bıraktım.
"Ne yapıyosun Poyraz? "
"İki saattir millet orana burana bakıyor. Delirtcek misin kızım sen beni." Konuyu değiştirmem gerekiyordu yoksa Poyraz kavga edecekti.
"Kuzey nerde?" Dedim. O sırada Esin'in yanıma geldiğini gördüm.
"Naber Poyraz?"
"İyi güzelim sen?" Dedi. Poyraz, Esin'i kardeşi olarak görüyordu.
"Bi soru sordum Poyraz. Kuzey nerde? "
"Kantine gitti. İçecek birşeyler alacak."
"Bizde gidelim. Ben ona güvenmiyorum içine tükürür o." Dedim çocuk gibi. Ve sonra Kantine yürümeye başladım. Aynı zamanda sweatımın önünü açtım.
"Kapat şunu Buğlem."
"Hayır karışamazsın bana sen."
"Öyle bi karışırım ki."dedi tehdit edercesine. Mavi gözlerinden alev çıkıyordu adeta.
"Kuzey!" Diye bağırıp yanına koştum. Beni bu durumdan sadece Kuzey kurtarabilirdi şuanda. Yanına vardığımda sıkıca boynuna sarıldım ve dişlerimin arasından konuştum.
"Kurtar beni, kıyafetime taktı." Dedim. Kuzey benden ayrıldı ve göz kırptı. Beni her ne kadar delirtse de beni Poyraz'dan ve Berk Abimden hep Kuzey kurtarırdı.
"Poyraz ne içersin?" Dedi düz bir sesle Kuzey.
"Soğuk su." Diye mırıldandım ve Kuzey büyük bir kahkaha attı.
"Kahve al bana."dedi Poyraz ve kulağıma eğilip devam etti.
"Seninle sonra görüşeceğiz küçük hanım. Kurtulacağını sanma." Dedi ve yüzümü astım. O sırada Kuzey kolunu boynuma doladı ve saçıma bir öpücük kondurdu.
"Sana ne alıyım, sıcak çikolata?" Dedi soru sorarcasına. Yanağına uzanıp bir öpücük kondurdum ve onaylarcasına başımı salladım.
"Poyraz sende Esin'e bişey al." Dedim Esin'e bakarak.
"Ne içersin Kuzey'e söyle alsın sana abicim. " dedı Esin'e bakarak.
"Farketmez size uyarım ben." Dedi. O sırada Poyraz da kolunu Esin'in omzuna attı. Esin gülmemek için kendini öyle bir kasıyordu ki dokunsam patlayacakmış gibi duruyordu.Kuzey istediklerimizi alınca bahçeye çıktık.
"Şimdi sizin dersiniz de beden değil mi?" Dedim Kuzey'e.
"Evet. Seni izleyeceğiz." Dedi alaycı bir tavırla. Biz konuşurken 9. Sınıflardan olduğunu düşündüğüm bir çocuk koluma çarptı ve sıcak çikolatam üstüme döküldü.
"Ahh! Yandım!" Diye bağırmamla Poyraz bana döndü.
"Abicim iyi misin? Hangi lavuk yaptı lan bunu!" Diye bağırdı birden. Kuzey ve Poyraz okulun popülerleriydi ve bu sene bende popüler oldum. Canım abilerim. Neyse şimdi bunları düşünemem çünkü elim, göbeğim ve bacaklarım yanıyor!
"Abi yandım ya."
"Al işte sana değiştir dedi Poyraz." Dedi alaycı bir sesle Kuzey.
"Dalga geçme lan. Bu çok sıcaktı yanık izi falan olmaz inşallah." Dedi Poyraz ve gözlerim irileşti.
"Poyraz bişey yap ya valla ben böyle insan içine çıkamam. Canım göbeğim, canım bacaklarım." Diye mızmızlanmaya başladım. O sırada Kuzey beni kucağına aldı ve soyunma odasına götürdü.
"Poyraz nerde?" Dedim Kuzey'e. Esin başkan olduğu için şuanda sınıfı toparlıyordu.
"Arabadan kıyafet almaya gitti."
"Kuzey yanıyom, yanıyom!" Diye bağırdım.
"Havuza atıyım mı lan seni?" Dedi ve kapalı havuza doğru yürüdü. Ciddi miydi bu? Valla ciddi.
"Saçmalama ya. Islak saçla ne yapcam ben."
"Sıçarım ıslak saçına. Derin nefes al." Dedi ve benimle beraber o da havuza atladı. Çünkü yüzmeyi bilmiyordum. Suda bir süre çırpındım ve Kuzey beni kucağına aldı.
"Pisliksin sen ya!" Diye bağırdım.
"Birincisi, az önce seni yanmaktan kurtardım. İkincisi, rimel sürme dediğim halde rimel sürmüşsün. Üçüncüsü, hâlâ sudayız çemkirmeye devam edersen seni suda bırakır çıkarım."
"Tamam sustum. Ama birden soğuk suya girince elim yandı."
"Of Buğlem of. Ne baş belasısın sen ya." Dedi elimi eline alıp öptü. Sırıttım. Sonra elimi üfledi ve eş zamanlı olarak merdivenlere yöneldi.
"Ya senin abiliğine ölürüm ben." Dedim şımarıkça.
"Onu bunu bırak da Poyraz bizi arıyodur. Şu yüzünü bi temizle rimelin heryere aktı. Zaten kirpiklerin uzun ne gerek var."
"Gözlerimi ortaya çıkartıyo."
"Sen o maviş gözlerle benden başmasına bi bak oyarım gözlerini."
"Kıskanç mıyız bugün biraz?" Dedim şımarık bir sesle.
"Konu sizseniz küçük hanım her zaman."
"Ya canım abim." Dedim ve yanağına sulu bir öpücük kondurdum. Kucağından indim ve soyunma odasına yürüdüm. Poyraz çoktan gelmiş yanında 11. Sınıflardan kızlarla gülerek konuşuyordu.
"Abi?" Dedim korkarak. Bana baktı ve sinirle ayağa kalktı.
"Ne lan sizin bu haliniz? İki saattir sizi bekliyorum." Diye azarladı bizi. Ardından koruyucu meleğim Kuzey söze atladı.
"Valla ortamın güzelmiş kardeşim. Ver kızın kıyafetlerini de giyinsin." Dedi ve Poyraz kafama attı kıyafetleri. O sırada kızlar dağıldı.
"Poyraz bu ne?"
"Eşofman, Buğlem. Buğlem, eşofman." Dedi sırıtarak.
"Çok zekisin sen ya." Dedim Poyraz'a doğru.
"Buğlem git giyin. Üşüteceksin hadi." Dedi ve mavi gözleri öfkeyle parladı. Sustum ve hemen içeri girip giyinmeye başladım. Canım abim iç çamaşırı bile getirmiş.Okul çıkışında Kuzey ve Poyraz arabada beni bekliyorlardı. Arabaya bindiğimde ikiside sırıtarak bana baktı.
"Ne, niye pis pis sırıtıyorsunuz?"
"Şanslı çocuk." Dediler bir ağızdan ve kahkaha attılar.
"Ne oluyo ya benim neden hiçbirşeyden haberim yok?" Diye sitem ettim. Tabiki Kuzey dayanamayıp söze girdi.
"Matematikten 100 almışsın."
"Hadi canım. Yemeyin beni."
"Yok kız valla 100 almışsın. Abimde kutlayalım dedi. Şimdi ofise gidicez. Formanı alıcaz sonra abimin sürprizi varmış." Sırıttım ve arkama yaslandım. Yol boyunca kimse sesini çıkartmadı. Ofise geldiğimizde Kuzey'in telefonuna mesaj geldi.
"Siz gidin bem yarım saate gelirim." Dedi. Ve konuşmamıza fırsat vermeden gözden kayboldu. İçeri girdiğimizde abim kocaman sarıldı ve yanaklarımdan öptü. Sonra Duygu abla gelip bana sarıldı.
"Prenses 100 almış dediler. Kutlayalım dedik." Dedi Duygu abla. O sırada abim Kuzey'in yokluğunu fark etti.
"Kuzey nerde?"
"Bilmiyorum valla abi mesaj geldi. Yarım saate gelirim dedi."
"İyi baka.. Sen sabah böyle gitmemiştin okula?" Dedi soru sorarcasına. Olanları anlattım ve okul formamı almak üzere yola çıktık.__
Oy ve yorumlarınızı bekliyor olacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Abilerim
ChickLit"Bu gece benimle olmanı istiyorum."dedi uyuşuk bir şekilde ve beni de yanına alarak yatağa ilerledi. Yatağa yattık itiraz etmek istemiyordum çünkü ben ona aşıktım. Evet, aşığım. "Neden seninle olmamı istedin?" önce saçlarımı okşadı sonra elimi yanağ...