-Ece bırak beni!
-Ne bırakması Seda ne bırakması? Böyle bir şey yapmana müsaade edeceğimi mi düşünüyorsun? Yürü eve gidiyoruz!
-Ben kararımı verdim bitti anlıyor musun? Bit-ti.
Kolumu sertçe Ece’nin elinden çekip yolun diğer tarafına doğru yürümeye başladım. Arkamdan bağırdığını duyuyordum ama şuan ne dediğini anlayamayacak kadar beynim dolu. Yanlış yapmadım ben sadece isteğim hayatı almak için bazı fedakarlıklar yapmak zorundaydım. Zamanı geldiğinde o da bana hak vereceğini biliyorum. Kokteylin yapılacağı yere yaklaştığımda çantamdan küçük not kağıdını çıkardım. yapacaklarımı tekrar etmem gerekiyordu orada en ufak bir hata bile yapmamalıydım. Not kağıdımı açıp bir köşeye geçtim ve fısıldar şekilde okumaya başladım.
1-İçeriye girdiğin zaman hiç kimse ile göz teması kurmadan 10 saniye kapının girişinde bekle elbet yanına seni karşılamak için birisi gelecektir.
2-İçerideki misafirlerin hepsini araştırdığından emin ol ve onlarla onların ilgi alanları ile ilgili muhabbet et.
3-Bu kokteyl de olabildiğince dibe bat bu fırsat bir daha eline geçemeyebilir.
Son maddeyi okuyunca yere çöküp kafamı ellerimin arasına aldım. Bugünden sonra başarısız olma gibi bir lüksüm yoktu çünkü en dibe batarsam ve başarılı olamazsam o dipte yaşamaya mahkum olurum. Dolan gözlerime inat gülümseyip elbisemin eteklerini düzelttim. Kafamı olabildiğince yukarı kaldırıp omuzlarımı düzelttim ve kokteylin yapılacağı yere hızlı hızlı yürümeye başladım.
***Güvenlik tarafından davetiyemi onaylatıp içeri girdim. Kapıdan içeri girip içeriyi süzmeye hem de saniyelerimi doldurmaya çalıştım. Kısa bir süre bekledikten sonra yanıma beni davet eden kızın kardeşi geldi. Birinci maddeyi doğru bir şekilde tamamlamış olma zaferiyle kocaman gülümsedim.
-Hoş geldin. Ablam şuan fazla stresli seni görebileceğini sanmıyorum istersen gel bizimkilerin yanına geçelim. Diyip gülümseyerek kolunu uzattı.Yavaşça kolumu Vural’ın kolunun üstüne koydum. Biraz çekingen görünmeye çalışıyordum ama başarabildim mi bilmiyorum. Yüzüme hafif bir tebessüm takıp karşımdaki insanlara başımla selam verdim ve Vural’ın beni tanıtmasını bekledim.
-Gençler bu ablamın arkadaşı Seda. Zaten ismini sürekli ablamdan duyduğunuz için geldiği andan itibaren onu tanımışsınızdır. Diyip arkadaşlarıyla gülüştüler ben de ufak bir tebessümle onlara katıldım.
Karşımdaki iri yapılı çocuk beni süzüp bardağındaki içeceğini kafasına dikti.
-Elif bize çok anlattı seni anlattıklarının abartı olduğunu düşünürdüm ama meğersem az bile anlatmış.Gülümseyerek uzanan elline gülümseyerek elimi bıraktım ve utandığımı sanması için gözlerimi kaçırdım.
-Sulanma lan hemen kıza. Diye diyip göz devirdi Vural.-Tamam lan hadi sen sevgilinin yanına git.
Vural kafasını bana çevirip onay alırcasına bakınca bende gülümseyerek kafamı salladım. Gülümsememe karşılık verip masamızdan uzaklaştı.
-Vural gittiğine göre tanışabiliriz, ben Onur.
Arkadaşları onun haline gülüp teker teker kendilerini tanıtmaya başladılar.
-Ben Ufuk. diyip masadan içecek alıp kendini oturaklardan birine attı.
Yanımdaki kız elini sırtıma koyup gülümsedi şaşırmış halime.
-Bakma sen onun kusuruna yenileri sevmez pek. Ben Ada bu arada.
Gülümsemesine karşılık bende kocaman gülümseyip uzatmış olduğu elini sıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON KARARIM
Teen FictionHer şey para bunu bilmenizi isterim. Eğer paranız yoksa sizde yoksunuzdur. iyi biri olarak yaşamak yetmez bu hayatta. 23 yıllık hayatım bana sadece bunu öğretti. Paranız yoksa görünmezsiniz, ezilensiniz. İşte ben daha fazla ezilmemek için, biraz say...