Part 8

2K 61 29
                                    

Yazarken eğlendim sizde okurken eğlenirsiniz umarım. Sevgiler 💚💛 -BB

*****

Saçma sapan geçen konseyin ardından adalarına dönen All Star takımının her biri bir yere dağıldı moral bozukluğuyla. Takımdaki buhran hali ve Hilmi Cem'le aralarındaki hafif soğuk savaş yüzünden uzaklaşmak isteyen Murat karanlık falan dinlemeden ormanın içine daldı. Onun tek başına sinirle yürüdüğünü fark eden Hilmi Cem'de takımına çaktırmayarak bir kaç dakika oyalandıktan sonra peşine düştü.

Biraz ilerlediğinde karanlıkta ağacın dibine çökmüş, oturan bir adet Murat Ceylan gördü. Murat birinin geldiğini farketmişti ama kim olduğunu görmek için başını bile kaldırmadı, zaten tahmin edebiliyordu.

"Biraz konuşalım mı?" diye sordu Hilmi Cem sessizliği bozarak.
"Ne hakkında?"
"Sence?" karşılığını verdi Hilmi kaşlarını kaldırarak.
"Pek konuşmaya hazır olduğumu sanmıyorum." cevabını verdi Murat. Şu an tek istediği yalnız kalmaktı. Zaten geldiği günden beri yalnızdı şimdi neden rahat bırakmıyordu ki Hilmi onu?! Ama duyduğu öfkeli ses tonuyla hayretler içinde kaldı.
"Daha ne kadar görmezden geleceksin beni?" sesini yükseltmişti Hilmi Cem.
"Görmezden gelmek mi? Öyle birşey yapmıyorum ben." dedi Murat şaşkınlıkla. Gerçektende yapmamaya çalışıyordu hatta.
"Sanki hiçbirşey olmamış gibi davranıyorsun." sesinde pes etmişlik vardı şimdi Hilmi Cem'in.
"Başka ne yapmamı bekliyordun?"

Hilmi derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalıştı ama nafileydi. Kendisiyle dalga falan geçildiğini düşünmeye başlamıştı artık ve dolayısıyla sesinin tonuda istemeden artmıştı konuşurken.

"Beni delirtmeye mi çalışıyorsun?"
Hilmi Cem'in kendisine bu şekilde bağırması hoşuna gitmemişti Murat'ın. Ne demek oluyordu şimdi bu.
"Evet tek derdim seni deli etmek hatta sırf bu yüzden katıldım yarışmaya. Canım sıkılıyordu dedimki ben niye Survivor'a katılıp Hilmi Cem'i delirtmiyorum."
"Murat!" dedi Hilmi uyaran bir ses tonuyla.

"Ne dememi bekliyorsun anlamıyorum. Sana o günde söyledim, hataydı dedim! Sende konuşmadın dönüp gittin zaten." diye açıklamaya çalıştı Murat ama sözleri kesildi Hilmi tarafından.

"Panik atak geçirdin resmen birde oturup konuşacak mıydım?!"
"5 senedir dostum dediğim adam beni öptü. Panik atak geçirmeyipte ne yapacaktım!"

Murat'ın da sesi yükselmişti ve çok nadir görülen bu doğa olayı karşısında farklı bir yol izlemek istedi Hilmi Cem.
"Madem bu kadar pişmansın, madem bu kadar istemiyordun o zaman neden durdurmadın beni? Neden karşılık verdin?" dedi ve Murat'ın önünde dizleri üzerine oturdu, onunla aynı hizaya gelmek istemişti.

Murat verecek cevap bulamayınca sessiz kalarak elleriyle yüzünü ovuşturdu. Hilmi uzanarak bileklerinden tutunca kısık sesle "Yapma." dedi ve Hilmi ateşe değmiş gibi bıraktı ellerini.

"Konuşacak birşeyimiz yok mu sencede Murat?"
"Olmamalı."
"Ama var."

Murat yeniden sessizliğe büründüğünde bunu yeşil ışık olarak gören Hilmi Cem yeniden söze başladı.
"Sen konuşma ben konuşayım o zaman?"
Murat hafifçe başını salladığında cesaretlenerek devam etti.
"Ben... eskisi gibi olalım istiyorum. Ama daha fazlası olalım. 5 sene boyunca hep keşkelerle yaşadım. Artık böyle..."

"Hilmi ne diyorsun?" diyerek böldü Murat.
"Ne mi diyorum. Oğlum neden ısrarla anlamıyorsun. Gıcık etmesene beni."
"Tamam dinliyorum." diyerek pes edercesine nefes verdi Murat.

"Ben ilk şansımı kaçırdım çünkü salaklık ettim  kafam karışmıştı. Korktum. Ama şimdi ikinci bir şansım var ve bunu kaçırmak istemiyorum. Hislerim beni yanıltmıyorsa eğer..."
"Hala şifreli yayın yapıyorsun farkında mısın?"
"Sürekli bölüp duruyorsunda ondan. Yayın akışını bozmazsan anlatacağım!" diye parladı en sonunda Hilmi Cem.

Yine, YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin