ASİL

*JESSICA*

Cidden. Zoe'nin sorusu çok mantıklı gelmişti.Neden buradaydık? Şu an burada olup farklı olmaktansa normal olup evimde televizyon karşısında oturmayı tercih ederdim.Jason dan iyi bir açıklama bekliyoruz.Değişik bir yüz ifadesiyle söze başlıyor.

"Övünmek gibi olmasın ama bir kez daha sizi kurtardık.Hell Hound sizi takip ediyordu.Elbet size ulaşacaktı. Bizde sizi -yakınımızda oturduğunuz için- kaçırdık. Yine günün kahramanıyım" 

" Ha-ha-ha çok teşekkür ederiz. Yarın bizi eve götürüyorsun."diyor Zoe ukala bir şekilde.

"Sen az önce Jason'ın ne anlattğını duymadın mı?"diyor Nick.Hem birbirlerinden hoşlanıyorlar gibi.Hem de birazdan birbirlerini öldürecekler gibi.

"Duydum, kırmızı lensli bir adamdan korkacak değilim. Yazımı mahvediyorsunuz!" Zoe neredeyse ağlayacak ki onu daha önce bir kere ağlarken gördüm.Çok bilmiş konuşuyor.Bana fikrimi sorduğunu hissediyorum.Genelde hep aynı şeyi düşünürüz ama bu sefer ona katılmıyorum.

"Sana katılmıyorum,Zoe.Bence burada kalmalıyız." diyorum sesim net ve sert çıkıyor.Normalde Zoe kendi dediğinin olmasını sever ama kabullenmiş gibi görünüp şişeyi çeviriyor.Bu sefer Jason ve Nick'e geliyor.

"O gün sarıldığın o kız kimdi?" diyor Jason.Zoe'ye bakıyorum 2.bir şoka daha uğruyor.Ona üzülüyorum.Hiç bir zaman onu hakkedecek birini bulamayack diye korkuyorum.O benim en iyi dostum.

"Aaa hadi ama dostum. Bunu daha önce konuşmuştuk.Ve monu kapanmıştı." anlaşılan eski dostlar.

"Nick, eğer söylemessen  bu yastığı kafana yersin!" diyor. Sanki başımızda kırmızı gözlü bir canavar yokmuş gibi mutlular.

"Tamam, tamam. Kızla uzun bir zaman telefondan konuştuk. Okul kapanmadan birbirimizi canlı görelim diye düşündük."Zoe'ye bakıyorum hafif bir "ooo" sesi çıkarıyor. Onu tanımasam cidden kankası olarak gördüğünü sanırdım.

"Ama kız bana göre fazla sıradan."diye ekliyor Nick.Şişe yeniden çevriliyor.Bana ve Nick'e geliyor. Akıllıca bir soru sorarak ikimizinde merakını gidermek istiyorum.

"Bize ikinizden bahsedin.Sırayla."diyorum

"Ama bu bir soru değil." diye itiraz ediyor Nick.

"Hadi ama Nick.Bizi tanımaya hakları var."boğazını temizliyor."Ben Jason Miller. Sizin gibi ASİLİM."

"Bizim gibi neysin?" diyerek lafını bölüyor Zoe.

"Asilim.Yani güçleri olanlara böyle deniyor. Sizin gibi güçlerim var ve çok da cesurum.17 yaşındayım ....... Lisesinde Nick ile beraber okuyoruz. Nickle küçüklükten beri arkadaşız. Aynı sizin gibi."diyor sırıtarak."Yani asiller birbirine her zaman asil bir arkadaş buluyor.Her neyse işin aslına geçersek.Biz bir ordu kuracağız.Zamanı gelince sizde detayları öğreneceksiniz. Benden bukadar." gülümsüyor ve dişlerinin beyazlığı birkez daha ortaya çıkıyor.Bu sefer Nick sözü alıyor.

"Severus Nick Jones. Yakışıklı,sempatik,cesur,kızların gözdesi ve asilim.Kısaca harikayım" derken sırıtarak Zoe lafını bölüyor.

"Kısaca egoistsin."

"Senin bana garezin mi var?"diyor ve umursamadan devam ediyor."İşte 16 yaşındayım.Zekiyim.Kahramanım." Biz ona şaşkın şaşkın bakınca" Sizde şakadan anlmıyorsunuz." diyor ve oturuyor.Jason kalkıp "Hadi birazda siz anlatın."diyor.Zoe her zamanki tavrıyla kalkıp konuşmaya başlıyor.Boğazını temizliyor.Gıcık bir şekilde gülümsüyor.