İtiraf

169 14 0
                                    

Notun içinde" Dikkatli ve doğru zamanda kullan..." yazıyor. Korktum. Hatta kafamdan soğuk su boşaldığını hissediyorum.Biri bu eve girdi. Ve ben hiç farkedemedim. Biri buradaydı!Ne yapmam gerektiği konusunda hiçbir fikrim yok. Neyi kullanmalıyim?Oturuyorum ve akşam Jessicaya anlatmaya karar veriyorum. Bazen onunda benim gibi farkli olduğunu düşünüyorum. Benim bile kendimi anlayamadiğım zamanlarda o beni anlar. Telofonumu alıp rahatlamak için arkadaşlarıma mesaj atıyorum. Nico "Selam" yazıyor. Onu sevsemde dayanamadan "Noldu" diye soruyorum.  Çünkü işi düşmese ilk mesaji o atmaz. Yaz başladığından beri hep sohbet ediyoruz ama genelde ben konuşmayı başlatıyorum.Kesin bir iş var diye düşünüyorum ve "Anlamadım" yazdığını görüyorum. "Neyse" diyerek susmayı planlıyorum.  Şu an konuşmak istediğim en son kişi o. Ama o sohbeti devam ettiriyor ve saatlerce konuşuyoruz. Sonra annemin geleceği saatin yaklaştığını görüyorum.  Ve Nico'ya "Hoşça kal" diye mesah atıyorum.  O ise "Lütfen bir daha konuşalım kendine iyi bak." diyor. Cidden o bir gerizekalı. Ne yapmaya çalışıyor?  Neyse zaten yeterince derdim var diyorum kendi kendime ve rahatlamak için keman çalıyorum.  Keman... "Alt komşu umarım evde değildir" diye geçiriyorum içimden. Daha önce o kadınla problemimiz olmuştu. Bizim kapımıza dayanmıştı ve "Hanginiz yukarda dır dır müzik dinliyor? " demişti yırtıci bir kartal gibi ciyakliyordu. Jessica yanımdaydi ve onun yanında beni azarlamasi hoşuma gitmemisti.  Bende elimdeki sütu üstüne dökmüştüm. Bir hafta ceza almıştım. Annemin kapıyı çaldığını duyuyorum.  Gidip kapıyı açıyorum. Annem bu kadar güzelken ben nasıl böyle oldum diyorum içimden.  Yorgunlukla elindeki poşetleri yere bırakıyor. Ne diyeceğini her zaman ki gibi tahmin ediyorum. "Merhaba tatlim Sofrayı kurmaya başla, ben hemen yanına geliyorum. "yorgunluk tatlilik ve şefkatla çıkacak sözleri ağzından. Ve aynen dediğim gibi söyledi. Sofrayi kuruyoruz ve ardından babam geliyor.Hep beraber masaya oturuyoruz. Annem ile babam kraliyet sofrasında yermişcesine dik oturarak bıçak kullanarak zarif bir şekilde yiyorlar. Ben ise hic beceremiyorum. Düzgün yemek için çırpındığımı gören babam " Kasılmana gerek yok Zoe" diyor, gülümseyerek. Yemeğimizi bitirdekten sonra sofrayı topluyoruz el birliği ile. Sonra ben Jessica ile buluşmaya gidiyorum. Önce bizim evin önünde buluştuktan sonra yavaş yavaş yerimize gidiyoruz.  Neden bu kadar ısrarla buluşmak istediğini anlamiyorum. Belkide sadece sıkılmıştir. Yürüyoruz. Ama farklı. Biri bizi takip ediyor. Bunu hissedebiliyorum. Ve her zaman hislerime güvendim. Jessicaya takip edildiğimizi yani öyle düşündüğümu söylemedim ama nedense rengi atmıştı.Ve ikimizin yerine geldiğimiz de gülumsedim."Sana bir şey söylemeliyim."

ASİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin