Telefonumun çalmasıyla yataktan sıçramam bir oldu. Arayan Can'dı. Sabahın köründe niye arasın diye düşünerek telefonumu açtım
- Rüya!
- Efendim Can!
- Konuşmamız gerek.
- Ne hakkında?
- Baban...
- Ne olmuş babama?
- Trafik kazası geçirmiş. Doktor kanında yüksek miktarda alkole rastlamış. Bak bunu böyle söylememeliydim. Özür dilerim.
Bunu duyar duymaz şok oldum. Ne diyo du bu çocuk? Bunun için mi aramış yani! İnanmıyorum inanamıyordum bu duyduklarıma! Önce annem şimdide babam!
- Ne!? Hangi hastanede?
- İstanbul Numune Hastanesin de ameliyatta
- Tamam. Hemen geliyorum.
Bu da neydi böyle? Hemen yataktan kalktım. Üstüme dolaptan elime ne geldiyse geçirdim.
Evden çıkıp Can ın yazdığı adrese doğru yol aldım. En sonunda hastaneye geldim. Can ı gördüm ve hemen yanına gittim. Bayağı üzgün gözüküyordu. Biraz konuştuk. Ameliyathaneden çıkan doktorun yanına koşarak gittim. Doktor babamı tüm müdaheleye rağmen kurtaramadık, dedi. Ayakta duracak gücüm kalmamıştı. Dizlerimin üstüne çöktüm. Bayılana kadar ağladım.
Uyandığım beyaz bir odadaydım. Kolumdada serum vardı. Yanımda kimse yoktu. Sonra biri kapıyı tıklattı. Girin, dedim cılız sesimle. Kapı açılınca Can'ın yanında Gizem, Nazlı ve Nisa vardı. Hemen yanıma geldiler. Kızlar siz nerden çıktınız böyle?, dedim. Gizem hemen cevabı verdi:
Seni görmeye geldik, diyerek. Sesinde bir burukluk vardı. Rüya bunu hemen fark etmişti. Ama bilmiyormuş gibi yaptı. Nisa ve Nazlı da da durum farklı deyildi. Koluma baktım. O sırada hemşire geldi ve serumumun bittiğini ve çıkarmaya geldiğini söyledi. Yavaşça canımı yakmadan serumu çıkardı. Geçmiş olsun dedikten sonra çıktı. Bizim ikili ve Can ile beraber hastaneden çıktık. Kolumdaki pamuğu çöpe attım. Can biraz dan gelirim diyerek yanımızdan ayrıldı. Zaten 5 dakika sonra da geldi. Beraber benim eve gittik. Kızlarla odama gittik. Pijamamı giymeme yardım ettiler( özellikle de Gizem). Can'ı da odama çağırdık.
Can, Nazlı ve Nisa saat 24.00 olunca gittiler. Ama Gizem e ne desem de gitmedi. Kendime bakarım sen git dedim, aileni telaşlandırma dedim. Ama gitmedi. Anneme haber verdim bile bugün sendeyim, dedi. Ben de kabul ettim tabi.
Benim odamdaki koltuğa yatak yaptım. Benim pijamalarımdan birini verdim. İkimizde yatıp uyuduk.
