(4) ve muhtemelen seni hep böyle hatırlayacağım.

1.3K 182 129
                                    

4. Bölüm

Bu ikinci seferiydi ve Yoongi defterini yine unuttuğu için kendine küfür etti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bu ikinci seferiydi ve Yoongi defterini yine unuttuğu için kendine küfür etti. Yine, defteri kötü niyetli bir varlığın eline geçtiyse (bu tabii ki Namjoon'a bir göndermeydi), Yoongi'nin başı büyük belada olurdu. Aynı deftere birkaç gün önce Minju'nun en ateşli kızlarda listenin başını çektiğini yazmıştı, ama Yujin gibi biriyle çıkmayı tercih ederdi.

Pazartesi günü, aceleci bir şekilde boş koridora doğru koştu, sınıfa geri döndü ve nefes dahi almadan kapıyı açtı. Bu yüzden neredeyse kapının önünde duran Jimin'e çarpıyordu.

"Bu da ne!"

Söz konusu olan çocuk tam olarak kapının önünde duruyordu, sanki elinde bir kitapla onu selamlıyormuş ve çok da memnun değilmiş gibiydi. Her zaman kendi etrafında takındığı aynı düşünceli auraya sahipti, sadece bu sefer herkese sempati uyandıran (ama Yoongi'ye tiksinti) acıklı bir ifadeyle birlikte on kat daha yoğundu. Jimin'in gözlerinin altındaki belirgin şekli ve şeklin ne kadar da kırmızı olduğunu görebiliyordu. Çocuk yine ağlamıştı, ya da ağlamanın tam ortasındaydı. Bu düşüncenin sadece aklından geçmesi bile kaşlarını çatmasına sebep oldu, elinde olmadan sinirleri bozulmuş hissetti.

"Defterin."

"Ne?"

"Yeniden bıraktın," dedi, Yoongi'ye aradığı defteri uzatırken. Gözleri, defterinde ve onu, kaşları kavisli ve yüzü sorularla dolu bir şekilde tutan çocukta gezindi. Bu velet defterini (yeniden) bıraktığını nereden biliyordu?

Park Jimin sınıftan, onu öylece eline tutuşturulmuş defteriyle bırakıp çıktığında, bir soru sormak  üzereydi.

Küstah hıyara da bak sen.


💫


Ertesi gün, zilin çalmasıyla beraber diğerleri yerlerinden ayrılırken sınıfta kıpırdamadan oturan kişi Yoongi'ydi. Bu arada not defterini çıkarıp ödevini teslim tarihinden bir hafta önce bitiren çalışkan öğrenci ifadesini takınmıştı suratına. Namjoon kaşlarını çatarak yanından geçerken Yoongi burnundan soluyarak karşılık verdi ona. Kim, birden bire bu kadar özenli davranmaya başlamasından dolayı Yoongi'nin kafasını falan çarpmış olabileceğini düşünmüş olmalıydı. Sınıfın tamamen boşalması uzun sürmedi. Evet boştu. Hala arkasında Park Jimin şeklinde nefes alan yaşayan ruh dışında, bu sınıf şüphesiz boştu.

Yoongi, son öğrenci sınıftan çıktıktan hemen sonra arkasındaki Jimin ile yüzleşmek için sandalyesini çevirdi. Tabii ki, çocuk yere bakıyordu, büyüğünün varlığını fark etmesi biraz zaman almıştı.

"Gitmiyor musun?" diye alay etti.

Jimin ona şaşkın bir bakış attı, sonunda önünde birinin oturduğunu fark etmişti.

not crying on a sunday. (same love, 1) ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin