👣 24. Hücre -4-

7K 827 1K
                                    

⬛️⬛️⬛️⬛️⬛️⬛️⬛️⬛️⬛️⬛️

"Bir, iki, üç! Yakalandın, seni küçük hokkabaz!"

👣24. Hücre -4-

Kartın sebep olduğu kanama durmuş, kan pıhtıları kuruyup kalmıştı. Dikkatimi yoğunlaştırdığım karttan sonra beyaz tişörtümün de kandan payını aldığını gördüm. Ne zaman tişörtümü tutmuştum? Kurumuş kanın olduğu bölümü temizlemeye çalışırken garip gıcırtısı ile kapı açıldı. Kapının açılması ile yerimden fırlamam bir olmuştu. Açılan kapıya doğru bakınca tanıdık bir yüzle karşılaştım. Zaten o da beni tanıdığını belli edecek bir şekilde gülümsedi ve dikkatle kapıyı kapatarak bana doğru gelmeye başladı.

"Oh! Yeni duhul, sağ salim buraya gelmene sevindim," dedi beni kediden kurtaran genç çocuk.

Yüzünde ilk gördüğüm andaki gibi tatlı bir gülümseme ve sıcakkanlı olduğunu gösterecek ışıltılı bakışları vardı. Siyah deri ceketine zıt olacak kadar beyaz teni oldukça pürüzsüzken, ilk gördüğüm anda bu kadar yakışıklı olduğunu fark etmediğimi düşündüm. Dolgun dudaklarını düz bir çizgi halinde birleştirerek ellerini önünde bağladı ve "Kimlik mi çıkaracaktın?" diye sordu kaşları ile elimdeki geçici kimlik kartını işaret ederek.

"A, evet. Yani umarım," dedim elimdeki kartı evire çevire ağzımdaki kelimeleri utançla geveleyerek. Neden utanıyordum? Belki de gencin ilgili tavırları kendimi garip hissetmeme neden oluyor. Uzun zamandır ilgiye aç yaşayan ruhum garip tepkiler veriyor olmalı.

Rahat bir şekilde yanımda bulunan tek kişilik sandalyelerden birine oturan çocuk, öne doğru eğilerek üst bedenini bana çevirdi. Onun elinde de kimlik kartı vardı. Gözümün gittiği kimlik kartını iki kere sallayarak "Ben de kimliğimi yeniledim," dedi alt dudağını yukarı kaldırıp bundan sıkıldığını ifade edercesine.

"Kimlikleri hangi süre ile yeniliyoruz?"

Sorumu sorduktan sonra saçma gelmişti. Kimlikti bu, neden sürekli yenilemek zorundaydık ki? Gerçi, sıradan bir yerleşim içinde olmadığım için kimliklerin de normal olmasını bekleyemezdim.

"Hiç," dedi genç çocuk umursamazca omuzlarını silkeleyerek. "Herhangi bir suça karışmadığın sürece değiştirmene gerek yok."

Böyle söyleyince aklımda bir çok soru havada asılı kalmıştı.

Birincisi, bu çocuk kimlik yenilediğine göre bir suça karışmış olduğuydu.
İkincisi, suçlu sayılan bir insanla yakın oluşumun iyi olup olmadığıydı.
Üçüncüsü de suçlu olan insanın ne kadar güvenilir olduğuydu?

İstemsizce kendimi biraz geri çektim. Tedirgin olduğumu hissetmiş olacak ki sesini biraz kısıp bana doğru yaklaşan çocuk "Yine de eğer fikrimi soracak olursan, benim gibi bir suçlunun buradaki diğer tüm insanlardan daha masum olduğunu iddia ederdim," dedi. Bunu söylerken gözlerini kısmış, sanki gizli bir dedektifmiş de önemli bir kanıt bulmuş ve onu herkesten gizliyormuş gibi bir hava vermişti.

Ne kadar tehlikeli olursa olsun, ya da ben ne kadar güvende olmayacak olsam bile bu çocuktan korkmuyordum. Aksine bana güven veriyordu. Her ne kadar kimliğini sürekli yenileme gibi kötü bir adet edinse de, beni korkutmamıştı.

Çocuk kendini geri çekince bende eski pozisyonumu aldım. Genç çocuğun gözleri üzerimde gezinmeye devam ederken, işaret parmağı ile kıyafetimdeki kan izini işaret etti.

"Sanırım tırnağın kanamış."

Hızla gösterdiği yere bakarken -aslında bilerek kanattığım yeri- ilk defa görmüş gibi davrandım ve kurumuş kanı çıkarmak için parmağımla ovaladım. Tişörtüm ile oyalanırken kapısı kapalı olan odanın içinden ismimin yankılandığını duydum.

24. HÜCRE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin